quarante sept

1.3K 95 205
                                    

3 yıl sonra

Haziran, 15:51

"Sağdaki mi soldaki mi?"

Buğra elinde tuttuğu iki gömleği yatakta uzanmış sevgilisine gösterirken Alparslan gördüğü sekizinci gömlekle artık kusmak üzere olduğunu hissediyordu. Bayılmaya yüz tutmuş haliyle parmağını hafifçe kaldırarak sağdakini seçti.

"Ama o bana yakışmıyor sanki, sence?"

Alparslan yastığı alıp kendi kafasına bastırırken boğuluyormuş gibi çırpınmaya başladı. Yaklaşık iki saattir kıyafet seçmesine yardımcı olmaya çalışıyordu. Buğra yanına gelerek elindeki yastığı kafasına birkaç kere vurup kenara attı.

"Kaç yaşında adamsın, hareketlere bak."

Alparslan sinirle bakan sevgilisini çıplak belinden tutup yanına oturttu.

"Yirmi yedi yaşında olanlar sevgilileri kıyafet seçerken kendini boğamaz diye bir kural mı var?"

Buğra sorduğu soruya verecek cevap bulamazken omzunu silkti. Normalde böyle hareketler sergileyecek birisi değildi tabi ki ama bugün fazlasıyla özel bir gündü. Çok heyecanlıydı ve seçemiyordu işte. Hüzünle suratını astığında Alparslan yatakta dikilerek kafasını omzuna yaslamasını sağladı.

"Güzelim, sana ne giysen yakışıyor zaten. Bakmadan seçmeye ne dersin?"

Buğra bu fikir hoşuna gittiğinde bütün gömlekleri yatağın üzerine fırlattı.

"Karıştır sen onları, bakmayacağım ben."

Alparslan onu onaylarken gömlekleri eliyle dağıtmaya başladı. Aralarında bir tanesinin tamamen transparan olduğunu gördüğünde onu eğilerek çaktırmadan yatağın altına iteledi. Bu gün bir sürü insan olacağından katil olmak istemiyordu genç yaşında. Her ne kadar Buğra yaşlandın diyerek dalga geçse de gençti. Zaten yaşlanmadığını ona yeri gelince her anlamda gösteriyordu.

"Tamam seç hadi."

Buğra heyecanla gömleklere dokunurken aralarından birini seçerek havaya kaldırdı. Gözlerini açtığında gördüğü gömlekle gülümsedi.

"Zaten bunu giymek istiyordum."

Alparslan ona şaşkınca bakarken "Lan madem onu giymek istiyordun, neden macera yaşadık o zaman iki saat?" diyerek arkasından bağırdı. Buğra onu takmadan gömleği ütülemeye gittiğinde kendisi de yataktan kalkıp beyaz bir gömlekle vazgeçemediği siyah kotlarından birini giydi. Gömleğin birkaç düğmesini açık bırakıp çıkarmadığı zincirini gözler önüne sererken saçlarına ufak bir şekil vererek parfüm sıktı. Bu kadardı, tam on dakika sürmüştü.

Buğra elinde gömlekle içeri döndüğünde jilet gibi olan sevgilisine hayranlıkla baktı. Şarap gibi adamdı, seneler geçtikçe daha çekici oluyordu. Kapının önünde onu süzmeye devam ederken Alparslan'ın sesiyle gerçekliğe döndü.

"Salyalarını üstümden çek yavru ceylan."

Kurduğu cümleye gülümserken bilerek söylediğini biliyordu. Neredeyse beş sene önce onu ilk gördüğü zaman da bu cümleyi kurmuştu. Buğra onu gördüğünde kalbinin nasıl çarptığını hala dün gibi hatırlıyordu. Ona zaten aşıktı ama yüzünü görmek sanki içinde aşkına ait olan her mevsime bir yağmur damlası düşürmüştü.

"Dejavu oldum." diyerek gülümserken Alparslan yanına gelip yanağından öptü. Gömleği kenara bırakıp kollarını ona sararken kendi kokusundan sonra kullanmasını en sevdiği parfümü sıktığını fark etti. Yeni traş olduğu için pürüzsüz cildini okşarken dudaklarından öptü.

Jolie Laide (bxb)Where stories live. Discover now