Bereli /bxb ✅✔️

45.

İnsta hesabım = benkursatinfakesidegilim

*******

Kürşat

Seçkin komutana hislerimi bir şekilde üstü kapalı söyledikten sonra adam beni o yerde bırakmış ve yanımdan hiçbir şey demeden çekip gitmişti.

Evet tek kelime etmemişti ve beni orada s.k gibi bırakmıştı...

Ben ise olayım şokunu atlatamadığım için yarım saat boyunca olduğum yerde öküz gibi dikilmiştim.

Gerçi bu saatten sonra adama hislerimi söylesem ne olacaktı ki? Zaten her bulduğum fırsatta adamı götürüyordum ulan.

Etrafa bakındığım zaman tek tük kişiler vardı ve Miraç komutan beni burada görürse Allahıma kavuştururdu.

Benim ne yapıp edip Seçkin komutanı kendime aşık etmem gerekiyordu ki bu sebeple adama daha fazla salça olabilirdim bu sebeple.

Gerçi bana karşı bir şeyler hissetmeseydi muhtemelen şu an hayatta olmazdım çünkü adama kadar şey yapmıştım ve tepesine çıkmama o izin vermişti.

Bu sebeple hâlâ bir şansım vardı ve onu kıskançlıktan deliye döndürmezsem de benim adım Kürşat değildi.

Onu kıskançlıktan ağlatacak seviyeye getirecektim ve bu sayede bana olan hislerinden iyice emin olacaktı.

Tabii bunun için birkaç tane birey bulsam iyi olacaktı.

*****

Seçkin

Kürşat'ı diyecek bir şey bulamadığım için onu orada bırakmıştım ama bir tarafım onu bıraktığı için pişmanlık duyarken diğer tarafım bunun doğru olduğu kanısındaydı.

Ona karşı bir şeyler hissetmeseydim yaptıklarına asla izin vermezdim ve bu sonuç bir taraftan da beni kullandığı yönündeydi.

Gerçi bir insan her şey de kullanılırdı zaten...

Kürşat, ihtiyaçlarını karşılamak için mi benimle yakınlaşıyordu?

Beni sevme ihtimali ufacık da ışık olsa da Kürşat bana pek güven vermiyordu ama çocuk her anlamda kendini rezil ettiği için samimiyetine de ister istemez inanıyordum.

Hele o instagram hesabı...

İlk gördüğüm an beni benden almıştı...

Bir de hikayelerimi ss aldığı zaman bana bildirim gelmesi ve attığı +18 yorumlara bir şey söyleyemiyordum bile.

Benim de ona karşı beslediğim bir takım duygular olabilirdi ama bundan pek fazla emin değildim çünkü daha önce de dediğim gibi güven vermiyordu.

Sanırım bu konuda çok ciddi düşünüp bir karar vermem gerekiyordu yoksa ileride çok kişi üzülecekti.

******

İkra

Doktor ile bakışırken bir şey demeden tekrar yatağın içine girdiğim zaman tek kelime etmemesi için dua etmeye başlamıştım.

Her şeyi neredeyse biliyordu ve ben utancımdan yerin dibine girmek üzereydim...

"Daha iyi misin?" Sesi kısık bir şekilde kulağıma ulaştığı zaman yorganı başıma daha çok çekip yatağın içinde daha çok küçülmüştüm.

Bu konuları başka birine anlatmak benim için hiç kolay değildi. Bir de ben daha üvey anneme anlatırken zorlanan biriydim...

Hem doktor, kardeşi yüzünden benden ölesiye nefret ederken şu an ki durumum onu epey bir sevindiriyordur da.