Bölüm 37

322 62 25
                                    

       Uçuyorum kızlar ...Her anlamda...

       Girit-İstanbul uçağında ve bu sefer sabahın köründe uyanmış ama hala daha ayakta uyumaya devam ediyor gibi gözler baygın ,zihin puslu ,kalp desen yaşadıklarından mütevellit düpedüz dokuz sekizlik ... Anlayacağınız bir ben var benden içeri.Ne siz sorun ne ben söyleyeyim.Ya da siz sormadan ben hemen döküleyim.

       Parmağımda önceki gün müstakbel kocam tarafından takılmış pembe taşlı zarif mi zarif damla kesim pırlanta bir yüzük.Güzelliğiyle şu an aklımı aldı alacak.Işıl ışıl bana bakıyor kıııız.Yanımda omzunda yaslı başım huzurla sarıldığım sevgilim .Her ikisinden de gözlerimi alamıyorum ama ben ya.Şu sıfatımdaki sırıtmayı da durduramıyorum.Rezil olmak üzereyim aaaa dostlar.Acaba anlıyor mudur Dağhan?Yok ya anlasa kesin şimdiye kadar dalgasını geçmişti bu rezil halimin sıpa.Kaçırır mı hiç?Amaaaaan geçerse geçsin ne yapayım ya.İster bakıp bakıp gülerim  ister  gülüp gülüp öperim yüzük benim ,adam benim öyle değil mi anacım?

        Ooooofff !Ben artık bir miktar ayrıntı vermezsem çatlarım gibi geliyor kızlar siz buraya bir bakın bakimmm.Şimdi biz Girit'e inip otele geldiğimizde doğruca odamıza çıktık ya.Ben biraz gezmek falan istedim çevreyi ama Dağhan müsaade etmedi.Bugün yemek yiyip dinlenelimmiş de yarın söz her yerleri bana gezdirirmiş gerekirse otelin her bir kapısını tekmesiyle açar 'Kalkın ulan sarışınıma tekmil verin 'dermiş.Yine de önce tüm konağı sonra da Girit'i adım adım illaki dolaştırırmış.Ama bu gece bizimmiş.Falan filan...Ne yapayım meraklı bir kurt içimi kırt kırt kemirse de kabul ettim dediğini.Hem peşine takılıp hem asilik yapmak olmazdı yani -en azından ilk günden-Neyse Dağhan beyin dediği oldu sonuçta.Önce biraz uyuyup yol yorgunluğunu üzerimizden attık sonrasında akşam yemeği için hazırlandık.Baktım sevgilim lacivert keten bir pantolonla beyaz keten bir gömlekle göz kamaştırıyor ben de ona ayak uydurayım dedim.Üzerime siyah çok zarif bir elbise giydim.Mini ,kolları tülden biraz göğüs dekolteli falan ...Bir anda durduk yere çıtı pıtı oldum valla kız.Duy da inanma!

             Aşağıya inince restoran kısmını geçip doğruca ön bahçeye çıktık.Dağhancım bahçedeki ağacın altına bizim için bir masa hazırlatmış.Artık romantizmi damardan alıyoruz hayatım görüyorsunuz.İlişkimizin ikinci raundu böyle olacak belli oldu.Tamam sevgilim -ay pardon müstakbel kocam -ilgili adamdı ama öyle aman aman romantik de değildi şimdi zaten biliyorsunuz Giritli eniştenizi.Ama şimdi o şımarık ve fazlaca da özgüvenli anasının gözü olarak yürüttüğü bu görevi boyut değiştirerek ilgili , aşk böceği haliyle devam ettiriyor.İçinde varmış zaten hep öyleymiş de çaktırmıyormuş.Daha doğrusu şöyle anlatayım ben size ;daha ilk gördüğüm an aşık olduğum bu adam benımle artist artist takılıyor zannederken adam gizli hayranım çıktı ayol.Tabii ki kendisi itiraf etmedi.Dağhan Giritli'den bahsediyoruz canım.Burnu düşse yere almayacak kadar totosu kalkık bir pisliktir bu herif.Bunu da biliyorsunuz...Ben tüm bunları dün gece tanıştığım Dağhan'ınliseden arkadaşı ve aynı zamanda yaman avukatı ,Mert'in takıntılı olduğu tek kadın olan karşılıksız aşkı ve bizim Elif'in ablası 'Yaradan Rabbime şükürler olsun kız bu ne güzellik ,anam kız bu nasıl bir yılan dil 'diye tabir edebileceğimiz yeni arkadaşım Yeliz'den öğreniyorum.Yeliz ne alaka Giritte dimi?O zaman been hoooop en başaa...

Odamızdan bahçedeki ağaca doğru el ele yürürken ağacın dibinde büyükçe bir masanın ışıl ışıl süsleri çarptı gözüme tabi bir de etrafında sakince oturan kalabalık.Masa bizim değil herhalde dememe kalmadı Özge'yi gördüm gibi oldu.Sonra Özge'nin yanında oturan adamı Görkem'e benzettim.Eee Görkem'in karşısındaki de düpedüz Mertti işte.Masaya kadar geldiğimizde arkadaşlarımızın hepsi ve Mert'in omzundaki elini ittirmeye çalıştığı ,benim ilk defa gördüğüm çok güzel bir genç kadın ayaklandı.Ay neee oluyoruz basıldık mı kıııızzz diye bağırabilirdim o an yaşadığım şaşkınlığın bana verdiği yetkiye dayanarak böyle bir şey yapamadım.Masanın önünde durduğumuzda -tabii Dağhan'ın yönlendirmesiyle-Dağhan beni de kendine çevirince masadaki herkes ayakta ,Özge'nin elinde telefon 'Alllahımmmm .Lan yoksa tahmin ettiğim şey mi?'diye geçirdim içimden. İçimdeki manyak ses tabi o anda da rahat vermeyip 'çüş artık sarışın gerçekten aptallık sen de kimlik kartı oldu' diyerek beni bi tur eziklemeyi ihmal etmedi.Herif evlenme teklif ediyor sana kız evde kalmaktan kurtulduk hadi gene iyiyiz diyerek de beni tebrik etmeyi ihmal etmedi ama canım benim.O esnada Dağhan da diz çökmesin mi önümde .Çöksün çöksün elleme. Ben andan çıkmayı bir türlü beceremedim ve sanırım yüzümdeki sersemliği ancak Mert'in 'Bir saniye arkadaşlar bunu çekmem lazım herif bir de diz çöktü Cunda'yı bu eşsiz andan mahrum bırakamam 'diyerek yüzümüze yüzümüze flaş patlatınca silebildim. Ya da hemen ardından kafasını bıkkınlıkla yere eğmiş Mert'e güneş yüzü görmemiş küfürler eden Dağhan'ın sesiyle ...Her neyse Allahtan çabuk toparladık.

              Dağhan Giritli elinde harika bir yüzükle önümde diz çökmüş halde...Bu benim hayallerimin de ötesinde. Hem de Girit'te anneannem Sara'nın evinde. Anneannemmin anneme annemin Dağhan'a ve onun daha uçağı bilmeden bana anlattığı şekilde dedesi Bekir'in anneanneme aşkını itiraf ettiği ağacın altında... Şu hayattaki tek aşkıma...Evet dedim.

             Bu arada Dağhan yüzüğü bir seminer içim Atina'da olan Yeliz'e aldırtmış.Daha doğrusu Mübadele döneminde Giritten Atinaya gitmiş kuyumcu bir Rum ailenin torunlarına özel siparişle yaptırmış yüzüğümü.Lojistik destek de Yeliz'den gelmiş.Hem gel arkadaşının yanında ol hem de sevgilimin yüzüğünü getir.Mert'in ağzına etmen de bonus daha ne istiyorsun kızım demiş.

               Gecenin devamı bol sohbetli ,çokça kahkahalı Dağhan'ın bana yönelttiği aşk dolu bakışları ,Mert'in Yeliz'i kışkırtmaları ve Yeliz'i Mert'i anasından doğduğuna pişman eder cevaplamalarıyla muhteşemdi. Bu sohbetler esnasında neler neler öğrendim bu da cabası...Dükkanım bir aylık bir restoranla anlaşmış mesela bunu Görkem'den öğrendim.Bi ay adamlara gün içinde kalan mezelerimizden göndericez akşamları yemek yanında verecekler abla müthiş oldu dedi.Eee mantıklı ,zeki çocuk...Görkem Mert'in peşine takılıp gelmiş buralara kadar yüzsüz manyak.Eee Elif niye yok dedim .Görkem hemen 'aman abla o aileden yeliz var zaten oda gelmeyi versin dükkana kim bakacak 'dedi. Lan sıpa sen necisin seni dükkana neden aldık diyemedim çocuğa ne yapsın merak etmiş gelmişti. Bir de bana 'sen de çok oyalanma dükkan boş kalmasın dağhan abi bana burada iki gün tatil ayarlasana be 'demez mi?. Aradığımız işsizlik bu işsizlik anacım.Herifteki gevşekliğe bak.

             Annem bu işe nasıl bu kadar çabuk ikna oldu daha önemlisi ırz düşmanı muamelesi yaptığı bu çocuktan ne ara bu kadar etkilenip de hemen inandı oraları hiç bilemiyorum ama gidince sanırım ilk onu sormam gerekecek kendine Gidince derken malumunuz İstanbul'a gidiyoruz bu kararımızı babamla paylaşmamız ve sevgilimin ailem ile tanışması fikri yine üst akıl Selma Hanım'a aitmiş.Dağhan öyle söyledi.

               Bu ikili birbirine gıcık oluyorken beraber arkamdan gizli gizli planlar yapacak hale ne ara geldi hiç ya? Amann banane bu durumdan çok da şikayetçi değilim açıkçası. Sevgilim kaleyi içten feth etmiş ne güzel.Bir de babam okey dese.Ben zaaaaaten dünden okey.

GİRİTLİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin