29

916 59 78
                                    

Jay, sabır dilercesine gökyüzüne bakıp Nagi'yi taşlı yolda yürütmeye devam etti. Evin kapısına gelip içeri girerken Nagi'yi kolundan içeri çekmişti.

"Hayvan gibide ağırsın ya. Neyle besleniyorsun anlamıyorum ki!" Diye söylenip merdivenlere yöneldi. Merdivenleri nefes nefese çıkarken ağlamaklı bir ifade vardı yüzünde.

"Ya çocuk atacağım şimdi merdivenlerden transa mı geçtin kendine gel artık." Nagi, ona cevap vermeden kaplumbağa yavaşlığında ilerliyordu.

Jay, bir kapının önüne gelip duraksadı. "Umarım bayılmazsın. Bayılırsan çok gülerim." Kapıyı açıp içeri girerken Nagi'yi tekrar çekiştirmek zorunda kalmıştı.

"Nagi..." Nagi'nin kalbi teklerken dudakları titredi. "Sana sesleniyor aptal çocuk cevap versene." Jay, onu omuzlarından ittirdi. Nagi, öne doğru birkaç adım atarken kafasını kaldıramıyordu. 

''Nagi, bakmayacak mısın bana?'' Nagi'nin tüm vücudu zangır zangır titrerken derin bir nefes aldı. Dakikalardır eğik olan başı korkuyla kalktı. Bakışları yatağın üstünde oturan kişiyi bulurken "Ha?" Diye bir ses çıktı dudaklarının arasından.

Elini koluna götürüp sert bir şekilde çimdikledi. "Rüya mı görüyorum yoksa halüsinasyon mu?" Jay, kahkaha atıp omzunu sıvazladı. "İkisi de değil."

Nagi, dengesiz adımlarla yatağa yürüyüp "Gerçek misin sen?" Diye sordu. Titreyen ellerini kuşkulu bir şekilde yanaklarına uzattı. 

Avuç içlerine dolan dolgun dokuyla gözleri irileşirken ellerini çekip avuç içlerine baktı. "Siktir gerçeksin." Titrek bir nefes verdi.

Hasretle yanıp tutuştuğu bedeni kollarının arasına çekerken kendini sıkmayı bırakıp ağlamaya başlamıştı. "Yaşıyorsun." Kendini ikna etmeye çalışıyor gibiydi.

"Yaşıyorsun." Diye tekrarladı. "Affet beni Reo." Gözyaşları Reo'nun pijamasının açıkta bıraktığı omzunu ıslatırken Reo, kollarını Nagi'nin boynuna doladı.

"Ödeştiğimiz için affedilecek bir şeyin kaldığını sanmıyorum." Diye mırıldanıp yanağını yanağına sürttü. "Her şeyi biliyorum Jay anlattı."

Nagi, kafasını Jay'e çevirip ölümcül bir bakış attı. Jay, ona şirin bir şekilde gülümserken pantolonunun cebinden bir lolipop çıkartıp dudaklarının arasına yerleştirdi. 

Reo'nun yanında sigara içmemeye özen göstermeye başlamıştı. Canı sigara çektiğinde lolipop atıyordu ağzına. 

Nagi, kokusunu içine çekip kollarının arasında küçücük kalan bedeni sıkıca sarmalarken boynunu öptü. ''Seni kaybettiğimi sandım.'' Reo, saçlarını şefkatle okşarken Nagi'nin aniden kendini geri çekmesiyle eli boşta kalmıştı.

''Bebek? Bebeğimiz o-ona bir şey olmadı değil mi?'' Nagi'nin gözleri korkuyla karnına inmiş, ellerini karnına uzatmıştı. ''Merak etme o çok iyi.'' Nagi, duyduğu iyi haberle rahat bir nefes vermiş nazikçe karnını okşamaya başlamıştı. 

Reo'nun elleri Nagi'nin yanaklarını avuçlarken ciddi bir yüz ifadesi vardı. ''Başından beri bir şeyler döndüğünün farkındaydım ama çözememiştim. Jay, anlatınca tüm taşlar yerine oturdu. Bunu ailen yüzünden yaptığın için sana kızamıyorum ama beni kullandığın gerçeğini de değiştirmiyor maalesef. Yine de seni o kadar çok seviyorum ki sensiz yaşayamayacağımın farkındayım.'' İnce parmaklarıyla yanaklarını okşadı. 

''Sakın bir daha böyle bir yalana başvurma Nagi. Bir kere daha kaldıramam böyle bir şeyi... ben artık seninle ve bebeğimizle mutlu bir hayat yaşamak istiyorum.'' Nagi, hızla başını salladı. ''Hiçbir kuvvet bir daha böyle bir şey yaptıramaz bana. Yemin ederim ikinize de çok iyi bakacağım.'' 

Revenge || Nagireo OmegaverseWhere stories live. Discover now