Bölüm 36

291 60 26
                                    

Selamlaaaar Efenim!
Fazlaca gecikmiş bir bölümle karşınızdayım farkındayım.Ama bu bölüm nerelerden nerelerden geldi de bir türlü tamamlanamadı.Şu an ben bu bölümü bitirebileyim diye @semosss81 yanımda ne mücadeleler veriyor bir bilseniz.
Ve hatta siz bu bölümü okurken biz çok uzaklarda belki de fazla yakınlarda Semoşcumla kahvelerimizi içiyor olacağız.Çok Keyifle Yazdım Siz De Çok Keyifle Okuyun Efenim.
Not:Bir Dost.

             İzmir'den kalkan uçak yaklaşık bir buçuk saat sonra Kandiye'ye vardığında ben hala yaşadığım şoku atlatamamıştım.Uçakta da yerli yersiz anlarda yaptığım gibi içinde bulunduğumuz durum aklıma düştükçe Dağhan'a sarılıp tişörtünün üstünden göğsünü öpücüklere boğuyordum.Kahkahasına bakılırsa sevincimin gazıyla verdiğim tepkiler beyimizi baya bir mutlu etmişe benziyordu.Bir de o esnada çocuk gibi saçımı karıştırarak sevmese beni.Yirmi dokuz buçuk yaşındayım ben beeee az şey mi?Ne o öyle çocukmuşum gibi....Ben çocuk değilim diye sitem edince de 'bunun ne kadar farkında olduğumu tahmin bile edemezsin'diye dalga geçiyor bir de azık horoz...

             Kandiye'ye iner inmez Dağhan'ın elinden tutup tamamen yine sevgilimin yönlendirmesiyle daha önceden havalimanında kiralamış olduğu araç ile Hanya'ya geçtik.Hanya benim anneannem ile dedemin memleketi oluyor dolayısıyla Dağhan'ın dedesi Bekir Bey'in de.O buralara dedesinin yıllar önce bırakıp gitmek zorunda kaldığı şehre defalarca geldiğinden caddelerine sokaklarına aşina.Ama benim için öyle mi?Yaklaşık iki saat süren araba yolculuğumuzda etrafı hayranlıkla seyretmediğim her an Dağhan'ın dudaklarına bir öpücük kondurdum.İçim gitti Girit'in güzelliğine.Onunda keyfine diyecek yoktu tabi baktı ben mutlu olunca deliriyorum 'eee ben seni sürprizlere boğarım madem bundan sonra sarışın'dedi bir de utanmaz Hem fırsatçı hem utanmaz.Yetmezmiş gibi bir de romantik...Serseri...

Hanya'nın tepeye kondurulmuş manzaralı bir mahallesinde mavi boyalı ahşap bir bahçe kapısının önünde durdurdu arabayı sevgilim.Gelmiştik sanırım her ne kadar vardığımız  yerin neresi olduğunu bilmesem de.Dağhan her plandan haberdar olmanın rahatlığıyla arabayı durdurup bana döndü.Bana doğru eğilerek dibimdeki camdan bahçe kapısını işaret etti.O meşhur ukala gülüşü yine dudaklarında;

-Hadi bakalım fıstığım.Anneannenin konağıyla tanışma zamanı dedi.

-Şakaa!Şaka yapıyorsun.

-Çok ciddiyim sarışın.Girit'e meze tattırmaya getirmedim herhalde seni.Hadi bakalım kaldır poponu da biraz memleket görelim.

-Öffff bu aşkın katili sensin Giritli yaaa.Ama çok tatlısın be manyak adam.Sürprizlere doyamadım beeeee.

Dağhan'ın bir eli açmak üzere olduğu kapıdayken benim ona doğru hareketlenmemle iki elini belime sarıp biraz daha göğsüne çekilmemi sağladı.Ben bu Dağhan Giritli'ye daha fazla aşık olabilir miyim bilmiyorum ama o sınırları fazlasıyla zorluyor buna çok eminim.

Arabanın içindeki son fingirdemelerimiz de nihayete erince uzak bir zamanda restorasyona uğradığı belli olan konağın önce bahçe kapısına ardından kendi girişine ulaştık.Konak ,butik bir otele dönüştürüldüğünden bizi kapıda yine burada çalışan özel kıyafetli genç bir görevli karşıladı.Dağhan'ın çat pat yunanca bolca ingilizcesiyle resepsiyondan aldığımız oda anahtarlarımızla doğruca yukarıya oradan da Dağhan'ın bizim için ayırttığı odaya geçtik.Tabi olabildiğince dikizlemeye çalıştım odamıza çıkana kadar ama.Oda kapıları kapalı olduğundan pek muvaffak olamadım ama olsun şimdilik yeter.Nasılsa ben bir yolunu bulur didik didik ederim bu oteli.

Bir rüyanın içinde gibi hissetmem normal değil mi? Tüm bu yaşadıklarım günün sonunda kamera şakası çıkacak diye ödüm kopuyor.Zaten nasıl gerçek olabilirler hiç anlayamıyorum.Daha bu sabah Bodrumdaydım ben.Girit nere Bodrum nere anacım ya.Peki şu an anneannemin doğduğu,büyüdüğü , aşık olduğu ve ömrünün son anına kadar hasretle andığı bu evde olmama ne diyorsunuz? Dağhan sen mucize misin aşkım?

GİRİTLİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now