5.2: Sağlam ve Hasarsız

252 23 44
                                    


Seokjin'e şirkette bir ekibi yönetmesi için ilk kez fırsat verildiğinde, kendi liderliğinin Midnight Tech'ten öncesinde deneyimlediği şeyden çok daha farklı olmasını istediğini biliyordu, empatik liderlik onun en büyük önceliğiydi ve bu konudan patronundan destek görecek ve insanları canı nasıl isterse o şekilde yönetecek özgürlüğe sahip olacak kadar şanslıydı.

Bazı insanlar Seokjin'in tarzını görüp onun fazla hoşgörülü olduğunu düşünebilirdi; Midnight Tech'teki her lider mental sağlık günleri, evden çalışma ve işler yapıldığı sürece çalışma saatlerinde her türlü esnekliğin sağlanması konusunda onunla aynı fikirde değildi. Ama bu ne onun ne de patronunun umrundaydı, özellikle ekibinden her yıl en iyi geri dönüşü o alırken.

O sadece artık bütün hayatını işine vermeye inanmıyordu, ve bunu Yeji'ye de öğretebilmek için kendi yolundan sapmıştı ki bunun ondan beklenen bir şey olduğunu asla düşünmesin, özellikle de ekibindeki en genç insan o olduğu için. Örneklerle açılıyor, ona mental sağlığına öncelik vermek için kendine zaman göstermesinin ve işle ilgili sınırlar çekmesinin sorun olmadığını gösteriyordu.

Her Çarşamba "hiçbir şey yapmama" toplantıları Yeji Seokjin'in asistanı olarak işe girdikten sadece birkaç hafta sonra doğmuştu. Yeji'nin Seokjin'e yardım ettiği bir sunumun üzerinden geçmek üzere toplantı organize etmeleriyle başlamıştı ve bir şekilde bütün bir saat Yeji'nin ev arkadaşına duyduğu ilgi hakkında sızlanmasıyla geçmişti. Ancak yine de sunumu tamamladılar ve Seokjin asistanıyla ve onun zihninin çalışma şekliyle birçok şey öğrenmiş, aynı zamanda bir saat için bütün sorumluluklarını unutmuştu. O günden sonra Seokjin Yeji ile haftada en az bir kez bir araya gelip kesinlikle hiçbir şey hakkında konuşmak ve işten bir adım uzaklaşıp bir saat için bile olsa onunla arasındaki bağı geliştirmenin mutluluğu için gerekli bir şey olduğuna karar vermişti.

Ancak o gece olması gerektiğinden çok geç uyumuştu ve bugün, geç kalmıştı.

Saat çoktan 8.54 olmuştu Sowoozoo'ya paldır küldür girdiğinde. İçeride onlarca çalışan vardı ve Seokjin tezgaha göz gezdirdi aradığı baristaya bakmak için. Soobin'le göz göze geldiğinde sırtından bir yük kalktı. Parmağıyla onu işaret etti siparişlerin teslim edildiği tezgaha koşar adım ilerlerken, baristanın yüzündeki acı dolu ifadeyi görmezden gelmişti.

"Soobin-ah," Seokjin isminin hecelerini uzata uzata söyledi. Soobin'in iş arkadaşları onun yanında kıkırdamıştı Seokjin'in tam olarak ne istediğini bilerek. "Şu an her zamankinden hazırlaman için sana ne kadar vermem lazım?"

"Hyung, lütfen yapma bunu," Soobin sızlandı bir espresso shot çekip altta bulunan buz dolabından sütü alırken. "Şu sıraya bak; geçen sefer böyle yaptığında benim neyle baş etmek zorunda kaldığımı biliyor musun?" Plastik bir bardağa buz koydu üzerine süt eklemeden önce.

"Yani, sana bıraktığım 30.000 won bahşiş başına gelen şey her neyse onu telafi etmiştir diye düşünüyorum, değil mi?" diye sordu Seokjin, hala arabasından koşarak geldiği için biraz nefes nefeseydi. "Kahve sırası bende ve Yeji ile olan toplantıma kahvesiz gidemem!"

Soobin Seokjin'e baktı espressoyu bardağa döküp kapağını kapatmadan önce. "JIEUN İÇİN BUZLU LATTE!" Az önce tamamladığı siparişin fişini çöpe attı ve hemen bir sonraki içecek için shot hazırladı. "Neden buraya sadece on dakika erken gelemiyorsun? Neden bana bunu yapıyorsun?" diye sızlandı, bir bardağın içine fındık şurubu ekledi. "Bugün de kafama bir avuç bozuk para fırlatılmasını istemiyorum."

"Hey, sıraya gir!" diye seslendi bir ses.

"Gerçekten bahşiş aldığın ve üzerine bir de bozuk para aldığın için mi yakınıyorsun?" Seokjin ona bağıran kişiyi duymazdan geldi. "Benimle tartışmak için harcadığın tüm bu sürede kahvelerimizin birini hazırlayabilirdin bile. Bahşişimi ikiye katlayacağım, umurumda değil." Soobin ona hayranlık ve tiksinme ile karışık bir ifadeyle baktı Seokjin'in sadece iki dandik kahveye ödeyecek bu kadar çok parası olduğu gerçeğine. "Eğer bu toplantıya geç kaldıysam ve kahvesiz gidersem, ben... öldüm demektir."

The City for US | JINKOOK (Çeviri)Where stories live. Discover now