30

876 64 76
                                    

Nagi, Reo'nun elini sımsıkı tutmuş bir şekilde dikkatle monitöre bakarken doktorun yüz ifadesi şekilden şekle girmişti.

"Doktor Bey bir sorun mu var?" Diye sordu Reo, Nagi'den önce davranıp.

"Evet var." Doktor elindeki aleti karnının üstünde dikkatle gezdirirken sonunda kafasını monitörden çekebilmişti.

Nagi, korkuyla sordu. "Bebeğe Bir şey mi oldu?" Reo'nun elini tutan eli titremeye başlamıştı.

"Hayır, hayır korkmayın. Çok sağlıklılar." İkisi de rahatlamanın verdiği hisle derin bir nefes alıp birbirlerine gülümsedikleri sırada bakışları şokla doktora döndü.

"Sağlıklılar derken?" Doktor onların şaşkınlığına gülerken parmağıyla monitördeki bir noktayı gösterdi.

"Burada kendini göstermek istemeyen utangaç biri daha varmış. Sanırım anneye çekmiş kendisi. Şimdiye kadar çok iyi saklanmış, ben bile zor görebildim."

Nagi'nin büyüyen gözleri monitörü inceledi. "Yani bu demek oluyor ki..."

Doktor, başıyla onaylayıp gülümsedi. "Evet ikiz bebekleriniz olacak." Elindeki aleti biraz daha gezdirdi karnında.

"Sanırım onu izlediğimizi hissetti. Cinsiyetlerini öğrenmek ister misiniz?" Bakışları şok ve heyecan kaplı çifte döndü.

İkisi de hızla başını salladı. Doktor, birkaç saniye daha emin olmak için monitördeki görüntüyü inceledi. " ikisi de erkek, çift yumurta ikizi."

"Siktir, iki oğlum olacak!" Nagi, sevinçle Reo'yu kollarının arasına çekti ve saçlarına öpücükler kondurdu.

Reo, onun heyecanlı haline gülerken kollarını boynuna dolamıştı. "İki erkek yetiştirmek zorundasın artık. Biraz zorlanacaksın gibi duruyor."

Nagi, burnunun ucunu öpüp geri çekildi. "Anneleri gibi mükemmel olacakları için sorun olmayacak."

Aldıkları haberin heyecanı ve Reo'nun yürüyüş yapmak istemesi üzerine arabayı hastanenin önünde bırakıp yürümeye başlamışlardı.

Reo'nun günden güne büyüyen karnı yüzünden hiçbir kıyafetine giremez olmuştu. Sürekli yeni kıyafet almak zorunda kalıyordu ve bu durumdan bıkmıştı.

Yine de Nagi, onun bu halinden gayet memnundu. Sağlıklı olması onun için yetiyordu.

Reo, elindeki dondurmayı dikkatlice yerken ellerine sımsıkı kenetlenmiş ellere kaydırdı bakışlarını.

"Canın başka bir şey çekiyor mu?" Aldığı kiloların bir diğer sorumlusu ise Nagi'ydi. Sürekli Reo'nun canının bir şey çekip, çekmediğini soruyor. Eğer çektiyse saati umursamadan koşa koşa gidip alıyordu.

Sürekli tatlı yemekten içinde tatlı fabrikası kuracak hale gelmişti. Kilolarının bir kısmı yüzüne gitmiş, yanakları eskisine göre daha dolgundu.

Nagi, canı sıkıldıkça Reo'nun yanaklarını ısırmaktan çekinmiyordu.

"Dondurmam bit-" Gözleri marketin önünde duran pamuk şekerlere kaydı. Dudağını dişleyip bakışlarını başka yöne çevirdi.

Ama Nagi, canın çektiğini anlamış, onu bir banka oturtup iki pamuk şeker alıp gelmişti. Hala dondurmasını yiyen Reo'nun önünde diz çöküp erimeye başlayan dondurmasını aldı ve pamuk şekeri uzattı.

"Dondurman erimiş sonra yenisini alırız." Reo, onu onaylayıp pamuk şekerini paketinden çıkartarak yemeye başladı.

Nagi, onun küçük bir çocuk gibi göründüğünü düşünüp gülüyordu haline. Giydiği tulumun içinde oldukça şirindi ve onu sıktıra sıktıra sevmek istiyordu.

Revenge || Nagireo OmegaverseWhere stories live. Discover now