13.Bölüm

2.7K 372 225
                                    

MedyaPamela~ Kaç Kadeh Kırıldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya
Pamela~ Kaç Kadeh Kırıldı

&&&

İki hafta sonra okula döndüm. Tüm endişelerime rağmen dişimi sıkacak ve mezun olacaktım. Arkadaşlarım, sanki hiçbir şeyden haberdar değilmişçesine davranmışlar ve kaçırdığım dersleri telafi edebilmem için ellerinden geleni yapmışlardı. Anlayışları için ne kadar teşekkür etsem azdı. O kepazeliği izleyen, bilen diğer insanlarla da olabildiğince az rastlaşmak için elimden gelen gayreti göstermiştim, kısacası evden okula, okuldan eve... İşin tuhaf tarafı, Naz'ı bir daha görmememdi, evdeki ziyaretinden sonra hiç karşılaşmamıştık. Oysa ki ben, onunla sık sık görüşeceğimizi, onun beni ikna etmek için elinden geleni yapacağını düşünmüştüm. Anlaşılan kendimi fazla önemsemiştim. Okul çıkışında birkaç defa Gülin ve Kaya ile karşılaşmış, kızın alaycı bakışlarına aşağılayan bir tavırla karşılık vermiştim. Böyle insanlardan artık nefret ediyordum.

İlk birkaç hafta Naz'ı görmemeyi umursamadım bile, ama sonra merak etmeye başladım. Kendime bile itiraf edemiyordum ama onu özlemiştim, hem de çok... Uzaktan da olsa görmeye, sesini duymaya razıydım. O şen kahkahasına, göz kırpışlarına öyle hasret kalmıştım ki... Ne tür bir zavallıydım ben acaba, adını koyamıyordum.

Sonra, bir gün Tarık Hocanın odasındayken onun sorusuyla her şey yerli yerine oturdu. "Naz'dan haberin var mı Yaman?" diye sormuştu adam, durup dururken. Önümdeki dosyadan kafamı kaldırırken kaşlarım çatılmıştı, aramızda geçenlerden haberi yok muydu gerçekten? "Bilmiyorum hocam," dedim soğuk bir sesle. "Kendisiyle görüşmüyoruz artık."

"Ya..." diyen adamın suratı asılırken meraklı bakışlarını yüzüme dikmişti. "Neden diye sorabilir miyim?"

"Öyle gerekiyordu," diyerek kestirip attım ve başımı sanki çok ilgimi çekiyormuş gibi önümdeki kağıtlara çevirdim tekrar.

"Hayırlısı Yaman," dedi, o da. Sonra, birkaç saniyelik sessizlikten sonra tekrar konuştu ve beni bir sürü soru işaretiyle baş başa bıraktı. "Uzun süredir okula gelmiyor, merak ettim ben de, inşallah önemli bir şey yoktur, neyse..."

Naz, uzun süredir okulda yoktu, öyle mi? Neden, nasıl? Tarık Beyin odasından nasıl çıktığımı hatırlamıyordum bile. Kafam onun neden okula gelmediğine takılı kalmış bir halde eve varmış, odama kapanmıştım. Onu arayıp sorabileceğim kimse yoktu, telefon da açamazdım, çünkü gururum engeldi.

Sonraki günler gözlerim okulda boşuna onu aradı; yok, yoktu. İçime garip bir yalnızlık hissi çökmüştü, paramparçaydım. Zaman zaman birlikte gezdiğimiz yerlerden geçerken boğazıma acı bir düğüm oturuyor, bir çocuk gibi oturup hıçkıra hıçkıra ağlama isteğimi zor zapt ediyordum. Bize ne yapmıştı, neden? Böyle anlarda hızlıca oradan uzaklaşıyor, kendimi güvende hissettiğim tek yer olan odama sığınıyordum.

BEGONVİL ÇIKMAZI (Mahalle Hikâyesi)Where stories live. Discover now