32

917 59 38
                                    

''Yalvarırım ağlama artık...'' Reo, kucağında susmak bilmezcesine ağlayan Shin'e bakarken gözyaşlarını tutamamış Shin ile birlikte ağlamaya başlamıştı. 

''Annenden bu kadar mı nefret ediyorsun? Birazcık uyusan ne olacak sanki?'' Shin, daha da şiddetli ağlamaya başlarken odaya giren Nagi'ye kaydı gözleri. 

Nagi, yanına yaklaşıp Shin'in başını okşarken Shin'in sakinleştiğini görmüş yavaşça kucağına almıştı. ''Seni çok seviyor bendense nefret ediyor!'' Hıçkırıklarının arasında Shin'e bakarken ağlamaktan kızarmış gözlerini eliyle ovaladı. 

''Senden nefret etmesi imkansız bir tanem. Sadece babasının kucağında uyumayı seviyor.'' Reo, omuz silkip kafasını Nagi'nin koluna yasladı. 

''Ren uyudu mu?'' Nagi, yavaşça başını salladı. ''Shin, o kadar çok ağladı ki Ren'i bile çıldırttı. Aşağıdaki beşiğe yatırmak zorunda kaldım.'' 

Shin, doğduğundan beri tam bir baş belasıydı. Annesi ne zaman onu kucağına alıp uyutmayı denese öldürülüyormuşçasına ağlamaya başlar babasının kucağına geçmeden de susmazdı. 

Reo, neden böyle davrandığını bir türlü çözemiyor, onu sevmediğini hatta nefret ettiğini düşünüyordu. 

Ren ise tam tersiydi. Oldukça sakin bir bebekti ve sürekli uyurdu. Etrafına gülücükler saçar, kimseyi yormazdı. İkizi yüzünden ağlama krizine girdiği anları saymazsak tabii. 

Shin, ne zaman ağlamaya başlasa sesi gür çıktığından Ren'i de ağlatmayı başarırdı. İkisi de ağladığında ev tam bir savaş alanına dönüyordu. 

En sonunda Nagi, aşağı kata ayrı bir bebek odası yaptırmış ve Ren'i genellikle orada uyutmaya başlamışlardı. 

İkisini aynı odaya koymak kabus gibiydi ve buna yıllarca katlanabileceklerini düşünmüyorlardı. 

Nagi'nin kucağında parmağını emerek uyuya kalan Shin'e bakıp iç çekti. ''Sürekli sen mi uyutacaksın bu çocuğu?'' 

Nagi, Shin'i beşiğine yatırırken sessizce gülmüştü. ''Ben memnunum halimden. İstersen seni de uyutabilirim.'' 

Reo'nun gözleri parlarken oturduğu koltuktan kalkmıştı. Nagi'nin beline sarılıp kafasını sırtına yasladı. ''Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum Nagi. İyi ki varsın.'' 

Nagi, görmeyeceğini bilse de kocaman gülümsemişti. Reo'nun ne kadar yıprandığını en iyi o biliyordu. Ne kadar yardım etmeye çalışsa da doğum, dikişler ve iki tane çocuk Reo'yu oldukça zorlamıştı ve zorlamaya da devam ediyordu. 

Beline sarılı ellerden tutup önüne geçmesini sağladı. ''Güzel yüzünü görmek istiyorum.'' Ellerini kalçalarına indirip kendine bastırırken yanaklarını öpmüştü. 

''Zombiye benziyorum uykusuzluktan.'' Dudaklarını morarmış ve şişmiş göz altlarına bastırdı. ''Benim için dünyanın en güzel erkeğisin.'' 

Reo, kollarını Nagi'nin boynuna sarıp güldü. ''Şu halimi senden başkası görse ikinci gün boşardı.'' Burnunu, Nagi'nin burnuna sürtüp kafasını omzuna gömdü. 

''Birincisi bu halini benden başkası göremez. İkincisi seni boşamak aklımın ucundan bile geçemez.'' Saçının açıkta bıraktığı ensesini öptü.

''Sen ve ben sonsuzuz. Bizim için ayrılık diye bir seçenek asla olmadı, olmayacakta.'' 

Ellerini kalçasından bacaklarına indirip sımsıkı tutarak kaldırdı. Reo'nun bacakları Nagi'nin beline sarılırken kafasını omzundan çekip boyun girintisine götürüp boynunu öpmüştü. 

Nagi, kucağındaki Reo ile odadan çıkıp sessizce kapıyı kapattı ve birkaç adımda yatak odasına ulaştı. İlk önce masanın üstündeki bebek telsizlerini ve kameraları kontrol ettikten sonra yatağa ilerledi. 

Reo'nun sırtı soğuk yatağa değerken irkilmiş ve Nagi'ye daha çok sokulmuştu. Reo'nun ılık nefesi boynuna çarparken gözleri bir anlığına kapanmış ve Reo'nun tamamen üstüne çıkmıştı. 

''Hazır çocuklar uyuyorken biraz seninle ilgilenmemi ister misin?'' Elini pijamasının içine sokup sıcak tenini okşadı. Onlarca kez birlikte olmalarına rağmen hala her dokunuşunda ilk kez dokunuyormuş gibi heyecanlı hissediyor ve zevk alıyordu.

''Çok yorgunum...'' Reo, kapanmak üzere olan gözlerini zorlukla açık tutmaya çalışıyordu. ''Sorun değil ben halledebilirim. İkimizin de ihtiyacı var lütfen.''

Reo, Nagi'nin yalvaran bakışlarına kıyamayıp başını aşağı yukarı sallarken üstündeki pijama hızla kaybolmuştu. 

Haftalardır her yakınlaşmaya çalıştıklarında Shin, onların birleşmelerini istemiyormuşçasına uyanıp ağlamaya başlıyor sevişmelerine son noktayı koyuyordu. 

Bu yüzden ikisi de oldukça dolmuş, içlerindeki açlık ve arzuyla yanıp kavruluyorlardı. Daha önce hiç bu kadar uzun süre birbirlerinden ayrı kalmamışlardı ve bu durumda onları daha da istekli yapmıştı. 

Nagi, Reo'nun derinliklerine baskı uygularken birbirlerinin dudaklarını parçalarcasına öpüyorlar ve vücutlarının her kısmını dokunuşlarıyla kızartıyorlardı. 

Reo'nun tırnakları Nagi'nin sırtını çizerken dudaklarının üstüne boğukça inlemiş ve Nagi'nin daha da sertleşmesini sağlamıştı. 

Reo, altında zevkten kıvranırken sürekli zevk noktasına uygulanan baskıdan dolayı doruk noktasına ulaşmış ve kendini karnına bırakmıştı. 

Nagi'de dakikalar içinde yüksek bir inlemeyle birkaç vuruş daha yapıp içinden çıkarken prezervatifi çıkartmış ve odadaki çöp kovasına atmıştı. 

Kendini yatağa atıp Reo'yu göğsüne çekti. ''Shin, bu sefer sorun çıkartmadı. Bir kere daha bölseydi ağlamaya başlayacaktım.'' 

Reo, yorgunlukla göğsüne daha da yapışıp güldü. ''Birkaç ay boyunca sevişmemize engel olup intikamını alır.'' 

Nagi, yorganı üstlerine çekip yüzünü mor saçların arasına gömdü. ''Kimse seninle bütünleşmemi engelleyemez.'' 

Reo, sınırına dayanmış bir şekilde gözlerini kapatıp anında uykuya dalmıştı. Uykusuzluk gerçekten de onu mahvediyordu. 

Bu hallerini her ne kadar sevse de bir an önce büyümelerini ister olmuştu. Gerçi büyüdüklerinde de dertleri gitgide katlanacaktı ve o zamanda keşke bebek kalsalardı diyecekti ama yine de birer küçük canavar olmalarından daha iyi olacağını düşünüyordu.

***

Ben Ren'i alıp kaçacağım siz Shin'i alabilirsiniz ^^ Shin büyüyünce gerçekten de yaramaz bir çocuk olacak Ren'i bozmaz umarım... bu arada bu bölümde dahil gelecek bölümler zaman atlamalı bölümler halinde olacak bazen birkaç ay bazen birkaç yıl atlayacağım böylelikle yetişkinliklerini falan yazabilirim şimdi fark ettim de bebişler yetişkin olunca Nagireomuz yaşlanacak :') 

Revenge || Nagireo OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin