Bereli /bxb ✅✔️

23.

*******

Deha çevrim içi

Deha : anam birden bire heyecan bastı beni ||×

Deha : çok mu sıcak oldu ne oldu birden bire ya ||×

Deha : Arya müsait misin?

*bildirim panelinde okundu*

Arya çevrim içi

Arya : Buradayım Dehacığım ||×

Arya : buradayım dehacı- ||×

Arya : ne var lan it.

Deha : ne?

Deha : yanlış bir zamanda mı yazdım?

Deha : özür dilerim...

Arya : salak Arya ||×

Arya : anlamasın diye girdiğim
hallere ||×

Arya : ay pardon Dehaaa

Arya : Berkan yazdı sandım.

Deha : hay Berkanına ||×

Deha : sağ ol bir insanı görmeden de uyuz oldum be adam ||×

Arya : buyur söyle güzelim.

Deha : anladım.

Deha : güzelim dedi sktr ||×

Deha : harbiden de cehennem sıcağı oldu bulunduğum yer he

Arya : ne?

Deha : AAAAĞ

Deha : heyecan yaptım Allah kahretmesin ||×

Deha : diyeceğimi unuttum...

Arya : çok şirin BAYILMIŞIM ||×

Arya : iyi iyi güzelim dediğime bir şey demedi ağağağağa ||×

Arya : şey tamam o zaman, aklına gelince yazarsın olur mu?

Deha : müsait değil misin?

Arya : MÜSAİTŞM

Arya : müsait değilim be yavrum ||×

Arya : afedersin güzelim ama zamanlamana sokayım ||×

Arya : sen yaz bebeğim ben hemen geliyorum.

Görüldü 10.54

Deha yazıyor...

Deha çevrim dışı

Arya : ay çok mu uçtum acaba ||×

Arya : özür dilerim ||×

Arya çevrim dışı

*****

Berkan

Hastanede umutsuz ve bir o kadar da can sıkıntısı ile yatarken odanın kapısını çalmadan büyük bir gürültü ile İkra Komutan içeriye  girdiği sırada gözlerimi korkudan  kocaman açmıştım.

Cidden en son görmek istemeyeceğim birisiydi ve nereye gidersem gideyim aynı Kubilay biti gibi sürekli karşıma çıkıyordu.

İkisini de sevmiyordum ama Allahın işi işte sürekli ikisi de bir yerlerden karşıma çıkıyorlardı.

Tamam belki birazcık İkra Komutana sıcak baksam da yine de o benim komutanımdı...

"Komutanım?" Şaşkınlıkla sorduğum soru ile onun endişeli bakışlarıyla karşılaştığım an susmak zorunda kalmıştım.

Diyeceğim o kadar şey vardı ki...

Vurulduğumdan ne ara haberi olmuştu bu adamın?..

Ah gerçi doğuştan torpilli olduğunu unutmuştum, her yerde gözü kulağı vardı ve doğaldı.

" İyi misin? Ağrın falan var mı?" endişeli bir ses tonu ile konuşup birden bire gelip bana sarıldığı zaman yaşadığım anı sorgulamıştım.

Cidden böyle bir an yaşıyor muydum yoksa omzumdan vurulmak beni sandığımdan daha çok korkutmuştu bu yüzden de kafamda saçma sapan senaryolar mı kuruyordum?..

Delirmiş miydim acaba?

O diğer tim komutanını bırakıp nasıl buralara gelmişti acaba?..

Pek de yakın görünüyorlardı, hah.

"Komutanım?" Şaşkınlıkla sorduğum soru ile İkra birden çekilmiş ve canımı acıtmıştı.

Birden bire gelen acı ile dişlerimi sıktığımda İkra Komutan, çenemi yavaş bir şekilde tutup kaldırmıştı.

"Canını mı acıttım özür dilerim. Doktor ne dedi? Verdi mi ilaçları?" Çenemi hafif okşayıp konuştuğu zaman bulunduğum anı sanırım hiçbir şeye değişmezdim çünkü yumuşamaya başlamıştım.

Seçkinin anlattığı adam cidden bu muydu a*ına koyayım...

Kendimi geri çekerek kendimi arkaya doğru iyice  yaslamıştım, deminden bu yana oturarak yattığım için sorun olmamıştı.

"Birkaç saat gözlem için tutacaklarmış ve öyle korkulacak bir şeyim de yokmuş ve evet ilaçları yazdı reçete çantamda, askeriyeye döndüğüm zaman alacağım efendim." ondan başka neredeyse her yere bakarak konuştuğum için ikra dayanamayıp elini gözümün önünde sallayıp dikkatimi ona vermemi istemişti.

Utanuyordum be adam...

Bana karşı o kadar sıcak davranıyordu ki... Kafam oldukça karışıktı ve bu beni bir süre sonra üzüyordu.

" Olmaz öyle şey, ben hemen alır gelirim sonrada çıkış işlemlerini hallederiz. " doktorun verdiği reçeteyi  almak için çantama doğru ilerlediği sırada aklıma gelen şeyle birden bire ona karşı cırlamıştım.

-Komutanım durun!

Benim bağırmam ile durup bana baktığında endişeli ifadesi tekrar yüzüne yerleşmişti.

-Ne oldu? Ağrın mı var?

-Immhm şey, hayır ama...

Çantada iç çamaşırlarım vardı ve onları görmesini istemiyordum.

Şu an utandığım için kızarmıştım ve karşımdaki adam her an bunu yanlış anlayabilirdi...

-Ama ne?

Çatık kaşları ile bana bakmaya başladığı an boğazımı temizleyip yalandan öksürmüştüm.

"Çantada iç çamaşırlarım var komutanım, ben alırım ilaçları siz zahmet etmeyin." utuna sıkıla söylediğim şey ile adam bana, 'ciddi misin sen?' bakışları atmaya başlamıştı ama ben de böyleydim...

-Lan oğlum bundan mı utanıyorsun ikimizde erkeğiz ne var bund-

Sesinin kesilmesini sağlayan şey, benim çoktan çantamı açmıştı ve bana döndüğü an ki yüz ifadesi her şeyi anlatıyordu.

Gülmemek için kendini sıktığı o kadar belliydi ki...

Cidden ayıptı ulan.

"Komutanım!" Ağlamak ile ağlamamak arasında kaldığım an o çantamdan reçeteyi alıp benim yanıma yaklaştığı sırada çocuk gibi kollarımı birbirine bağlamıştım.

-Yaniii, çizgi film karakterli iç çamaşırları giysen de bir şey diyemem, tercih meselesi...

Komutan gülüp yanıma iyice yaklaştığı zaman kafamı başka yere çevirmiştim.

"Kedili olan favorim oldu ufaklık." İkra Saçımı kedi gibi okşayıp odadan çıktığı zaman şaşırmış bir ifade ile yutkunmuştum.

Cidden bugün daha ne kadar rezil olabilirdim? Bundan daha önemlisi az önce ne olmuştu anasını satayım...

Kalbim haddinden fazla atıyordu ve ben ayvayı yemiştim...