4. Bölüm

3.8K 460 149
                                    

MedyaAyten Alpman~ Ben Varım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya
Ayten Alpman~ Ben Varım

                            &&&

Tahmin edileceği üzere, eve gider gitmez ilk fırsatta aklıma takılan o devasa soru işaretlerine cevap aramaya girişmiştim. Elimin altında internet gibi müthiş bir dedektif varken her şeye ulaşabilirdim. Nazlı Dinçer yazıp arayınca önüme yığılan yüzlerce haber ve görsele bakakalmıştım. Neler yoktu ki...

Sabaha karşı gece kulüplerinden sarmaş dolaş çıktığı erkek arkadaşları, partilerde içip içip dağıtmaları, paparazzilere efelenmeleri, şımarık röportajları... Naz Dinçer, Rıza Dinçer'in tek çocuğu ve veliahdı; giydikleri, taktıkları, yiyip içtikleri taklit edilen sosyetenin gözbebeği! Naz Dinçer Milano gecelerinde, Venedik'te, Alpler'de kayakta, yok Mayorka'da tatilde...

Özel jetinden yatına, İznik'teki at çiftliğine kadar epeyce bilgi sahibi olduktan sonra bir de sosyal medya hesaplarına göz atmak istedim. Keşke yapmasaydım! On dokuz yaşındaki bir insanın beş yüz binden fazla takipçisi nasıl olurdu ki? Son paylaşım tarihine bakınca bunun iki ay öncesine ait olduğunu gördüm. Her fırsatta gönderi paylaşan kız, ne olmuştu da iki aydır hesabında aktif değildi? Anlattıklarını düşününce cevabı bulmam gecikmedi, babasının verdiği ceza! Merakla tekrar internetteki haberlere dönüp iki ay öncesini araştırmaya başladım, bir süre sonra aradığımı bulmuştum. Bir yatta epeyce dağıtmış genç topluluğunun olduğu görselin altındaki haberi en ince detayına kadar okuduktan sonra oturduğum yerde geriye yaslanıp düşünmeye başladım. 

Naz, ağustosta doğum günü şerefine ailesine ait yatta Göcek'te bir parti vermiş ve yazılanlara göre samimi bir arkadaş grubunu çağırmıştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde alkol ve iddia odur ki, uyuşturucunun etkisindeki bazı gençler epeyce kontrolden çıkmıştı. Çılgın eğlence görüntüleri, aralarından hangisi yaptıysa sosyal medyaya düşünce magazin aleminde bir çalkantıya sebep olmuştu haliyle. Bu arada Rıza Dinçer'in kıyameti kopardığını söylemeye gerek yoktu.

Naz'ın başka erkeklerle, arkadaş dahi olsa, sarmaş dolaş görüntüleri kalbimin sıkışmasına yetmişti, sanki göğsümün ortasına kocaman bir öküz oturmuş da nefes alamıyor gibiydim. Belki onun çevresinde, ona göre bunlar normaldi... Ama ya bana göre? Nedense istemsizce, kalbimin ona meyleden tarafıyla onu sahiplenmiştim. Hoşlandığım kadın, samimiyetini ulu orta veya gizli başka erkek arkadaşlarla paylaşamazdı; o mesafesizlik, o ayrıcalık sadece bana ait olmalıydı. Bilmiyorum, düşünce şeklim belki de şu çağda geri kafalılık, Naz'ın tabiriyle bağnazlık olarak yorumlanabilirdi, ya da çifte standartlılık... Her ne ise fark etmezdi, öğrendiklerim haddinden fazla canımı sıkmıştı. O Dünya olabilirdi ama ben, onun etrafında dönen herhangi bir uydu olmaya bile namzet değildim. Şu çok klişe laf duruma cuk oturacak cinstendi aslında; biz, ayrı dünyaların insanlarıydık!

Gece boyunca uyuyamadığımı söylemeye gerek yoktu elbette. Ne zaman gözümü kapatsam zihnime doluşan görüntüler canımı sıkmaktan öte bir hezeyan hali yaratmıştı. Abimin sabaha karşı gelip sallanarak kendini yatağa atması bile girdiğim trans halinden çıkmamı sağlayamamıştı.

BEGONVİL ÇIKMAZI (Mahalle Hikâyesi)Where stories live. Discover now