GİRİTLİ (TAMAMLANDI)

Bölüm 39

                                     
Pek sevgili caaanım okurlarım herkeslere merhabalar...
Biliyorum yine çok geç geldim bu pek sizin bende görmeye alışkın olduğunuz bir durum değil ama inanın çok zorlanıyorum.Okullar açıldı malumunuz ve bu sene gerçekten çok yoruluyorum.Evde bebişim okulda öğrenciler anamı ağlatıyorlar vallahi:)Tam da bu sebeplerden hikayemize final yapma kararı aldım.Tadında bırakıp kendimi de sizi de perişan etmeden güzel bitirelim istedim.Umarım seversiniz .Keyifli okumalar diliyorum ...

Final

            Odasının ortasında öylece dikilip karımın hazırlanmasını bekliyorum.Bir bostan korkuluğu neyse ben de oyum yaklaşık yarım saattir.Dolabı yatağın üzerine boşaltmamış olsa gerçekten giyecek uygun bir şey bulamadığına inanacağım ama gözümle görüyorum be kadın.Hayır kime bu pozlar? Fıstık gibisin işte.Ne arıyor daha.Limitleri mi yırtıp atalım?

            Bu olmadı mı hayatım?Ay bu sanki diğerine göre daha özensiz oldu hayatım?Yeşil olan mı pembe olan mı hayatım?Ben bu ara sanki biraz kilo mu aldım hayatım?Saçlarımı mı kestirsem acaba hayatım?Bunlar hep kabir soruları.Nereden baksan tuzak.Yaşadık bunları çünkü.Sıkıyorsa pembe yerine yeşil de
Pembe olan desem neden yeşil değil.Yeşil desem pembeyi bana yakıştırmıyor musun sen?Bunlar da denendi ve Saremin 'sen zaten artık beni sevmiyorsun' ile başlayan benim yalvar yakar onu sakinleştirmeyeçalıştığım ağlamalarıyla son buldu .O yüzden bir bahane bulup acilen karar vermesini sağlamalı ve aşağıya indirip tüm dikkatini üzerimden çekmesine sebep olacak yeni meşgaleler bulmalıyım güzel karımın.Zira karnı burnunda bir sarışın bir Sare ,karnı burnunda olmayan sarışın Sare'den çok daha yırtıcı ve mızmız oluyor.

                Eveet biz anne baba oluyoruz.Evliliğimizin 1.yılını kutlamak için toplanan tüm kalabalık bugün bebeğimizin cinsiyetini gecikmeli de olsa sonunda öğrenecek.Bahçede havalar da hala sıcakken güzel bir masa hazırladık ve bebeğimizin tatlı bir prenses olacağını müjdelemek için de yıldönümümüzü seçtik.İstanbul'dan Sare'nin ailesi ,bizimkiler ,Özge,Görkem ,Ayşe ve hatta ablası biricik çaçaron avukatım Yeliz ...Herkes burada halam bile geldi köyden.O Sare ile evlenmeyelim diye dünyaları yıkan karımın deyimiyle Aliye Rona kılıklı halam bile.Tahmin edersiniz ki çok da kolay gelmedik bu günlere.En son evlilik teklifinde bırakmıştınız siz bizi sanırım işte o vakitten bu vakitlere ne zorlu mücadeleler verdik ne kaoslar atlattık duysanız ağlarsınız.Yani en azından bi gözler dolar..

          Sare'nin ailesi ile tanışmak için gittiğimiz İstanbul gezimiz malumunuz benim damatlar damadı kabul edilmemle sonuçlandı.Eee bir Dağhan Giritli de kolay yetişmez malum.Yakalayınca çok seversin istemsiz.Doğa olayı gibi düşünün kendiliğinden olur yani.İstanbul olayını öylece çiçek gibi tertemiz hallettik.Ama bizim evde işler böyle yürümedi biz Sare ile el ele aralarına dalıp evlenmeye karar verdiğimizi lönk diye açıklayınca...
Sonrasında babamın bu durum üzerine ufak çaplı bir kalp krizi geçirmesi ve Sare'nin anlık müdahale ile kayınbabasının  hayatını kurtarmış olmasını da sayarsak bir yeşilçam filmi çekiyor gibiydik .Sare o günden sonra babamda ayrı bir yer etti mi diye soracak olursanız evet kendisinin favori gelini oldu.Adamın ölümlerden dönmesi ve buna da Sare'nin eşlik etmesi gerekiyormuş meğer.Tabii tüm bunlar halam için geçerli değil o hala Sare'ye son derece mesafeli.Eee ben de ona tabii.Düğünden önce onunla seviyeli bir konuşma yapıp karımın benim için önemini kendisine itinayla anlatmış bulundum.O da zaten düğünden hemen sonra köye yerleşmeye karar verdi.Pek tabii ısrarcı olmadık kalması için köydeki çiftliğimizde ona yardımcı olabilecek yakınlarımız var rahat eder diye düşündük ya da böylesi işimize geldi.Halamı tanıyordum kendisi her ne kadar bu evliliğe tüm bu yaşananlardan sonra karşı çıkmayacak olsa da çenesini tutamayacak ve sarışınımı üzecekti.Bu tarz durumlar yaşanmadan önlenmesi gerekiyordu ve gerekeni yaptık diyelim.