14 ŞUBAT SENDROMU

24- Ona Âşıksın

Eminem & Rihanna - The Monster

Semih

"Anlamadığım bir şey var."

Cihan'ın konuşmasıyla kafamı ona çevirdiğimde yüz ifadesi, sözlerini destekler gibi karmakarışık görünüyordu. Saçını usulca kaşıyarak "Belki birden de fazla," dediğinde dışarıya gürültülü bir nefes bırakmıştım.

"Anlasaydın, bana ne? Bir daha anlatacak değilim."

"Şimdi siz Irmak'la çıkıyorsunuz ama sevgili değilsiniz."

"Çıkmıyoruz," diyerek onu düzelttim. Parmaklarımı önümdeki bardağa sararken "Çıkacaktık," diye eklemiştim. "Daha doğrusu randevulaşacaktık."

"Ama sevgili-..."

"Evet," dedim dişlerimin arasından konuşarak. Bu cümleyi yüzlerce kez, teyit etmek amacıyla kurmuştu ve çoktan olmayan sabrımın sonuna gelmiştim. "Sevgili değiliz. Olmayacağız."

Bakışlarımı önümden çekmeden, net bir şekilde kurduğum cümlelerden sonra sessizleşmiştik. Bana kalsa kimseye anlatmazdım ama Cihan öfkeden kıpkırmızı olmuş suratımı görmüştü ve ne olduğunu anlattırana kadar da yakamdan düşmezdi. Hem zaten Irmak'la yaptığımız anlaşmayı bir kişiye anlatma hakkım vardı. Bu kişinin üvey kardeşim Burak olacağını düşünmüştüm.  Aynı yaştaydık ve her ne kadar zıt karakterler olsak da en iyi arkadaşımdı. Ama Burak yurt dışında yaşıyordu, bir türlü fırsat bulamamıştım. Bu yüzden içimi Cihan'a açmıştım.

"Şimdi anladım." Kafamı nihayet kaldırıp Cihan'a baktığımda yüzünde gördüğüm anlayışlı ifade beni afallatmıştı. Bu hergele ne ara büyümüştü de abisine büyük adamlar gibi bakıyordu?

"Irmak'a ilgi duyduğunun farkındaydım ama böylesine abayı yaktığını hiç düşünmemiştim." Ufak bir homurtu çıkararak önüme döndüm. Cihan, kısa bir sessizliğin ardından yeniden konuşmuştu. "Âşık mısın ona?"

Sessizce önüme baktım. Cihan, sessizliğimden anlaması gerekeni anlamıştı. İç geçirerek arkasına yaslandığında bardağımdaki son yudumu kafama diklemiş, ardından yeniletmiştim. Yeniden doldurulan bardaktan usulca bir yudum aldığımda Cihan, dirseklerini masaya yaslayarak öne doğru eğildi.

"Ne zamandan beri peki?"

"Ne, ne zamandan beri?"

"Ne zaman fark ettin, onu soruyorum."

"Ne bileyim Cihan? Oradan bakınca sayaç tutmuş gibi mi görünüyorum?"

7 ay, 16 gün.

"Buradan bakınca anlattığından çok daha fazlası varmış gibi görünüyor."

"Neyse ne," diyerek homurdandım. "Bir şey olacağı yok zaten. Başımı şişirdiğin için bunu anlattım."

"Neden bir şey olmuyormuş?"

"Hmm, bir düşüneyim." Gerçekten düşünüyormuş gibi gözlerimi kısarken içkimden büyükçe bir yudum alıp Cihan'a döndüm ve acı acı gülümsedim. "Mesela Irmak bana zerre kadar güvenmediği için olmasın?"

Bardağımı gürültüyle masaya bıraktım. "En ufak şeyde bile..."

"Abi, eğer yanlış anlamazsan..." Bakışlarım hızlıca Cihan'ı bulurken ifademden biraz tırsmış gibi görünüyordu. Yerinde huzursuzca kıpırdandı. "Kanepende başka bir kadının küpesini bulması çok da ufak bir şey değil sanki, ha?"