GİRİTLİ (TAMAMLANDI)

Bölüm 18

-Anneannen Sara ile dedem Bekir çocukluk arkadaşı.Anneannenin ailesi Giritte bilinen ,tanınan insanlar ve nispeten ekonomik durumları daha konforlu.Dedem desen küçük yaşta yetim kalmış sahilde babasından kalma bir balıkçı işleten İdadi mezunu vatansever bir genç.Sara ile birbirlerine de çok aşıklar.Zaten Sara'nın babası Seyit Bey'e rağmen nişanlanmalarının sebebi de bu büyük aşk.

-Rağmen derken?

-Seyit Bey zor bir adam.Dönem karışık bir dönem biliyorsun.Girit Yunan toprakları olmuş.Anadoluda milli mücadele yeni bitmiş.Rumlar ile Türkler arasında savaştan kalan bir husumet başlamış.Hatta yıllardır kapı komşusu olan insanlar sırf etnik kökenleri sebebiyle birbirleriyle konuşmayı kesmişler.Dedem Bekir böyle bir ortamda Türk milliyetçiliği ve Girit'in bağımsızlığını savunan bir örgüte üyeyken.Seyit Bey hala Rumlarla gizli kapaklı ticari ilişkilerini devam ettiriyor.Zaten çevresinde de pek sevilen bir herif değil.Tabii kendi gibileri saymazsak.

-Allah Allah...Annemden hiç dedesine dair bir şey duymadım biliyor musun? Acaba bizimkiler de bu durumu bildiği için mi?

-Muhtemelen.Her neyse 1925 yazında nişanlanıyorlar Sare ile Bekir.Kış bastırmadan düğün planları var ancak Seyit Bey sürekli erteliyor bu düğünü.Sebep olarak da dedemin yattığı bir hapis cezası var örgütle alakalı onu öne sürüyor.Biraz olgunlaşsınmış.Kızını emanet ediyormuş falan filan.

-Neden yatmış hapiste peki?

-Kurtuluş savaşında Yınanlılar Türklere karşı baya zor durumda..Bı sebeple asker toplarkenasker toplarken Giritli müslümanları da almak istemişler ordularına.Dedemlerin örgüttekiler direnmiş tabi.Direndikleri yetmez gibi örgüt faaliyetlerini de devam ettirmişler.Tabii Yunan bunu öğrenince öylece hapsi boylamışlar .6-7 ay sonrasında savaş bittikten sonra bizimliler de çıkmış zaten.

-Ne saçma iş.Kardeşi kardeşe kırdırmak istemişler yani.Ee bunu kim kabul eder?

-Büyük deden...

-Nasıl yani?

-Dedenin büyük damadı Anadoluda Rumların safında savaşmış mesela.Deden gibi bir herif o da.Onun gibi Rumlarla gizli ilişkileri olan bu yolla para kazanan bir tip.Zaten sonunda da Avrupaya kaçıyor.

-Aaaa evet.Annemin teyzesi.Mübadele döneminde Avrupaya gitmişler yıllar önce annemle kuzeni bir bağlantı kurmuş ama sonraları o da kesilmiş zamanla.İngilteredeler sanırım..

-Olabilir.Giritten o dönem biraz parası olan erkenden ayrıldı.Bizimkiler gibi olanlar ise malını mülkünü orada bırakıp geldiler.Burada Yeni Türk Devleti mübadillerden kalan mülkleri yeni gelenlere verdiler .Yani dil ve kültür sorunu dışında mal mülk kaygıları pek olmadı.Devlet mağdur olmamaları için çok çabaladı anlayacağın.Maalesef tüm bunlra rağmen bazılarının yaraları devletin çare bulamayacağı kadar derindeydi..Sara ile Bekir gibi...Onlar Giritten aynı gemiyle ve hala nişanlı bir çift olarak geliyorlar Anadoluya..

-Nasıl yani? Giritte ayrılmamışlar mı?Emin misin?

-Çok eminim...O gemiye bindiklerinde her ne kadar vatanlarını geride bırakmış olsalar da önlerinde birlikte olacakları yepyeni bir hayat hayali kuruyorlarmış.

-Her şey burada mı bozulmuş yani ?Cunda da?

-Pek sayılmaz.Gemi İzmir limanına yanaştığında devletin rutin uygulaması başlamış.Salgın hastalık ve güvenlik kontrolü için mübadiller karantinaya alınmışlar.Evraklarını kontrol ettirenler görevliler nezaretinde parça parça karantina için ayrılan konaklama alanlarına gönderilmişler.Anneannen ve ailesi dedemden önce kontrolü bittiği için alandan erken ayrılmış.Diğerlerinin de arkalarından geleceğini düşünmüşler ki zaten aynı bölgeden getirilen aileler yine aynı topraklara yerleştirildiği için akıllarına aksi bir düşünce gelmemiş.