14 ŞUBAT SENDROMU

30- Seninle Flörtleşmeden Duramam

Bruno Mars - Locked Out Of Heaven

Semih

Hava buz gibiydi.

Bugün maruz kalacağım aşırı doz Irmak'ın bende oluşturacağı sıcaklık hissini dengelemek istermişçesine bir soğuk vardı. Sert rüzgârın yüzüme vurduğu her an yanımdaki güzelliğe bakarak içimi ısıtıyordum.

Dakikalardır yürüyorduk ve soğuktan yanakları kıpkırmızı olmuştu. Kol kola girmiş ve ikimiz de ellerimizi montlarımızın cebine sokmuştuk. Olur da birimiz kayıp düşerse diğerimizin kurtuluşu yoktu. Düşecek olan Irmak olursa ben bir şekilde dengede kalırdım da ben düşersem onu nasıl toparlardım, bilmiyordum.

Bu yüzden başımı önüme çevirdim ve tatlı kokusunun dikkatimi dağıtmasına izin vermeden, tüm odağımı adımlarıma vermek için uğraştım.

"Semih?" diyen sesini duyduğumda kalbimde yine o deli his baş göstermişti. Adımı ağzından her duyduğumda manyağa dönüyordum. Kesinlikle bana öyle geldiğinden değildi, Irmak benim adımı çok güzel söylüyordu.

"Efendim, güzelim?"

"Cihan'la Gamze'nin ders çalışmak için buluştuğundan haberin var mıydı?"

"Vardı. Niye ki?"

"Gamze bana hiç bahsetmedi de, ondan sorayım dedim."

"Gamze için bahsedilmeye değecek bir şey olmadığındandır belki de." Irmak'ın gri mavi gözlerinin yüzüme çevrildiği an adımlarımı yavaşlatıp ben de ona bakmıştım. Göz göze gelme fırsatını kaçıracak halim yoktu. "Ama Cihan için öyle değil," diye devam ettim sözlerime.

"Evet, onu fark ettim. Cihan hoşlandı Gamze'den. Ama Gamze... Yani çok hazır değil buna. Biliyorsun, Kubilay'la sevgiliydi ve-..."

"Biliyorum," dedim o itin adını dahi ağzına almasından rahatsız olarak. "Cihan o şekilde yaklaşmıyor zaten, Gamze'yi kıracak bir şey yapmaz. Endişelenme."

"Bunun için endişelenmiyorum ki. Ben daha çok Cihan'ın üzülmesinden korkuyorum."

Bu konuda benim de birtakım endişelerim vardı. Cihan birine takılı kalmazdı pek. Oturduğu yerde bile bir saat sabit durmayan heriften bahsediyorduk. En uzun süre vakit geçirdiği yer yatağıydı, orada da uyuduğu için sabit kalıyordu.

Gamze'de onu etkileyen bir şeyler vardı. Cihan gibi laftan sözden anlamayan birine sözünü hiç zahmet çekmeden geçirmesinden midir bilinmez, kütüphanede tanıştıkları o günden sonra Cihan, kızı aklından çıkaramadığını bana zorla da olsa itiraf etmişti.

Beni şaşırtan şey Cihan'ın Gamze'den etkilenmesi değildi. Gamze, dış görünüş olarak tam da onun tipiydi ama sadece dış görünüşünden etkilendiği biri Cihan'ın hayatında bu kadar uzun süre durmazdı. Cihan da fazla kafaya takmazdı.

Kızın ilişkiye hazır olmadığını, güveninin zedelendiğini biliyordu. Bu yüzden ona yürümek yerine önce arkadaş olmayı deniyor ve Gamze'nin güvenini kazanmaya çalışıyordu.

Bunu fark ettiğim an yaşadığım şok tazeydi. Hâlâ aklıma geldikçe şaşırıyordum.

"Hayırlısı olsun, ne diyelim." diyerek geçiştirdim ve konuyu kapattım. Yürümeye devam ederken sonunda buz pateni yapacağımız piste gelmiştik. İçeriye girdiğimizde Irmak'a doğru eğilip konuştum.