14 ŞUBAT SENDROMU

48- Yüzde Yirmi, Yüzde Otuz

Irmak: OFF

Irmak yazıyor...

Semih çevrimiçi

Semih yazıyor...

Semih: Ne oldu güzelim?

Irmak: Aaa hemen de aktif oldun

Irmak: Ben uzun uzun şikâyet edecektim sana

Irmak: Sen bu saatte neden ayaktasın?

Semih: Sen neden ayaktasın?

Irmak: İşte onu şikâyet ettiğimde öğrenirsin

Irmak: Yolda mısınız hâlâ?

Semih: Evet bebeğim

Semih: Az bir yolumuz kaldı, bir saat içinde varmış oluruz

Irmak: Nerede kalacaksınız?

Irmak: Var mı orada bir akrabanız falan?

Semih: Yok be, Allah korusun

Semih: Akraba falan istemem ben okuyacağım şehirde

Semih: Burada tanıdığım tek insan sen olacaksın

Irmak: O da gelebilirsem...

Semih: Geleceksin tabii ki

Semih: Gelmemen mümkün değil

Irmak: Hiç uyumadın mı sen?

Semih: Hayır

Semih: Abim arabayı bana vermemekte ısrarcı

Semih: O yüzden yol boyunca kendi kullandı ve çok yorgun

Semih: Uyuyup kalmasın diye tetikteyim

Irmak: Ne zaman döneceksiniz?

Semih: Güzelim bu ne acele?

Semih: Daha gitmedik bile

Semih: Hem sen neden şikâyetçi olacaktın, anlat bakalım

Irmak: Sen dan diye sohbete girince benim şikâyet edesim kaçtı

Semih: O zaman ben gideyim, sen şikâyet et

Irmak: Hayır gitme

Irmak: Zaten şikâyetlerim de seni görememekle ilgiliydi

Semih: Hepsi beni daha çok gör diye, biliyorsun

Irmak: Biliyorum

Irmak: Yine de keşke şu an burada olsaydın

Semih: Daha bu sabah yola çıktım

Irmak: Evet ve ben birkaç saate bile dayanamıyorum

Irmak: Ya bu sene kazanamazsam?

Irmak: O zaman ne olacak?

Semih: Nereden çıktı bu?

Semih: Kazanacaksın

Semih: Sınav yaklaştığı için bu stresi yaşıyorsun ama o sınavın da hakkından geleceksin

Irmak: Bilmiyorum ya

Irmak: Doğru düzgün uyku bile uyuyamaz oldum

Irmak: Sanki saçlarım eskisi kadar gür değil

Irmak: Çok dökülüyor

Irmak: Yeme düzeni diye bir şey de kalmadı zaten

Irmak: Cildim de bozuldu