33- Biri Balatayı Sıyırmış, Biri Küfürbaz Haydo

27.5K 3K 2.3K
                                    

Body shaming: İnsanları fiziksel özellikleri yüzünden aşağılamak.

Gamze

Gelen esneme hissiyatını, elimi dudaklarımın üstüne örterek bastırırken yaşaran gözlerimi kırpıştırıp yanımda yürüyen Irmak'a baktım. Sabahın köründe kütüphaneye gidip ders çalışmak için onun tarafından uyandırılmıştım. Benim için bile sabahın körüydü. Hava kapalı ve boğucuydu. İnsanın dışarıya çıkmayı asla istemeyeceği türden bir havaydı.

"Konulardan çok geri kaldım," diye mırıldandı Irmak. Kendi kendine konuşuyordu. "Önce genişçe bir konu tekrarı yapsam, sonra test çözsem... Molalarımı da on dakika kadar tutsam..." Gözlerini kıstığında bakışlarımı sırtındaki çantaya çevirdim. Ağırlığına bakılırsa tüm konuları bitirebileceği kadar kitap almıştı yanına.

Adımlarımı yavaşlatıp elimi Irmak'ın dirseğine koydum. "Irmak?" diye seslendiğimde o da durup bana bakmıştı. Gözlerinin içi kızarıktı. Göz altları ise şişmişti. "İyi misin?" diye sordum en sonunda.

Gülümseyerek, "İyiyim." dedi. Gülüşü içten ama zayıftı. Sanki tüm enerjisini bu ufak tebessüme harcamış gibiydi. Çabasına saygım olsa da onun için endişeleniyordum. 

"Kafana takılan bir şey mi var?"

Başını iki yana salladı. Fazla üstüne gitmek istemiyordum. Eğer bu soruma da bir cevap vermezse konuyu irdelemeyi bırakacaktım. "Ne yaptın sevgililer gününde?"

"Hiç, öyle..." Başının arkasındaki saçlarını kaşırken mırıldanırcasına konuşmaya devam etti. "Öyle yani."

"Irmak?" dediğimde başını yeniden bana çevirdi. "Soracağım soruyu yanlış anlama ama en başında neden ilan verdin?"

Kaşlarını hafifçe kaldırdığında bu soruyu beklemediği ortadaydı. Irmak'ın bazı çılgınlıkları olduğu doğruydu ama sevgililer günü için ilan vermek, onun için bile çok fazlaydı. Bir ilişki istemediğini biliyordum. Şu an hayatında biriyle duygusal bir bağ kuramayacağı bir dönemin içindeydi. Açıkçası ben de öyleydim. Odaklanmam gereken çok fazla şey vardı. En başında kendime odaklanmam gerekiyordu ve bu dönemde yaşayacağım romantik bir ilişkiyi sadece yük olarak görüyordum.

O ilanı sevgili yapma derdi olmadan, sevgililer gününde randevuya çıkmak için verdiğini biliyordum. Yine de kafama oturmayan bir şeyler vardı.

"Çok saçmaydı, kabul." dedi sorumu bu şekilde geçiştirerek. "Bir dahaki sene yapmam böyle bir şeyi, söz." Gülümsedi. O an anladım. İlanına bildiğim kadarıyla dört kişi başvurmuştu. Biri, benim eski sevgilimdi. Biriyse sapıktı yani çok fazla seçeneği yoktu. Ama o ilana yüzlerce kişi başvursa dahi hepsini bir sebepten eleyecekti. 

Onun için güven, özellikle hayatının şu döneminde, fazlasıyla önemli bir şeydi ve ilana başvuran kimse ona tam anlamıyla güven vermeyecekti. Bu yüzden hiçbiriyle de randevuya çıkmayacaktı. Sadece kafasını dağıtmak istemişti. Aklını, bazı şeyleri düşünmekten uzaklaştırmak istemişti. Bunu bir süredir yapıyordu. Ona, unutmak istediği ve bunda çok başarılı olduğu şeyleri hatırlatmak istemediğimden ben de çenemi kapalı tutuyordum. 

Ama o randevuya herhangi biriyle çıkamadığı için memnundum. Zarar görme ihtimalinden korkmuştum. Onun için korkmuştum ve bunu ona söyleyerek onu uyarmak istememiştim. Irmak'ı da korkutmak istememiştim.

Kütüphaneden içeriye girdiğimizde boş bir yer bulup oturmuştuk. Irmak, planlarını önceden kurduğu için direkt ders çalışmaya dönerken ben elime ufak bir kâğıt alarak bugünkü hedeflerimi yazdım. Buraya yazdığım her şeyin yanına tik atmak istediğim için hedef yazmak, ders çalışmak konusunda beni teşvik ediyordu. 

14 ŞUBAT SENDROMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin