13

1K 76 59
                                    

Reo, sessiz kalmayı seçerken Nagi, umutsuzca üstünden kalkıp kendini dışarı atmıştı. Kapıyı dışarıdan kilitleyip arabasına doğru yürüdü. Hatırladığı kadarıyla buraya bir saat uzaklıkta bir benzinci olmalıydı. Oradan alışveriş yapıp geri dönene kadar Reo'da kendine gelmiş olurdu. 

Arabanın sesi evin içinden duyulurken Reo, ayağa kalkıp kapıya ilerledi. Kapının kulpunu çevirip açamadığında oflayıp sırtını kapıya dayadı ve yere kayıp oturdu. ''Bir kilitlenmediğim kalmıştı o da oldu.'' dizlerini kendine çekip kafasını yasladı. Nereye gidiyor ki? Acaba beni burada bırakıp geri mi dönüyor ama beni böylece burada bırakacak kadar cani birine de benzemiyor.

Gerçekten ondan hoşlanıp hoşlanmadığından emin olamıyordu ama kalp yalan söylemezdi. Kalbinin nasıl attığını kendisi hissetmişti. Yine de adını bile bilmediği bir adamla bunları yaşaması içinde endişe oluşmasına neden oluyordu. Eğer Hiori'nin dedikleri doğruysa düşman sayılırlardı. 

Onun Nagi Seishiro olup olmadığından nasıl emin olabileceğini düşündü. En basit yolu kimlik yada kartvizitti. Belki onu biraz baştan çıkartırsam eşyalarını karıştırabilirim. Elleriyle saçlarını çekiştirdi. Ah ne düşünüyorum ben böyle. Sırf kim olduğunu öğreneceğim diye adamla oynaşmayı kabul ediyorum. Kafayı yemiş olmalıyım.

Ama başka yolda yokmuş gibi görünüyor. Durduk yere eşyalarına dokunursam şüphelenecektir. Belki de uyuduktan sonra bakmalıyım tabii bu da tehlikeli. Uykusu ne kadar derin emin değilim. Yapabilirsin Reo. Bir kez yaptın zaten kaybedecek bir şeyin kalmadı. 

Saat ilerlemeye devam ederken araba sesi tekrar duyuldu ve dakikalar sonra kapı açıldı. Elindeki poşetleri içeri taşırken Reo'ya bakmamıştı bile. Bu tavırda neyin nesi? Poşetlerin tamamını mutfağın ortasına koyup hepsini teker teker dolaplara yerleştirmeye başladı. Reo, sessizce arkasından yaklaşıp tezgaha oturdu. ''Kaç gün beni burada tutacaksın da bu kadar çok yiyecek aldın?'' Nagi, ona dönmeden cevapladı. ''Kaç gün kalmak istersin?'' 

''Hımm fark etmez burayı sevdim.'' Nagi, elindeki cipsi Reo'ya uzattı. ''İster misin?'' Reo, paketi alıp açtı ve içinden cips alıp Nagi'nin dudaklarına uzattı. ''A yap.'' Nagi'nin dudakları aralanırken cips dudaklarının arasına bırakıp geri çekildi. 

Reo, cipsini yemeye başlarken Nagi'de tüm eşyaları bitirmiş poşetleri bir dolaba tıkıştırmıştı. Reo'ya yaklaşıp ellerini tezgahın iki yanına yasladı. ''Biraz daha versene.'' Reo, paketten kocaman bir tane alıp ona yedirirken Nagi, parmaklarını öptü. 

''Neden bir anda bana iyi davranmaya başladın?'' diye sordu. Reo, omuzlarını düşürüp cips paketini tezgahın üstüne koydu. ''Davranmayayım mı?'' Nagi, hızlıca başını olumsuz anlamda salladı. ''Hayır davran çok hoşuma gitti.'' 

''Reo, ona gülümseyip elini silmek için peçeteye uzandı ama Nagi, ondan önce davranıp parmaklarını tutup dudaklarının arasına götürdü. ''Ne yapıyorsun?'' dili parmaklarının arasında dolanırken Reo, içinde bir şeylerin kıpraştığını hissetti. ''Bana cips yedirmenin karşılığında parmaklarını temizliyorum.'' 

Reo, ona gülerken Nagi parmakları kendi yanağına götürdü. Yanağını parmaklara sürterken gözlerini kapatmıştı. Diğer yanağında da el hissederken gülümsedi. ''Garip bir çekiciliğin var.'' diye fısıldadı Reo. ''Öyle mi?''

''Öyle.'' beline uzanan ellerle iri vücuda çekilmişti. ''Seninle ne yapacağım ben?'' diye sordu Nagi ve dudaklarını Reo'nun alnına bastırdı. ''Ne yapmak istiyorsun?'' Reo'nun verdiği cevaplar onu şaşırtırken dudaklarını burnunun üstüne indirip ufak bir öpücük bıraktı. ''Çok fazla şey.'' 

''Bunun gibi mi?'' penisinde hissettiği parmaklarla irkildi. Pantolonunun üstünden dokunması bile boşalmasına sebep olacak gibiydi. 

''Sana dokunabilir miyim?'' diye fısıldadı Nagi düzensizce nefes alırken. Bana dokunmaya çekinmezken şimdi izin mi istiyor? Hafifçe başını salladı. 

Dudakları anında Nagi'nin dudaklarıyla buluşurken bir elini yanağına bir elini de ensesine götürüp saçlarıyla oynamaya başladı. Bir Alfa'yı düşürmek gerçekten bu kadar kolay mı?

Nagi, dizini Reo'nun penisine bastırırken bir inilti kazanmıştı. Memnuniyetle gülümseyip ellerini kıyafetinin altına sokup çıplak tenini okşadı. Dudaklarını birkaç saniyeliğine ayırıp mor gözlere baktı. ''Feromonlarımı ister misin?'' Nagi, Reo'yu çıldırtmak istediği anlar dışında her zaman feromonlarını gizlerdi ki o zamanlarda bile çok azını serbest bırakırdı. Reo'yu elde etmek istese bile onu feromonlarıyla ayartmak gibi bir kötülüğü yapacak değildi. bu işimi zorlaştıracak ama şuan ona hayır diyemem. ''Peki ya sen benimkileri ister misin?''

''Ne kadar çok istediğimi tahmin bile edemezsin.'' ahşap evi Alfa ve Omega feromonları sararken ikisi de birbirine karışmıştı. Birbirlerinin salgıladığı feromonlar onları daha fazla vahşileştirirken Reo, elini uzatıp Nagi'nin kalçasını avuçladı. Nagi, dudaklarının üstüne kısık bir tonda inledi. 

Cepleri boş o zaman ceketinin cebinde olabilir mi? Elini  dikkatlice onu okşuyormuş gibi üstünde gezdirip ceketinin ceplerine dokundu. Eli sert bir şeye değerken hissetmeyeceğinden emin olduğunda yavaşça dışarı çekiştirdi.

Elinin üstüne sarılan elle bakışlarını Nagi'ye çevirdi. ''Gerçekten mi?'' deyip kahkaha attı. ''Cüzdanımı bulabilmek için mi benimle sevişmeye çalışıyordun?'' Reo, planının başarısız oluşuna bir küfür mırıldanıp kendini tezgaha bıraktı. Sırtı sert ve soğuk zemine değerken ellerini iki yana düşürmüştü. 

''Ben de sanmıştım ki artık kendini benden geri çekmeyeceksin bana evet diyeceksin. Ama senin amacın çok başkaymış.'' cebindeki cüzdanı eline alıp Reo'ya uzattı. ''Ne merak ediyorsan al bak. Eğer benden gelip isteseydin de verirdim zaten.'' 

''Üzgünüm.'' diye mırıldanıp ellerini yüzüne bastırdı. Düştüğü durum yüzünden oldukça mahcup ve utanmış hissediyordu. ''Reo bana bak.'' Nagi'nin elleri Reo'nun ellerini tutup tezgahta sabitledi. ''Ne öğrenmek istiyorsan sor bana cevaplayacağım.'' 

Reo, derin bir nefes alıp en merak ettiği soruyu sordu. ''Adın ne?'' Nagi'nin ilk önce kaşları çatıldı sonra dudaklarının arasından bir kahkaha çıktı. ''Cidden bilmiyor musun? Bu yüzden mi cüzdanımı almaya çalışıyordun?'' kendini benden gizlemiyor muydu bunca zaman? Şimdi neden çok komik bir şeymiş gibi gülüyor.

''Bence...'' Reo'nun üstüne eğilip kafasını göğsüne yasladı. ''Kim olduğumu biliyorsun. Eğer bilmeseydin benimle bu kadar yakınlaşmazdın ve seni burada yalnız bıraktığımda beni beklemek yerine kaçıp giderdin.'' Hiori haklıydı. Kendinden emin konuşan ve davranan bu adam Nagi Seishiro'dan başkası olamazdı.

''Nagi...''

''Hımm?'' saçlarını göğsüne sürttü. ''Düşmanınla bu derece yakınlaşmak çok mu hoşuna gidiyor?'' 

Nagi, kıkırdayıp başını yukarı çevirdi ve Reo'ya baktı. ''Düşmanım böylesine güzel bir Omega iken nasıl hoşuma gitmez?''

***

Nagi'nin Reo'dan izin istemesi çok hoşuma gitti keşke önceden de izin isteseydi ama istese bile cevap hep hayır olacağından yakınlaşmaları imkansız olurdu neyse neyse artık Reo onun Nagi olduğundan emin asıl hikaye şu dakikadan sonra başlıyor are we ready??

Revenge || Nagireo OmegaverseWhere stories live. Discover now