5

1.2K 93 105
                                    

Nagi, gözlerini bir an olsun Reo'nun üstünden ayırmazken Reo, huzursuzca yerinde kıpırdandı. ''Bana öyle bakmaktan vazgeç.'' Nagi, sinsi bir sırıtış sergilerken ''Nasıl?'' diye mırıldandı. ''Öyle işte.'' deyip işaret parmağıyla yüzünü işaret etti. ''Yiyecekmiş gibi bakıyorsun.''

''Yemek istiyorumdur belki de.'' Reo, gözlerini devirirken şaraptan bir yudum aldı. ''Sevgilin var senin farkındasın değil mi?'' başı aşağı yukarı hareket etti. ''İş gereği onunlayım.'' 

''İş gereği veya değil ne fark eder? Aranızda bir ilişki var.'' Nagi, çatalını sert bir şekilde masaya bırakırken Reo irkilmişti. ''Ondan ayrılırsam bana bir şans verecek misin?'' 

Bakışlarını kaldırıp gri gözlere odaklandı. ''Hayır.'' Nagi, sinirli bir şekilde nefes alıp verdi. Eli ensesine gidip ovuştururken bakışları boş mekanda gezdi. ''Neden?''

''İki Alfa neden ilişki yaşasın?'' Nagi, dilini dişlerinin üzerinde gezdirip güldü. ''İki Alfa?'' Reo, onu başıyla onaylayıp çatalıyla etinden bir parça alıp ısırdı. 

''Reo, ben baskın Alfayım. Bunu belki fark etmemiş olabilirsin diye belirtmek istedim. Senin Omega olduğunu ilk andan beri biliyorum.'' Reo'nun ısırdığı et boğazında kalırken öksürdü. Biraz su içip yutkundu ve ellerini masaya yerleştirdi.

''Ne saçmalıyorsun sen?'' Nagi, bir elini uzatıp Reo'nun elini tuttu. ''Burada sadece ikimiz varız. Gizlemene gerek yok.'' Reo, elini geri çekmeye çalıştığı sırada vücudunda hissettiği karıncalanma hissiyle gözlerini kapattı. Nagi, feromonlarını yaymaya başlamıştı.

''Bir Alfa benim feromonlarımdan neden bu denli etkilensin?'' feromonlarını daha fazla yayarken Reo, diğer eliyle durması için işaret etti. ''Lütfen... yapma.'' Reo'nun nefesi daralırken Nagi, gülümseyerek oturduğu sandalyeden kalkıp Reo'nun yanına yaklaştı. 

Önünde diz çöküp ellerini ellerinin arasına aldı. ''Gerçek seni istiyorum. Serbest bırak artık kendini.'' Reo, baygın bakışlarla ona bakarken ellerini zorlukla kurtardı. ''Ben lavaboya gideceğim.'' sendeleyerek ayağa kalktı ve lavaboya ilerlemeye başladı. 

''Hiç gizleyemiyorsun Reo.''

Reo, bir kabine girip kapıyı kapatırken sırtını kapıya yasladı. Bakışları pantolonuna dönerken bir küfür savurdu. Tuvaletin kapısı açılırken içeri Nagi girdi. ''Reo yardım etmemi ister misin?'' 

''Siktir git!'' Nagi'nin kahkahası ortamda yankılanırken elini kabinin kapısına koydu. ''Aç hadi. Bana ihtiyacın olduğunu biliyorum.''

Reo, elini duvara dayayıp derin bir nefes aldı. ''Yok ihtiyacım falan defol git.'' Nagi'nin bir şeyler mırıldandığını duysa da ne dediğini anlayamamıştı. Kapı sert bir şekilde itilirken çekilmek zorunda kalmıştı. 

Nagi, onu aşağıdan başlayıp yukarı doğru süzdü. ''Siktir.'' dudağını ısırıp Reo'ya yaklaştı. Reo, gidebileceği kadar geri gidip en sonunda duvarla buluştu. Nagi, kapıyı kapatıp kitlerken sırıtıyordu. 

''Kızışmaya mı girdin?'' Nagi'nin bakışları ona dönmüştü. ''Hayır girmedim.'' Nagi'nin eli Reo'nun çenesini kavrarken yüzünü yaklaştırdı. ''Hiç yalan söyleyemiyorsun.'' 

Dudakları çenesine değerken vücudunun titrediğini hissetti. ''Dokunma bana!'' Reo, onu omuzlarından iterken Nagi'nin bir kolu belini sıkıca kavradı. ''Bana izin ver.'' 

''Seni dünyanın en iyi Omegasıymışsın gibi hissettireceğim.'' 

Nagi'nin dudakları bu sefer boğazına değerken Reo yutkundu. ''İstemiyorum diyorum anlamıyor musun?''

Var olan tüm gücüyle güçlü bedeni itip Nagi'yi kendinden uzaklaştırdı. ''Tacize giriyor bu farkında mısın sen? Uzak dur benden.'' Nagi, sırtını kapıya dayarken Reo'yu izledi. 

''Senin yüzünden patlayacak gibi hissediyorum. Alt tarafım zonkluyor.''

''Feromonlarını yaymasaydın beni ilgilendirmiyor.'' 

Nagi, dudağını yalayıp Reo'yu kolundan hızlıca kendine çekip dudaklarını dudaklarına değdirdi. ''Senin için deliriyorum lütfen benim ol.'' Reo'nun bakışları bir an olsun Nagi'nin gözlerinden ayrılmazken fısıldadı. ''Sevgilisi olan bir erkeğin yatağına girmeyeceğim.''

''Hemen ayrılırım.'' gözleri dudaklarına kaymıştı ve öpmemek için kendini zor tutuyordu. ''Ayrıl.'' Nagi'nin yüzünde mutlu olmuşçasına bir gülümseme belirirken eli pantolonunun cebine kaydı. Telefonunu eline alıp kilidini açtı ve rehbere girip İsagi'nin numarasını yana kaydırıp arama başlattı. Aramayı hoparlöre alıp diğer elini Reo'nun yanağına götürdü. 

Arama birkaç saniyenin ardından yanıtlanırken karşıdan neşeli bir ses duyuldu. ''Hayatım?'' 

''İsagi ben ayrılmak istiyorum.''

''Ne ayrılması ne saçmalıyorsun sen?'' 

''Uzatma bitti.'' 

İsagi'nin bir şey demesine izin vermeden aramayı sonlandırıp telefonu tekrar cebine koydu. ''Oldu mu?''

''Oldu.''

Nagi, yanağındaki elle onu kendine yaklaştırıp dudaklarını Reo'nun dudaklarına yapıştıracağı sırada hissettiği acıyla inledi. ''Bu... bu... ne oluyor?!'' eli penisine giderken yere çöktü. 

''Cidden bu numaralarına kanacak kadar aptal mı sandın beni?'' 

''Orospu çocuğunun tekisin.''

Ayağıyla onu kenara iterken kilidi çevirip kapıyı çarparak açtı ve dışarı çıktı. ''Acıyorum sana.'' yerde iki büklüm oturup acıdan ağlamak üzere olan Nagi'ye bakmadan ilerlemeye başladı. 

''Sikeyim çok sert vurdu!'' 

''Benim olduğunda bunun acısını senden çok pis çıkartacağım.''

***

Kızışmaya girse bile dokunmasına izin vermeyip kendini koruyan Reo'dan razıyım ben işte taşşaklı Omegam be popişini yerim senin 

Revenge || Nagireo OmegaverseWhere stories live. Discover now