Bölüm 35

314 61 28
                                    

Öncelikle Herkeslere Merhabalar ve Şimdiden Çooook Keyifli Okumalar Efenim .
Bu Arada 3-5 Bölüm Sonra Artık Final Planlıyorum O Sebeple Akışı Hızlandırıyorum.Hepinize Sevgiler❤️

Yarım saate oradayım demişti değil mi?Tam yirmi iki dakika sonra ben aşağıya indiğimde kaldığımız otelin evin dışı gibi içinin de bembeyaz boyalı olduğu ferah lobisinde beni bekliyordu Dağhan Giritli.Her geçen gün beni daha fazla şaşırtmayı nasıl başarıyor, burada olduğumu nasıl öğrendi,Özge içimizdeki İrlandalı mı ya da bu adam günlerdir buralarda mı takılıyor hiç birinin cevabı bende yok ama az biraz zorlasam öğrenirim biliyorsunuz.

           Ben Dağhan yarım saate oradayım dedikten sonra hızlıca duşa girip eşyalarımı valize sıkış tepiş soktuktan sonra hazırlanıp lobiye indiğimde beni kendime getirecek bir kahve vaktim olur zannediyordum ama olamadı.Adam benden dakik çıktı anacım hatta kendinden de dakik.Söylediğinden sekiz dakika önce burada olmak nedir be adam?Yelkovanlar kovalayasıca...

  Lobiye gözümü çok gezdirmeme gerek kalmadan Dağhan heybetiyle ben buradayim dedi zaten .Cam kenarına konumlandırılmış mavi iki berjerin tekine oturmuş beni bekliyor.Kafası pencereye dönük denizi seyrediyor.Nasıl da özlemişim.Şaka gibi...Çok alınmıştım sözde ben ona kafam karmakarışıktı ee ne oldu şimdi? Nasıl bir anda görür görmez kalbim dokuz sekizlik çarpmaya başladı?Ben bu hislere hiç alışık değilim ya.

          Allahım kalpten geçtik onun safı artık belli ama sen aklıma mukayyet ol güzel Rabbim.Ben biraz salağım çünkü biliyorsun.

-Merhaba.

Sesimi duyar duymaz gözlerini dışarıyı seyrettiği pencereden cekip doğruca gözlerimi yakaladı.Alışkını olduğum muzip ,havalı,ukala bakışlar yerine özlem dolu elalar ile karşılaştım bu sefer.Belki beklediğim bu değildi ondan ,belki benim de çok dolu olmamdan bilemiyorum bedenine kollarımı sarmaya çalışmam ile kafamı boynuna gömüp ağlamaya başlamam bir oldu.Derin bir iç çekiş duydum sadece sonra bir elini belime sarıp saçımı okşayarak karşılık verdi bana .Çok yormuşum çok yıpratmışım kendimi.Düşünmekten uyuyamadığım günlerin acısını şurada göğsünde uyuyarak çıkarsam.Arada kafamın üzerine kondurduğu öpücükler olmasa böyle dalıp gitmiştim aslında öyle özlemişim ben bu adamı.Neler öğretiyorsun hayat bana bu saatten sonra.Bu deli dolu aşk işleri lisede falan bitmiyor muydu ya?

-Bebeğim...

Bir iç çekiş benden cevap niyetine...

-Sarışınım...

Bir iç çekiş daha...

-Sarem ağlama artık.

Burada burnunu çekti pasaklı salak.Rezik olduk adama.Bir de koluna sil sümüğünü nasıl yarım saate geldiyse öyle yarım saatte de topuklasın hayatından olur mu?Bıktım bu paçoooozdan ben ama ya...

-Ama duramıyorum.

-Ama durman lazım.Daha yolumuz uzun sarışın hadi toparlan.Arabada konuşalım olur mu?Çok özledim yanımda öyle bıcır bıcır konuşmalarını.Ben alışık değilim hiç senin bu hallerine bebeğim.Yapma hadi.Her şeyi hallederiz biz seninle .Bir daha böyle şeylerle üzülmeyeceksin söz seviyorum sana Sare'm.Hadi toparlan artık çiçeğim.Lütfen.

-Tamam.

           Hala burnunu çekiyor ya.Çevir tişörtünü alttan da bi sümkür istersen .

Zorla ayrıldım gibi oldu biraz ama yine de ayrıldım kollarından sevgilimin.Dudağıma kondurduğu kısa ama etkili öpücükten sonra uzattığı elini tutarken o da küçük valizimi diğer eline alıp çıkışa doğru yürümeye başladı.Arada tuttuğu elimi öptü arada beni kendine çekip saçımı ,kaşımı ,gözümü...

          Say say ,tek tek.Görmemiş.

       Kaldığımız otel klasik bir bodrum evinin çok daha büyüğü şeklinde olduğu için otopark kısmı sınırlı araba alabilen ve sadece müşterilerinin araçlarını kabul edecek şekilde ayarlanmış minik bir alandan oluşuyordu.Dağhan'ın arabasını otelin hususi otoparkında bulunca bu adamın zaten bu otelde kaldığını tahmin etmem çok zor olmadı.Tamam çok aşık olabiliriz ama aptal da değiliz yani.Burnumun dibindeymiş meğer birkaç gündür.Bana üç gün süre vermiş bu sürede eğer yumuşamazsam omzuna atıp kaçıracakmış beyefendi.Planlara bak planlara...O Özge sinsisi de biliyor mu dedim?Bir köstebeğe ihtiyacı olmadığını söyledi havalı havalı artist şey.Mert'in ajanlığının bu işte de parmağı olduğundan emindim ama çok da didiklemek istemedim doğrusu.Zaten onun da pek konuşası yoktu bu konuyu.Bir süre sonra yerinde kıpırdanıp kafasını salladı gülerek sonra çalan radyonun sesini biraz daha açıp ;

-Sen bu kadını seviyordun değil mi ?diye sorup yeni konu çalıştı.Ya da ben öyle zannettim.

-Hmm.Bengü mü? Evet severim..

        Geriden ufak ufak gelen şarkının sözleri o esnada Dağhan radyonun sesini biraz yükselttiği için daha anlaşılır hal aldığında ufak çaplı bir şok yaşadım.Bengü Hanım neler söylüyorsunuz öyle yeri mi zamanı mı?

Yalnızlığını yalnızlığıma katsana
Döneceksin zaten sonra bayıla bayıla
Ayrıldığımızı Kimseye söyleme anlamaz
Senle yaşar senle atar kalbim
Başkasını aramaz

          Bak sinsi sinsi gözünü hiç de ayırmadan yoldan nasıl da gülüyor öyle.Pis herif seniiii.Sen iki arada bir derede şarkıya kulak verdin de bana mı gönderme yapıyorsun bir de...Hiç acımadım valla yapıştırdım bir tane koluna.Hiç kıpırdamadı yerinden o ayrı.Ama gülüşü büyüdü kahkahaya dönüştü o daha bir ayrı.

-Seni pislik sen benimle dalga mı geçiyorsun bir de utanmadan?

-Aslaa sarışın.Ne alakası var kızım ya ?Öyle tesadüf çıktı benim de öyle hoşuma gitti yani.Yoksa ben ne bilirim Bengü şarkılarını.

         Doğru pek dinlemez popüler sanatçılardan.Daha çok benim dinlediklerimi sorar hatta bu kimdi bu kimdi diye.İşine gelince nasıl da hatırlıyorsun ama Bengüyü.

-Demek dönecekmişim ha bayıla bayıla.

-Eee dönmedin mi?

-Dönmesem kaçıracakmışsın zaten.

-Doğru.Dağa bile kaldırırdım seni sarışın ben bu aşkla.

         Kahkahalarımız birbirine karışırken  araba yolculuğumuz Dağhan'ın sırnaşmaları ,öpüşleri ,koklayışları benim daha bir şımarıp onu iyice yoldan çıkarışlarımla geçti.Geçen üç saatin sonunda daha yolumuz var mı dememe kalmadan bir anda İzmir'de yol ayrımı tabelasından İzmir'e doğru döndürdü rotayı.Acaba yanlış mı görüyorum diye tekrar bir bakayım dedim ;

-Hiç bakma hemen dönmüyoruz Cunda'ya her bir haltı hemen farkeden sevgilim dedi.

-Ee Bodrum'da niye kalmadık madem hayatım diye sordum.

-İzmir'de kalamıyoruz bebeğim.Uçağa yetişmemiz lazım dedi.

-Uçak?

-Gidince görürsün hayatım.

     Gizem gizem gizem.Ööööööf.Bıktım sizden.

Evet ...İzmir'de kalmadık.Çünkü Dağhan beni Girit'e götürüyordu.Pasaportum yok dedim pasaportun bende dedi.Ama vizem dedim schengen vizen zaten devam ediyor kontrol ettim iki gün kalıp dönüyoruz zaten panik yapma dedi.Pasaportumu nasıl aldın evimden diye soracak oldum dalga geçer gibi baktı suratıma.Ben de teslim oldum.Çünkü neden olmayayım değil mi? Dağhan benim.Girit bizim. Baya baya Girit'e gidiyoruz yani dedim.Bir de oradan başlayalım bakarsın biz sona daha güzel daha çabuk ulaşırız dedi.Ben çok öptüm yine yine teşekkür ettim o yine çok güzel güldü.Sonra işte ben yine aşık oldum .

GİRİTLİ (TAMAMLANDI)Onde histórias criam vida. Descubra agora