Bölüm 16

313 69 31
                                    


             Aramadım.Aramam dedim anacım .İnanmadınız bana biliyorum ama..Ne gavurumdur beeeeeen.Yapmam dediysem yapmam.Öyle gelecek de artist artist konuşacak ,numarasını yazıp gidecek ara beni diyecek ben de arayacağım öyle mi? Bir de mehtabı seyredişi var.Bi pozlar bi şeyler...Ne oluyoruz bee? Bu ne cakalar oğlum?Bir de sen bana sordun mu merak ediyor musun diye bu aileler arasındaki meseleyi? Sormadın.Ki merak etmiyorum da.Aklı sıra  gelip kafamı karıştıracak gizem reis.

               Çocuklarla eğlenmeye diye çıktığımız o gecenin üzerinden bir hafta geçti.Ben onu aramadığım gibi o da bu bir haftada hiç karşıma çıkmadı.Bir de bu Cunda'ya küçük falan diyorlar kız madem o kadar küçük biz niye hiç çarşıda pazarda denk gelmiyoruz bu herifle?Yani görmek istediğimden değil de.He he değil . Ama yani aşkımızdan ölüyor olsak gurbette gibi kuruyacakmışız demek.Herkesle üç beş tur denk geliyorsun bizim Dağhan bey tedavülden kalkmışçasına kayıp.Boşuna 'gizem reis'demiyorum ben bu zibidiye.Umrumda değil aman görünmezse görünmesin hem iş kadınıyım ben genç girişimciyim.Onunla mı uğraşayım kariyerim varken?

-Abla rezervasyonlu ekip birkaç saate gelirmiş .Yalnız bir ricaları var Girit ezmesini tulum peynirsiz istiyorlarmış.

-Tulum peynirsiz Girit ezmesi olur mu Görkem?

-Bilmiyorum ki abla ben .Olmaz mı?

-Olur mu ablası?

             Cahil sıpa cahiiiiiil.Ne öğretiyorlar bunlara okullarda bilmiyorum ki ben.Elimdeki işi bırakıp arkaya seslendim Elif'e.

-Elif bak bakayım buraya canım!

-Buyur abla?

-Girit ezmesi tulum peynirsiz olur mu canım?

-Aaa olmaz!Olayı peynirinde zaten onun.

-Bak Görkem efendi olmazmış?

-Abla bu cahil ne bilsin ya?Giritli bile değil bu.Gözünü seveyim abla bak Dağhan abiyi kafaladım.Geçen akşam mekandan çıkarken selam verdi tekrar .Burayı merak etmiş işler nasıl diye sordu.Öv öv bitiremedim.Gelelim madem bi akşam dedi bizim okul personeliyle.İki gündür adamla iletişimdeyim.Bu herifler buranın kodamanı.Kendisi bir ortağı Mert iki xBakma sen spor okulu falan show.Cundanın yarısı bunlarınsa yarısı da o Mertlerin.Gönüllerini yaparsak seneye yeni sezona şubelerimizi açarız biz.

             Bak sen şu Görkem sıpasına.Hele bak sen şu küçük ite.Kendi kendine ne işler çevirmiş haberimiz yok .Demek buraların yarısı Dağhan abinin yarısı ortağının ha Görkemcim.Ee bize bir şey kalmadı buralarda.Hele boşuna değil o ukalanın havaları.

-Lannn! Kıçı kırık mezeciyiz oğlum biz.Ne şubesi ne gönül eğlemesi?Şurada üç beş grup arkadaş ,yerli yersiz turist gelip bir kaç tadım yapacak biz de paramızı kazanacağız olay bu.Dükkanımı niye ona buna övüp saçma sapan dikkat çekiyorsun sen oğlum?

-Abla anlamıyorsun ya.Dağhan abi çok sayın bir abimizdir kolay kolay kimseden bir şey rica etmez.Bizden etmiş işte ,sevineceğine arıza çıkarıyorsun ya..Tamam yok şube falan.Gelsin yesin gitsinler.Maksat şanımız yürüsün.

-Yürür benim şanım canım.Ben parmağımı kıpratmasam da yürür.O çok sayın abinize de sen açıklarsın çok sayın ablanın prensiplerini.Girit ezmesi Girit ezmesidir.Öyle isteyene göre değiştiremeyiz.Çok istiyorsa gitsin anası yapsın .

-Abla!.Nasıl diyeyim patron izin vermiyor diye?

-Onu sen bileceksin Görkemcim.

              Görkemi arkamda bırakıp saçlarımı savura savura mutfağa Elif'in yanına geçtim.Arkamdan 'Abla! Allah'ın var mı abla?'diye seslenirken bir anda kendisini toparlayıp birileriyle konuşmaya başladı .Kısılan sesinden ve değişen konuşma tarzından anladığım kadarıyla sayın abileri dükkanımıza teşrif etmişlerdi.Artık orasını Görkem halletsin benim Elif'e yardım etmem lazım.

-Elif tulumunu bol beyaz peynirini az koy Girit mezesinin canım.

-Abla sporcularmış.

-Ee bize ne?Bize mi yapıyorlar sporu?Ne bir baklava görmüşlüğümüz var ne bir adonis.

               Ellerim tezgahta eğilmiş hazırlanan mezelere göz gezdirirken Elifle bir yandan da söylediklerime kıkırdıyorduk.Haklıyım ama kaslar benim işime yaramıyorsa olsa ne olmasa ne..Değil mi ama?

-İsteseydin gösterirdik sarışın!

              Eğildiğim tezgahtan arkamdan oldukça da yakınımdan gelen tanıdık sesle bir anda irkilerek doğruldum.Bu adamın olmadık zamanlarda benim kıçımın dibinde bitme gibi bir huyu var bak demedi demeyin.

-Dağhan Bey hoşgeldiniz.

               Az önce adamın adonislerinin geyiğini yapan ben değilmişim gibi bir de elimi uzattım ciddi ciddi selamlaşmak için ohhh.Yüzsüzsün çünkü..Hayır canım nezaket sahibiyim.Hah yersen..

-Hoş bulduk sarışın.Görkem içerde deyince bir selam vereyim dedim.

-Ben geliyordum aslında zahmet etmeseydin.

-Öyle mi? Bana daha çok müşteri dedikodusu yapıyorsun gibi gelmişti ama.

              Yine yandan yandan sırıtarak konuşuyor yapıştırıcam şu duvarda asılan kepçeyi ağzına bu adamın artık.Bok!Sen adamın ağzına yapışma da.

-Ne münasabet canım.Elifcim ver bana iki tabak.Başlayalım servise bekletmeyelim misafirleri..

            Elimdeki mezelerden Dağhan'ın eline iki tabak tutuşturup ben de elimdeki tepsiyle yürümeye başladım.Adam şok oldu tabi ama elinde taşıdığı tabakları taşırken de cüretime mi şaşırsa tabağı mı dökmese karar da veremedi tabi.Ne olacak anacım. Aynı masaya gidiyoruz taşısın eline mi yapışır?Zaten işimiz çok.On dört çeşit meze sunuyoruz insanlara ,kim taşıyacak o kadar tabağı?

-Aramadın?

               Önümde yürüyen beden bir anda durup arkasına dönünce elimdeki tepsi göğsüne çarptı tabi.

-Hiiih!Ne habersiz duruyorsun ya? Dökseydin mezelerimi gösterirdim ben sana!

-Gösterirdin sen bana??

             Yoruyor bu adam beni ya.Bakışı ,gülüşü ,iması her bir şeyi yoruyor.Her cümlesi bi mesajlı bi şeyli..

-Hadi yürü.Ne bekliyorsun?

-Aramadın.Neden aramadın?

-Çünkü merak etmedim.Oldu mu?

                Boş boş baktı öylece.Sinirlendi galiba biraz.Bakışından ve ses tonundan ben öyle anladım yani.

-Olmadı sarışın.Ama oldurucam .

             Cümlesi biter bitmez beni beklemeden yürüdü gitti arkadaşlarının yanına.Ben de öyle ardına ardına baka durdum herifin.Olduracakmış.Büyük büyük laflar.Hiç anlamıyorum ne demek istiyor bu herif anacım.Bir yardım edin ya.

             Gece bitene kadar geldi mezeler gitti tatlılar.Sohbet muhabbet baya eğlendi sporcu ekip.Konuşmamızdan sonra bir daha hiç yüz yüze  gelmedik Dağhan ile.Pardon sadece tepsidekileri bırakırken küçük bir selamlaşma tanışma seremonisi oldu .Dağhan'ın ortağı olan  Mert ,okulun hocaları ,sağlıkçıları,organizatörü  falan 15 kişilik bir ekip.Biri hocalardan diğeri sağlıkçılardan iki genç kadının kem bakışlarını saymazsak genel haliyle tatlı insanlar.Ha bir de bana sirke satan suratıyla ancak kem bakışlı nefretliklere pek neşeli öz Giritlimiz var.

              Geceyi ben içeriye Elifle yarının alışveriş listesini yaparken bitirmişler.Hiç haberim olmadı.Hesabı ve teşekkürleri Görkem kabul etmiş.Dağhan Bey Sare Hanımı rahatsız etmeyelim demiş bizimkine.Sonuna da bir teşekkür iliştirmiş.Aman lütfetmiş Girit paşası..

        İyi Geceler Efenim..

GİRİTLİ (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang