(27) Kaçış Planı.

377K 20.2K 32.6K
                                    

"Eğer beni kaybetmekten bu kadar çok korkuyorsan, beni bulmadan önce kendine neden diye sor."




Daha önce sadece gazetelerde gördüğüm ama bizzat hiç tanışmadığım insanlarla sahte bir muhabbetin içine girmiştim. Bakanın konukları Karun Kalender'in eşi olduğumu duyunca yanıma geliyor, benimle tanışıyor ve ayak üstü küçük bir sohbetin içine beni çekiyorlardı. Karun gibi bir adamın diplomasiyle ne işi vardı, bilmiyorum ama meclisteki çoğu kişiyi yakından tanıyor gibiydi. Neden şaşırıyorum ki adam ülke ekonomisine büyük bir katkıda bulunan trilyonluk biriydi. Belki de trilyonun da üstündeydi, o kadarını hesaplayacak kadar güçlü bir beynim yoktu. Herkes onu yanına çekip gücüne güç katmayı istiyordu. Çoğu zaman kiminle evli olduğumu unuttuğum oluyordu. Boşanırken nafaka işini ciddi anlamda düşünmeliydim.

Etrafıma toplanan kadınların can sıkıcı tüm sorularına yapmacık bir gülümsemeyle cevap verirken gözlerim Karun'u arıyordu. Kadınlar nasıl beni hararetli bir sohbetin içine çektiyse buradaki adamlar da onu meşgul etmeye başlamıştı. Aynı salonun içinde birbirimizden çok uç noktalardaydık. Ne zaman başımı onun olduğu tarafa çevirsem onu beni izlerken görüyordum. Beni katılmaya mecbur bıraktığı bu davetin üstesinden gelip gelmediğimi kontrol ediyordu. Bu onun dünyasıydı ve uyum sağlayamazsam diye endişeliydi.

Ne zaman bana baksa yüzünde küçük bir tebessüm oluştuğuna göre onu hayal kırıklığına uğratmıyordum. Evde ona çirkeflik yapan karısı tüm iş ortaklarının olduğu bir yerde onu utandıracak her şeyden kaçınıyordu. Her ne kadar burayı havaya uçurmayı istesem de gitmeden önce büyük bir skandala imza atmamak için oldukça usluydum. Nerede nasıl davranmasını bilen bir kadın olduğum için benim adıma endişelenmeyi bırakmalıydı. Ona kızgın olsam bile kalabalık ortamlarda onu utandıracak bir kadın değildim.

Kadınların arasında çok bunaldığım için son bir kez yalandan gülümseyip, "Birazdan dönerim," dedikten sonra yanlarından ayrıldım.

Kapıya doğru yürürken başımı çevirip arkama bakınca Karun'un beni izlediğini gördüm. Yanındaki adama bir şeyler söyleyip peşimden gelmeye başlayınca hemen önüme döndüm. Bu gece kolay kolay dışarı çıkmama izin vermeyecekti, değil mi?

O peşimden gelirken dışarı çıkarsam yakalanırdım, bu yüzden bende salondan çıkıp üst katın merdivenine tırmanmaya başladım. Aşağıya inen bir garsonu durdurup tepsideki kokteyllerden birini aldım. Yukarı çıkmaya devam ettim. Merdivenin en üstüne gelince durup arkama baktım. Basamakları çıkarken Karun'un bir eli korkulukların üzerindeydi. Başını kaldırıp kısa bir an benimle göz göze gelince gözlerinin içine bakarak içkimden bir yudum aldım. Dudakları kıvrıldı ve elini uzatıp yanından geçen garsonun tepsisinde sert bir içki aldı. Bir dikişte hepsini içip boş kadehi tepsiye bırakınca dudağımın köşesi yukarı doğru büküldü. Hızlı içerdi.

Ona sırtımı dönüp elbisemin eteklerini savurarak ilerlemeye başladım. Peşimden geldiğini biliyorum. Kaçan her zaman kovalanırdı, değil mi?

Antrede ilerleyip kolonların arasından geçmeye başladım. Kale gibi olan bu evin koridorlarında ilerlerken içkimden küçük bir yudum alıp onu bir heykelin avucuna bıraktım. Kaçmak için ayık olmalıydım bu yüzden bir yudum alkol şimdilik yeterliydi. Terazi şeklinde iki elini açan heykel benim yerime onu içebilirdi.

Koşarak kolonlardan birinin arkasına saklanıp beklemeye başladım. Bir süre durup saklandığım yerde kafamı yavaşça uzatınca Karun görüş açıma girdi. Smokinin içinde tüm kadınları büyüleyen adam beni bir anda kaybettiği için etrafına bakıyordu. Heykelin düz avucuna bıraktığım kokteyli görünce ona yaklaştı. Bardağı eline alınca bardağın kenarına takıldı gözleri. Kırmızı ruj bardakta dudaklarımın izini bırakmıştı. Bardağı çevirdi ve dudaklarımın değdiği yerden tüm kokteyli içince kalbim hızlanmaya başladı. Baş döndürücü dudaklarını tekrar dudaklarımın üzerinde isteyecek kadar bu hareketi beni etkilemişti.

SAKA VE SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin