46.

7.3K 514 123
                                    

Berkan

Yavaş yavaş iyileşiyordum ve artık neredeyse kendi normal hayatıma dönmüştüm ve bu süreçte de Kubilay sağ olsun çok yardımı dokunmuştu.

Onunla hâlâ kavga etsek de eskisi gibi değildik ve bu durum biraz canımı sıkmıştı.
Bünyem kavga kaos istiyordu ama Kubilay ne dediysem her şeyi kabul ediyordu.

Evet, Komutanı olabilirdim ama biraz da baş kaldırsa güzel olabilirdi.

Miraç komutanın timi otobüse binerken aralarında bir kişi yoktu ve onun nerede olduğunu aşırı derecede merak ediyordum.

Asaf komutan bile buraya gelmişti ama İkra yoktu...

Oysaki İkra hiçbir faaliyeti kaçırmayan biriydi.

Neden gelmediğini merak etsem de bunu soracak kimse yoktu ve Seçkin'in ne diyeceğini merak ediyordum.

Hem İkra komutan, beni hastanede ziyarete bile gelmemişti...

Bu yüzden ona kızgındım ama şu an burada olmaması daha büyük bir etkendi.

Erdal ve Asaf komutanda otobüse bindiği zaman Seçkin onları bırakıp koşarak yanıma gelmesi ile oturduğum yerde dikleşmiştim.

"Nöbetini almaya geldim, hadi sen git dinlen." Seçkin benden aldığı nöbetçi yazısını alıp kendi koluna takarken ona sorup sormamak arasında kararsız kalmıştım.

Miraç komutanın operasyon faaliyetleri ile o ilgilenmişti ve neler olup bittiğini çok iyi bildiğinden adım kadar emindim ama bir taraftan da sormaya cesaret edemiyordum.

"Ne oldu?" tek kaşını kaldırıp bana bakmaya başladığında biraz geri gidip boğazımı temizlemiştim.

Belki beni ilgilendirmezdi ama İkra komutanı cidden merak etmiştim ve başına bir olay geldiyse de üzülürdüm sonuçta yanımda çok olmuştu.

Tabii ki de Seçkin'e yaptığı şeyleri onaylamıyordum ama İkra komutan bana oldukça sevimli geliyordu...

"İkra komutan neden gelmemiş onu merak ediyorum sonuçta hiçbir faaliyeti kaçırmazdı..." utanarak sorduğum soru ile Seçkin bana öyle bir bakış atmıştı ki susmak zorunda kalmıştım.

-Bu muydu lan? Ben de kötü bir şey oldu sanmıştım. İkra bir hafta izinliymiş nerede bilmiyorum o yüzden gelmemiş hasta herhalde.

Seçkin umursamaz bir şekilde konuştuğu zaman kaşlarımı merakla kaldırmıştım.

Hasta olsa bile koşarak gelen bir tipti ve kesinlikle kötü bir olay vardı...

En iyisi akşam çıkışta gitsem iyi olacaktı.

*****

İkra

Eşyalarımı çantaya koyarken o kadar zorlanıyordum ki yaşadığım acının pek bir tarifi yoktu ve o adamla ciddi ciddi koca bir hafta beraber olacaktık.

Bu durumda kurtulmamın hiçbir şansı yoktu çünkü adamın arkasında kocaman milletvekili olan babam duruyordu...

Gerçi, çocukluğumdan bu yana kurtulamadığım birinden öyle hemen bir an da nasıl kurtulacaktım ki?

Çantamı yatağın üzerinden yere indirdiğim sırada odanın kapısı çalınıp içeriye Berkan girdiği zaman şaşırmış bir ifade ile ona bakmıştım.

Burada ne arıyordu?..

"Komutanım..." Utangaç bir ses tonu ile konuşup bana bakmaya başladığı zaman onun bu haline gülümsemiştim.

Beni Tim'den sonra gülümseten nadir insanlardandı ve onunla ilgilenmek sebepsiz hoşuma gidiyordu.

Ona aşık falan değildim sadece samimiyeti içimi ısıtıyordu.

"Burada ne arıyorsun bir şey mi oldu?" Bütün Odağımı ona verdiğim zaman Berkan elini ensesine götürüp bakışlarını kaçırmıştı o böyle yaptıkça içime korku doluyordu ve ne demem gerektiğini bilmiyordum.

"Komutanım bugün faaliyete sizi göremedim, bir şey olup olmadığını merak ettim o yüzden sizi görmeye gelmiştim, kötü bir şey yok değil mi?" Berkan daha çok kızarım konuştuğu zaman onun bu düşünceli haline burukça gülümsemiştim.

Yaşadığım şeyleri anlatmaya o kadar ihtiyacım vardı ki...

Belki o beni kurtarabilirdi ama yapamazdım.

Konuşacağım sırada odaya doktor," İçim rahat etmedi seni görmeye geldim velet." diyerek girdiği sırada Berkan ile göz göze gelmiştim.

Berkan bakışlarını benden çekip doktora baktığı sırada ikisini bir anlık boşverip yere indirdiğim çantamı telrar yatağın üzerine koymuştum.

"Ben çıkayım komutanım, rahatsız etmeyeyim daha fazla." Berkan kırılmış bir tonda konuştuğu sırada bakışlarımı ona doğru çevirmiştim ki odağıma doktorun sorgular yüz ifadesi girince derin bir nefes almıştım.

Berkan'a öyle bir ifade ile bakıyordu ki anlatamazdım...

Gerçi Berkan'nın da ondan kalır bir yanı yoktu.

-Asıl ben ikinizi rahatsız ettim, ben çıkayım siz konuşun.

Doktorun sinirli sesi çıktığı zaman onun neye sinirlendiğini anlamamıştım ve Berkan da kaşlarını çatmıştı.

-Zahmet olur beyefendi.

Berkan, Doktora söylendiği zaman Doktor, mahalle kavgasına girecekmiş gibi kendini dikleştirip ellerini beline koyduğu zaman burada ne döndüğü hakkında en ufak fikrim yoktu ve olaya karışırsam ikisi de beni haşlardı.

-Çıkmıyorum lan, hadi yanımda konuşun, ben buraya İkra için geldim.

Doktorun aniden ruh hali değişirken ikizimi görürmüş gibi olmuştum ve Berkan'ın da altta kalacak bir tipi ne yazık ki yoktu.

İkisi de birbirine girişmeden olaya el atsam iyi olacaktı.

*****

Bir sonraki bölüm Seçkin ve Kürşat arasında kıskançlıklar olabilirr

Bereli /bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin