5.3: Sağlam ve Hasarsız

186 22 31
                                    

Seokjin Kore'ye geri döndüğü ilk zamanlarda bir arabaya pek ihtiyaç duymamıştı. İşe, markete, alışveriş merkezlerine ve ihtiyaç duyduğu her şeye yürüme mesafesindeydi ve eğer arkadaşlarını görmek isterse, yalnızca kısa bir metro yolculuğu yapması gerekiyordu. LA'den ayrılmadan önce arabasını satmıştı ve hatta başka bir araba almanın israf olacağına kendini ikna etmişti. Ancak bu fikir bir yerlere vaktinde gitmek için yalnızca ayaklarına ve toplu taşımaya bel bağlamaktan sıkılmadan önce bir ay sürmüştü, özellikle de Kore'ye daha tekrar tam anlamıyla alışamamışken.

Jungkook'un dayanma süresi ise bunun yanında bir hiçti. Daha bir haftadan biraz fazla olmuştu ve işte burada, bir galerinin içinde, başlarını sallayıp yüzlerinde ciddi bir ifade tutmaya çalışıyorlardı genç satış danışmanı Jungkook'a satmaya çalıştığı arabanın içindeki gereksiz ve cırtlak renkli LED ışıkları hakkında gevezelik ederken.

"Gece kulübü gibi!" dedi heyecanlı bir şekilde, bir tuşa bastı. Aracın hem sürücü hem yolcu koltuğu tarafında, tavanındaki ve tabanındaki ışıklar o anda farklı renklere bürünmeye başladı. "Dinlediğiniz müziğin ritmine uymasını sağlayacak bir ayarı da var! Çok manyak, değil mi?!" onaylarını almak için onlara baktı.

Jungkook'un kaşları yukarı kalktı. "Ah! Evet!" başını hızlıca salladı ondan gerçekten bir cevap beklediğini fark ettiğinde. "Süper manyak!"

Seokjin gülmemek için kendini o kadar zor tutuyordu ki.

"Ama, mm, hangi güvenlik özelliklerine sahip olduğunu da merak ediyorum?" diye sordu Jungkook, yüzüncü kez sunumu onunla daha alakalı bir konuya çekmeyi çaresizce deneyerek. Onlara gösterilen dördüncü arabaydı bu ve bildikleri tek şey ışıkların ne kadar havalı olduğu ya da arabanın ne kadar "drift dostu" olduğuydu.

"Hm. Yani... airbag falan gibi şeyler mi? Kesinlikle var onlardan!"

"Evet," dedi Jungkook yavaşça, dudaklarını yaladı. Seokjin sabrını korumak için maksimum çabayı göstermeye çalıştığını anlayabiliyordu ve izlemesi en keyifli şeydi bu. "Arabaların... airbag falan gibi şeyleri olmasını umuyorum. Peki ya, mesela, çarpma uyarısı? Kör nokta denetleme?"

Satış görevlisinin yüzü kafası karışmış bir şekilde buruştu. "Ben... emin değilim. Sizin için kullanım kılavuzunu kontrol edebilirim?"

Jungkook ona neredeyse çıkışacaktı ancak onun yerine yavaşça başını salladı. "Ah, evet lütfen. Gidip bunun için kullanım kılavuzunu kontrol et."

"Tabii ki!" dedi, keyifli bir şekilde ve Seokjin'le Jungkook'un kafasını ne kadar karıştırdığına dair hiçbir fikri olmadan. "Hemen geri gelirim. Sen ve erkek arkadaşın o sırada arabanın içine geçip kontrol edebilirsiniz!"

Seokjin itiraz eder gibi bir ses çıkardı ancak o daha bir şey söyleyemeden Jungkook başıyla onay verdi. "Evet, kesinlikle! Bunu yapacağız, teşekkürler!" diye cevap verdi, yüzünde çocuksu bir ışıltı vardı. Seokjin gözlerini devirdi.

"Boğazına yumruk atıcam," diye mırıldandı Seokjin burnunun altından, onu geçip sedan arabanın yolcu koltuğuna oturmak üzere eğildi. Jungkook ise sadece güldü ve sürücü koltuğuna oturup direksiyonu kavrayarak aracı hissetti.

"Sence kaç yaşında?" diye sordu Jungkook, masasında uygun kılavuzu bulmaya çalışan satış görevlisini işaret etti başıyla.

Seokjin burnunun altından güldü. "Yirmi birden fazla olamaz."

"Ah, genç olmak."

"Biz de genciz," Seokjin güldü.

"Bugün benimle geldiğin için çok teşekkür ederim," dedi Jungkook, koltuğunda Seokjin'e doğru döndü. "Bir araba nasıl alınır hiçbir fikrim yok o yüzden burada senin desteğine sahip olmak çok güzel."

The City for US | JINKOOK (Çeviri)Where stories live. Discover now