RUH SAPMASI |BXB

20

Okunmaya göre oy çok ama çok az gerçekten. İlgi ve sevgi fazla bunu görebiliyorum ama oy vermeyi unutmayın lütfen. Ve bazı bölümler aşırı atlanmış, okumadığınız bölüm varsa kontrol edin onu da 💗

~~~~

Serhat'tan

Sabahın ilk ışıkları gözüme vuruyordu. Rahatsız etmemesi için kolumu gözüme siper ettim fakat üzerimdeki yorgan da çekiştirilmeye başladı. Umursamayıp yana döndüm ve uykuma devam ettim.

Gece dönüp durmuştum. Tek bir uyku bile uyuyamamıştım. Batuhan ile olanlar aklımdan çıkmamıştı bir türlü. Üstünde durmamaya çalışıyordum ama olanlar benim alışık olmadığım şeylerdi.

"Kalksana abicim ya."

"Kardeşim eviniz yok mu? Her gün burdasınız resmen."

Zengin olduklarını bilmesem evsiz sanardım bunları. Her gün burdalardı resmen. Bizimkilerin zengin versiyonu gibilerdi. Yokluklarını aratmıyorlardı.

"Yok kanka. Burası daha güzel." Gözümü açıp, pişkince konuşan Alp'e baktım dik dik. Yanda duran yastığı kafasına fırlattım. Yastığı kucağına alıp daha da sırıtmaya başladı.

"Kahvaltı yapalım, ben çok açım." Dedi karnını ovarak Berk. Diğerleri de kafasını sallayıp onu onayladılar.

"Evinizde yiyecek ekmeğiniz yok mu?"

"Sizin aşçının eli aşırı lezzetli ya. Bir de güzel." Piç gibi sırıtan Alp'e dik dik bakmaya başladım. Her geldiğinde kadınla konuşmaya çalışıyordu şerefsiz.

"Lan uzak dur kadından." Dedim sinirle. Başını salladı ama beni siklemediğinin farkındaydım. Beni uyutmayacaklarını anlayıp kalktım yataktan.

"Lan Can'a ne oldu?"

"Biriyle ciddi ilişkiye başlamış sanırım. Geldi anlattı bana, kestik görüşmeyi."

"Sevgili değildiniz zaten."

Onları dinlemeyi bırakıp banyoya doğru ilerledim. Akılları, fikirleri bel altındaydı hep. Bizim çocuklar hiç böyle değildi. Çoğunun en son ne zaman sevgilisi olduğunu bile hatırlamıyorum. Yusuf'un çok fazla olurdu genelde.

Semih kızlarla anlaşamıyordu. Daha doğrusu korkuyordu. Ters bir şey yapmaktan, yanlış bir şey söylemekten. Bu yüzden de pek fazla sevgilisi olmamıştı.

Tolga ciddi ilişki insanıydı. Lisenin başından sonuna kadar sadece bir kişiyle çıkmıştı. Ama kız ben okumak istiyorum diyince ayrılmak zorunda kalmışlardı. Bunu çok kafaya takmamıştı nedense. Zaten bir süre sonra ilişkileri alışkanlığa dönüşmüştü.

Benim ise sadece bir kişi oldu hayatımda. Bir kişiyi sevdim, kendimi adadım adeta. Evlenecek kadar, çocuklarım olsun isteyecek kadar. Kabul etmedi beni. Sorun etmedim bunu, evlilik istemiyor olabilir diye düşündüm hep. Ta ki beni terk edip, başkasıyla evlenene kadar.

Haklıydı. Onca yıllık beraberliğimizde hiçbir şey vaadetmedim ona. Param yoktu hiç. Gerçi bunları hiç sorun etmemişti o. Para seven, pahalı eşyalar isteyen biri olmamıştı hiç. Yine de hayatını böyle geçiremezdi.

Ne zamana kadar böyle geçirirdi bir insan hayatını? Parasız pulsuz, ailesiz bir adamla hayat mı geçerdi? Çok haklıydı. Şimdi zengin biriyle evli ve iki de çocuğu vardı. Mutluydu en azından. Benim edemediğim kadar.

"Dışarıda mı etsek kahvaltıyı?" Diye bağırdıklarında toparlanıp içeri geçtim. Kendi kendimin kafasını sikmek de bir numaraydım harbi.

"Nerde yapacağız?" Diye sorduğum sırada üzerini değiştirmeye başladım. Tişörtümü çıkarıp bir gömlek giydim üzerime. Bu Batuş'un vücut harbi iyiydi. Düzenli spor yaptığı belliydi.

"Her zamanki yere gidelim." Pantolonumu da giydikten sonra onlara döndüm. Şaşkınca bana bakıyorlardı. "Ne oldu?" Diye sordum.

"Sen yanımızda giyinmezdin. Ne oldu?"

"Hepimiz erkeğiz, giyinsem ne olur? Arkadaşız sonuçta." Tamam bu lavukların erkeklere duydukları belliydi ama arkadaşlarına da şey yapmazlardı herhalde.

"Bu harbi her şeyi unutmuş ha." Furkan konuştuğunda şaşkınca ona baktım. Neyi unuttum lan? Hepsi arkadaş değil mi bunların? Başka bir şey mi vardı?

"Neyi unuttum? Delirtmeyin adamı da söyleyin." Dedim bağırarak.

"Biz senle en başta arkadaş değildik. Ben senden hoşlanıyordum. Sen de beni bir güzel reddettin tipim değilsin diye, ben de zorladım seni bir süre. İçime oturdu reddetmen. Bir süre sonra da nasıl olduysa arkadaş olduk." Furkan'ın söyledikleriyle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bu ne değişik saçma bir işti lan?

"İşte bu azgın herifin yanında giyinmemeye dikkat ediyordun bu zamana kadar. Ona şaşırdık." Şu an ben de en az onlar kadar şaşkındım. Hoşlandığı biriyle nasıl arkadaş kalabilmişti bunlar?

"Şimdi seni böyle görünce, neden daha çok uğraşmadım diye düşünüyorum. Çok şeysin."

"Azdırıcı."

"Siktir git lan. Güvenip arkadaş olmuşuz bizi sikecek ayak üstü."

Kendimi saklamaya çalışarak uzaklaştım ondan. Zaten sapık gibi bir şeydi bu çocuk. Hiç ama hiç güvenmiyordum.

"Şaka yapıyorum sakin ol. 5 senelik mevzu zaten. Kardeşimsin artık." Dediğinde ikna etmek için gözümün içine baktı. Hâlâ yine güvenim yoktu buna. Irz düşmanı.

"Semih var şu an radarımda. Çok tatlı bir şey." Dediğinde göz devirdim. Yapışmıştı çocuğa bırakmıyordu resmen. Semih'in istemediği ise belliydi. İsteyemezdi de zaten.

"Sadece yatmak için istiyorsan vazgeç bu işten. Çocuk daha önce erkekler ile ilgilenmemiş çok belli. Seninle ilgilendiğinde yatar bırakırsan ben sikerim seni."

Berk ciddi bir dille uyardığında Furkan hafiften tırsmış gibi duruyordu. Semih ile olmasının zaten olasılığı yoktu ama eğer çocuğu kandırıp ortada bırakırsa sonunu düşünmeden öldürürdüm bu çocuğu.

"Hayır ya saçmalama. Farklı geliyor o çocuk bana. Hafif korkak tavrı, çekingen, kısa boyuna zıt sinirli hali çok tatlı. Çok değişik havası var."

Gözleri bir yere daldı Semih'i anlatırken. Dudaklarında hafif bir gülümseme vardı. Bana normal gelmiyordu bu. Bir erkeğe karşı böyle şeyler hissetmek, düşünmek çok değişikti.

"Aşık mı oldun lan?"

"Saçmalama lan. Beğeniyorum sadece. Hiç aşık olmadım ki ben. Ne bileyim aşk nasıl bir şey."

"Tam da anlattığın gibi bir şey. Gözlerin parlıyor resmen. Dudakların kendiliğinden kıvrıldı. Ayrıca sen sinirli birini sevmezsin. Sessiz, sakin biri istersin. Ayrıca kısa boylu. Sen boyuna eşit ya da uzun birini tercih edersin her zaman. Semih bunların tam tersi biri ama hoşuna gidiyor, değil mi?"

Furkan başını sallayarak onu onayladı. Ne yani, kriterinden tam tersi biri hoşuna gidiyorsa aşık mı olunuyordu? Çok saçma.

"Eyvah!" Diyip ayağa fırladı Furkan. Yüzünde dehşete uğramış bir ifade vardı adeta.

"Ne oldu?" Diye sorduk hep bir ağızdan.

"Aşık olmuşum ben."

~~~~

Aptal Furkan.

Diğer bölüm kahvaltı yazıcam ama kimlerleeeee?