Bölüm 17

291 66 41
                                    

Herkeslere Merhaba
Yeni Bölümü Konya-Adana Yolunda Gönderiyorum Efenim..Çook Sevgiler.Keyifli Okumalar..

-Beni içeriye davet etmeyek misin sarışın?

Bugünün saçma sapan başlamasından başıma bir işler geleceğini anlamalıydım.Evren mesajlara doyamamıştı belli uyandığımdan beri üzerime üzerime geliyordu.Nerede patlayacağım acaba derken bunu gerçekten tahmin etmemiştim.Yani nasıl bir anlatası var bu adamın da evime kadar geliyor anlamadım anacım.Düşmedi yakamdan..Ay senin de hiç işine gelmiyor dimi..Riyakar yelloz..

              Pazar günleri dükkanı akşamları açıyoruz. Hem biz dinlenmiş oluyoruz hem dükkanın eksikleri gideriliyor.Zaten işler gayet güzel gittiği için 7/24 çalışmaktan da pek yana değilim açıkçası.En azından haftada bir gün bana kalsın istiyorum.Çocukların tatilleri kafalarına göre.Programımız haftalık olduğu için onlar parttime yahut günlük tatillerini hafta başında  yoğunluğun az olduğu güne göre aralarında ayarlıyorlar.Büyük organizasyonları hafta içi ya da cumartesi günü kabul ediyoruz.Pazar akşamları ya sipariş üzerine çalışıyor dükkanımız ya da ufak tefek gruplar geliyor.Onu da bizim çocuklar idare ediyor zaten.İhtiyaç halinde iniveriyorum aşağıya.

              Bu pazar da benim rutin pazarlarımdan biriymiş gibi başlamıştı aslında sabah uyanıp güzel bir duş ardından tüm sağlık tabularımı yıktığım efsane bir kahvaltı-bazen benim çocuklar da eşlik ediyorlar bu esnada bana-kişisel bakım rutinlerim belki kısa süreli bir deniz keyfi ,bol kitap okumalı akşamüzerleri ve netflix karşısında uyuyakalarak kapanış..Normal bir Sare pazarı budur ama bugün öyle olmadı ..Sabah daha duşta başladı pazar laneti ...Önce banyoda düşüp kalçamı incittim-Salak Doruk annemden duymuş aramış Sare inşallah çatlatmamışsındır bu yaştan sonra kaynamaz da senin göt dedi-Kendisi daha çatlak bir göt ama haberi yok dingilin.Ya da var bu bilgiyi onunla paylaştım zira.Her neyse sonra ağlaya mızlaya kahvaltı hazırlayayım dedim çayım bitmiş.Belki sakinleşirim diye annemin zorla yanıma koyduğu papatya çayını kaynattım.Çay olmayınca kahvaltıya da özenmedim.Dümdüz bir şeyler atıştırdım öyle.Hiç güzel bir sabah değildi anlayacağınız.Netten kitap alışverişi yapmıştım bu haftasonu başlarım diye o da kargo da takılı kalmış.Ne yapacağım ben bu pazar ?derken zil çaldı.Ve evren sana pazar eğlencesi gönderdi.

-Dağhan?

-Aynen canım benim .Ee böyle mi giriliyor?

            Daha sorusunun cevabını beklemeden daldı içeriye.Ayakkabılarını hemen sağda ayakkabılığın önünde çıkardı .Aferin zenginsin menginsin ama pis değilsin.Şöyle bir kafasını uzatıp salon olduğunu tahmin ettiği-zaten pek seçeneği de yoktu-odaya daldı.Koltuğun biraz önce kalktığım kısmına teklifsizce oturup sehpaya bir şişe bıraktı.Bu adamın rahatlığı beni öldürecek Sare.Ay beni de bakışları...Dağhan oturduğu yerden gözleriyle şişeyi işaret ederek;

-Yaban mersinli blue hawai aromalı..Geçen gece farkettim alkol almıyorsun.Bu sıcakta da kahve içilmez diye düşünüp sana içecek getirdim.

             Cümlesini öyle bir edayla bitirdi ki paşamız ilkokul bebesi öğretmeninden aferin bekliyor sanırsın.Kolları koltugun sırtına açıp nasılım ama der gibi baktı suratıma bir süre.Benden şaşkınlık dışında tepki alamayınca da konuşmasına devam etti çaresiz.

-Sen aramayınca ben geleyim dedim.Kadeh falan var mıydı ?Önce soğumadan şunu halledelim.Dışarısı yanıyor sıcaktan.Senin ev fena değil ama.Küçük biraz yalnız.Ama tek yaşarken sorun olmaz.Baya da serin haaa.

              Derdini seveyim ben senin çocuk..Dağhan bey etrafa alacaklı gibi göz gezdirirken.Kalkıp iki tane kadeh getirdim.Çok özel günler dışında alkol almıyorum doğru.Hatta onu bile biraz biraz bırakma niyetindeyim.Aferin öz Giritli hemen farketmişsin.

-Merak etmediğimi söylemiştim..

            Bir an neyden bahsettiğimi anlamaya çalışır gibi tek kaşı havada gözlerini yüzüme dikti .Ama sonraki yüzündeki o imadan anlatacağı hikayeden bahsettiğimi anladığını anladım.

           Önündeki orta sehpaha bıraktığım kadehleri doldururken bana cevap vermeyip ve hatta yüzüme dahi bakmayıp ukala gülüşüyle yetinmemi sağladı yine.Önüme bıraktığı kadehi elime alıp içeceğimi yudumlarken ancak gözgöze gelebildik onunla.

-Yapma sarışın kadınlar bayılır böyle hikayelere.

-Böyle mi kandırıyorsun kadınları?

-Neee?Yoksa sen benim bildiğim kadınlardan değil misin?

            Şeytan diyor yapıştır şu ukala sıfatına ağzına...Yalan söyleme Sare şeytan hiç öyle şeyler demiyor.Daha çok yapış şu ukala ağzına diyor.Senin şeytanındır o benimki öyle şeyler demez sarı yelloz.Benimki ne be??Tövbe de kız..Bu da oturdu karşımıza öyle bakıyor boncuk boncuk.Ne diyorsun sen bu işe Sareciğim?Allah yüzümüze baksın bu herif bizi perişan eder diyorum anacım.İlk defa aynı fikirdeyiz hayatım..

-Değilim desem pek bir şey ifade edecek gibi durmuyor senin için o sebeple anlat o zaman diyorum.Anlat da bitsin bu maskeli balo.Ben zaten biliyorum bu hikayeyi neden bu kadar büyüttün anlamadım.Aşk bu başlar biter yani.

-Bak bak sen sarışına....Pek ruhsuz bir şey çıktın sen..Demek başlayıp bitiyor seninkiler öyle ha?

Kız duyan da seni çok aşk yaşadın zannedecek.Allahın çömezi. Ne var bizim de flörtlerimiz oldu kendi çapımızda.Doğru senin ilgilerini farketmenin iki yıl sürdüğü.Sonra ders çalışmanı engelliyor diye başlamadan bitirdiğin ilişkimsi şeyler.Ne var bu da bir şey...Aynen canım hem de hiçbir şey..Her boku da bil.Aman eksik kalma.

-Ruhsuzlukla ne alakası var bunun.Zamanında Giritte nişanlanmış sonra ayrılmış iki gençten bahsediyoruz. Yıllar sonra hayatları başka başka evrilmiş olabilir.Her gün bin tane insan kararlarından vazgeçip bu şekilde ayrılıyorlar.Bundan doğal ne olabilir?Hem baksana ikisi de başka başka hayatlar kurmuş belki de çok mutlu olmuşlar.Biz neden rahat bırakmıyoruz o insanları.

-Sana öyle mi anlattılar bu hikayeyi?

Tanıştığımızdan beri ilk defa bu kadar ciddi görüyordum onu.Yüzünde maske gibi gezdirdiği o fazlaca özgüvenli ukala duruş yerini gercek Dağhan'a bırakmıştı.Bu hali oldukça karizmatik görünse de ciddiyeti bir miktar ürkütücüydü..Bir miktardan biraz fazla diyelim .

-Yani?Daha ne olacaktı ki?

-Sandığın kadar romantik bir devirden bahsetmiyoruz Sare.Dedemi hiç tanımadım.Ama mutsuz bir babanın elinde büyümüş adamın oğluyum ben.Babamın çocukluk travmalarına yakinen şahitim.Ve bu geçmişin sandığın kadar sancısız olmadığından da eminim.

Bu konuşmanın beni ne derece yıkacağını henüz bilmiyordum.Ama Dağhan ile aramızdaki her neyse ilmek ilmek geçmişle örüldüğünü hissediyordum..

GİRİTLİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now