Bereli /bxb ✅✔️

48.

Seçkin

Kürşat, karşımda Ahmet iti ile eğitim yaparken ben yerimde duramayacak seviyeye gelmiştim ve o kadar çok kıskanmıştım ki delirecek gibi hissediyordum...

Arya yanıma gelip durumu anlamıştı ve o kadar çok dalga geçmişti ki ben o dakika ağlayasım gelmişti.

Anasını satayım ben bu çocuğu ne hakla kıskanabilirdim ki? Hadi onu geçtim onu neden kıskanıyordum?

Ellerimi birbirinden ayırıp pantolonuma sildiğim zaman kapıdan İkra Komutan ve Berkan girmesi ile şaşırmıştım.

Berkan neyse de İkra komutanı görmek kanımın çekilmesine sebep olurken yüzündeki morlukları görmem ile içim acımıştı.

Evet adam ile ne kadar kötü anılarım olsada ona bir şey olmasını istemezdim ve topallaması da gözümden kaçmamıştı.

İkra için selam vermeye geçtiğim zaman yanıma gelip rahat olmamı söylemesi ile daha çok gerilmiştim ve  o, bu süre zarfında benim yüzüme bile bakmamıştı.

Bu aralar ne buraya geliyordu ne de bana haber yollayıp huzursuz ediyordu. Yavaş yavaş insan olma belirtileri gösterse de hâlâ ona güvenemiyordum çünkü sorunları olan bir tipti.

Geçmişte ne şeyler yaşadığını bilmesem de onun da mutlu olmaya hakkı vardı ve ne kadar kazık yesem de insanlara kin tutamazdım.

Aynı şey İkra içinde geçerliydi ve onun da mutlu olup benden uzak olmasını çok isterdim. Evet, onun yüzünden intiharı falan düşünsem de bir yerden sonra hepimiz insandık ve çiğ süt emmiştik.

Daha demin kalktığım yere oturup soluklanmaya başladığı zaman Berkan, İkra komutan'dan izin istiyerek yanımızdan ayrılmıştı.

Burada ne döndüğünü anlamasam da İkra'nın beni görmezden gelmesi garibime gitmişti ve şu an sürekli gözüm Kürşat ve Ahmet itine kayıp duruyordu.

"Komutanım, iyi misiniz?" Bakışlarımı Kürşat itinden çekip İkra'ya odakladığım zaman o bana bakmamış sadece iç çekmekle yetinmişti.

Bana yaptıklarına karşı yüzüne bile bakmak istemesem de zaten cezasını çekiyor gibi duruyordu ve arkadaşlar ben mal insandım...

-İyiyim koçum, merak etme.

İkra Komutan sonunda bana bakıp ayağa kalktığı zaman daha çok gerilip kendimi dikleştirmiştim.

"Benim Tim'e onları çok sevdiğimi söyle ve haklarını bana helal etsinler." İkra Komutan, dibime girip konuştuğu zaman nefesimi tutup yüzüne bakmıştım.

O, beni takmadan boynundaki künyesini çıkartıp bana uzattığı zaman sorgular bir biçimde tek kaşımı kaldırmıştım.

-Bunu time ver Seçkin.

Avcumun içine bıraktığı künyeye baktığım zaman inceden inceye üzüldüğümü hissediyordum ve onun neden bu halde olduğunu aşırı derecede merak etmeye başlamıştım.

-Komutanım...

-İyiyim Seçkin, sen de burada ellerini koparacaksın oynaya oynaya, kıskanıyorsan git konuş.

İkra Komutan, imalı imalı bir şekilde sırıtıp Kürşat ve Ahmet'i gösterdiği zaman birkaç adım geri gidip elimin altındaki künyeyi daha sıkı tutmuştum.

O kadar mı belli etmiştim? Ya da araştırmış mıydı?

-Yok öyle bir şey komutanım.

Anında savunmaya geçtiğim de, İkra komutan beyaz dişlerini göstererek güldüğü zaman yüzüne daha dikkatli bakmıştım.

-Seçkin, sabahtan bu yana yanımda ellerinle oynuyorsun ve bakışların ile lazer gönderebilseydin eğitim alanını yok etmiştin şimdiye.

İkra Komutan, bana doğru adım attığı zaman omuzlarımı dikleştirip ne yapacağını beklemeye başlamıştım.

Eskisi gibi saldırganca hareket etmemişti ve bir umut değiştiğini düşünüyordum.

Kürşat'ı anladığı zaman çoktan saldırışa geçmiş olurdu yoksa...

"Benceee şu eğitim alanında buraya bakmak için kendini şekilden şekile sokan çocuğunda sana karşı bir hisleri varmış gibi görünüyor ve büyük ihtimalle seni kıskandı." İkra komutan, elini omzuma atıp sıktığı zaman boş bulunup Kürşat'a doğru bakmıştım.

İkra'nın da dediği gibi Kürşat doğruca buraya bakıyordu ve sanırım kısa olduğu için Ahmet'i tabure olarak kullanıp çocuğun üzerine çıkmıştı ve ellerini de beline koyup bizim bu tarafa bakıyordu.

Rezil köpek burada bile kendini rezil etmişti ve kıskanıyor olması ufaktan hoşuma da gitmişti.

Diğer taraftan İkra'nın böyle bir şeyi fark etmesi... Bu konuda diyecek bir şeyim yoktu ama Kürşat'ı ondan korumak için elimden gelen her şeyi yapardım.

"Buyrun Komutanım."Berkan yanımıza gelip elindeki dosyayı İkra Komutana uzattığı zaman öksürerek kendimi geri çekmiştim.

İlk defa İkra ile insanca konuşmuştuk ve biraz beni ürkütmüştü ve Berkan'ın çatık kaşları ile bana baktığını fark etsem de bir şey dememiştim.

-Seni de yordum aslanım üzgünüm.

İkra, Elini omzumdan çekip Berkan'ın saçını kedi gibi okşadığı zaman ister istemez şaşkınlığımı gizliyememiştim.

Kesinlikle İkra'ya bir şey olmuştu ve ben bu İkra'yı çok sevmiştim...

Diğer bir taraftan Kürşat'dan ağır bir trip yiyecekmişim gibi hissediyordum...

******

Keşke bir civciv beni görünce annesi sanıp arkamdan pıt pıt yürüse o kadar çok istiyorum ki...