7.1: The City For Us

272 24 8
                                    


Ç/N: Yetişkin İçerik

Seokjin Jungkook'la arasının, genç adama karşı olan aşkını dramatik ve abartılı bir şekilde itiraf edişinden sonra biraz da olsa tuhaf olacağını düşünmediğini söylerse yalan söylemiş olurdu. Sonuçta, aylar süren arkadaşlıktan bir insana onu sevdiğini söyledikten sonra her ne olursanız ona geçmişlerdi birkaç saat içerisinde. Ancak onu şaşırtacak bir şekilde, neredeyse hiçbir şey değişmemişti.

LA'deki son tam günlerini diğer arkadaşlarıyla birlikte, o gece gerçekleşecek olan Hoseok'un gösterisine hazırlanarak geçirirken Seokjin farkına varmıştı ki Jungkook'la zamanının çoğunu zaten bir çift gibi davranarak geçiriyordu – el ele tutuşuyor, sarılıyor, birbirleriyle şakalaşıyorlardı; farklı olan tek şey artın canı ne zaman isterse onu gerçekten öpebileceği gerçeğiydi. Ve arkadaşları bunu öğrenmekten son derece mutsuzdu ki bu neredeyse her saniye demekti.

"Yah, anladık işte," diye sızlandı Yoongi bir noktada. "Yüzünü seviyorsun. Şimdi önümüzde yemeyi bırakır mısın lütfen?"

"Onu dinleme hyung," diye mırıldandı Jungkook Seokjin'in dudaklarına doğru, kıkırdamasına neden oldu. "Yüzümü yemeye devam et. Ben seviyorum."

"Bu gerçekten iğrenç," Jimin iç geçirdi Namjoon sırıtırken.

"Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum çocuklar," dedi Taehyung kıkırdayıp mutlu bir şekilde ellerini çırparken. "Ben bayılıyorum."

Grup geriye kalan vaktini Hoseok'un yüzünün kocaman halini taşıyan çubuklar, pankartlar hazırlayarak, çiçekler, balonlar ve hediyeler alarak geçirmişti LA'e asıl gelme sebepleri olan performansı izlemek üzere alana alel acele giriş yapmadan önce. Bütün koltuklar doluydu ve kalabalık heyecanlı bir şekilde uğulduyordu ışıklar kısılıp gösteri başladığında.

Hoseok her dans ettiğinde, dünyanın geri kalanı eriyordu - diğer dansçılar, sahne, mekan, seyirciler. Her şey odaktan kayıp gidiyordu ta ki kişinin gördüğü tek şey Hoseok'un kendini sanki bu onun son kez sahnede oluş fırsatıymışçasına kaybedişiydi. Bu performans Seokjin'in nefesini kesmeyi her seferinde başarıyordu, ve bütün performans boyunca insanların çektiği keskin nefesler eğer bir işaretse bu, orada bulunan herkesin böyle hissettiğine dair bir işaretti.

Seokjin onu izlemekten hiç sıkılmıyordu ve her seferinde sanki ilk kez izliyormuş gibi hissediyordu. Karşısındaki adamın hareketleri su kadar zarif ancak aynı zamanda buz kadar da keskindi, Seokjin hayatında kendi bedeni üzerinde bu kadar kontrole sahip başka hiç kimseyi görmemişti.

Hoseok'un şirketinin ona ne kadar çok güvendiğini görmek kolaydı, dansçı neredeyse bütün gruplara dahildi ve üstüne bir de kendi solo performansı vardı. Parçası olduğu her grubun sonunda en yakın arkadaşının ismini haykırmaktan Seokjin'in boğazı acıyordu, ancak yine de, diğer arkadaşlarının attığı çığlıkların yanında kendi sesini duymakta zorlanıyordu.

"Muhteşemdi hyung," Jungkook iç geçirdi gösteri alanından çıkıp lobiye doğru ilerlerken, Hoseok'un çıkmasını beklemek için rastgele bir köşeye geçti. "Ne kadar iyi olduğunu algılamakta resmen zorluk çekiyorum, siktir ya."

Seokjin sırıttı, kollarındaki buket ve balonlar üzerinde olan tutuşunu sıkılaştırdı. Jungkook da tuttuğu kocaman pankart ve çubuğu düzeltti. "Evet, Hoseok gerçekten bambaşka bir şey," diye onayladı Seokjin diğer arkadaşları daha fazla çiçek, balon ve çubuklarla yanlarına yaklaşırken.

"Sen bu adamdan mı ders alıyordun?" diye sordu Namjoon inanamaz bir şekilde.

Jimin sırıttı, baş onayı verdi Taehyung'un koluna girip başını omzuna yaslarken. Diğer elindeki pankartta "BEN SEKSİ JUNG HOSEOK İÇİN BURADAYIM!" yazıyordu. "Bazen bize Taehyung-ah da katılıyor!"

The City for US | JINKOOK (Çeviri)Where stories live. Discover now