VIII🌼

1.4K 188 131
                                    

Sınır: 100 vote, 70 yorum

















Ay yerini ışığını aldığı Güneşe bırakalı çok olmamıştı. Gözlerini rahatsız ettiği için pikenin altına girme çabaları uykusunu çoktan kaçırmıştı. Mızmızlanarak yatakta dikeldiğinde yüzünü buruşturup uflamıştı.

Uykusu açılmamıştı ve tüm gün uyumak istediği günündeydi. Kaşlarını çattığı için gerginleşen alnını ovarak yatağın boş tarafına baktı.

Artık Jungkook ile evliliğinin birinci ayıydı. Kavga etmelerinden sonra değişmez bir kanun olmuştu uyandığında Alfa'nın yatakta olmaması.

Onunla pek iletişimde değildi. Doğrusu Kral onunla mesafeliydi ve işine geliyordu. Sohbetleri olsa dahi çok az ve kısa olurdu. Gece yatmadan önce basit iyi geceler, yemek yerken afiyet olsunlar, günlük olarak karşısına çıktığında bir sorun olup olmamasını sormaları.

Jimin'in en başından istediği buydu. Özgür olmak, kimsenin ona karışmaması, istediği gibi davranmak. Kral sözünde duruyor, hiçbir şekilde yoluna çıkmıyordu. Ama bu işte bir şeyler yanlış gibi hissettiriyordu. Ne olduğunu bilmiyordu. Üstünde durmaya da pek niyetli değildi.

Saraya gelmeden önce Alfa ile en azından arkadaş olabileceğini düşünmüştü. Sadece anneannesine ve Alex'e gösterdiği zarif yanını ona sunmuştu. Jungkook'un güzel iltifatları, hoş davranışlarına karşı içi eriyor, ona karşılığında cilve yapıyordu.

Fakat ona emrivaki şekilde git yıkan dediğinde öfkelenmişti. Aralarına çok çabuk yıkılmayacak duvarlar örmüştü. Kenardan narin bir Omega gibi görünebilirdi. Aslında karakteri de öyleydi. Sadece sınırları vardı ve geçilmesinden hazzetmezdi.

"Sana da günaydın sevgili yatak"

Kendi dediğine kıkırdamıştı. Çünkü bu sinirlerini bile bozsa komik gelmişti. Jungkook ile arasına mesafeler koyan kendisiydi ama bu durum canını sıkıyordu. Olaya objektif baktığında büyütülecek bir şey olmadığının farkındaydı. Bir nevi onun haklı olduğunun farkındaydı. Düşününce kendisi de Jungkook'un başka bir Omega gibi kokarken yatağa girmesini istemezdi. Aralarında duygusal anlamda bir şey olmasa da aynı yatağı paylaşıyordular ve bu saygısızlık olurdu.

Bunu bilmesine rağmen adım atmak istemiyordu. Bir nevi tükürdüğünü yalamak düşüncesi onun için küçük düşürücüydü. Jimin dik başlı olduğunu kabul ediyordu. Ama farkına vardığı diğer bir karakteri bencil olmasıydı.

Jungkook hatalı olduğunu fark ettiğinde hiç çekinmeden ondan özür dilemişti. Kendisi bilakis bu konuda cesur değildi. O yüzden bir şey yapmaya niyetli değildi. Hem bir gün başkasına aşık olduğunda Kral gerisinde kalacaktı. Belki o zaman dostça özür dilerdi. Ruhu eşinin Jungkook olduğu biliyordu ama bundan dolayı ona aşık olacağını düşünmüyordu.

"Efendim? İyi misiniz?"

Duyduğu sesle irkilmişti. Hizmetlisi ona bakarken büyümüş gözleriyle "Sen ne zaman odaya girdin?" diye sormuştu.

"Kralım kapıyı çok kez tıklattım. Ses gelmeyince korktum. Kontrol etmek istedim"

Anladığına dair mırıltılar çıkarıp banyoya yöneldi. Günlük işlerini halledip üzerine yeşil takımını giydi. Özellikle takım giyiniyordu. Elbiselerin boynu açıktı ve kimse mühürsüz olduğunu bilmiyordu. Yani hemen hemen kimse.

Tacını da takıp odayı terk ettiğinde merdivenlerin hemen başında gördüğü Alexander ile gülümsemişti. Koşar adım gidip ona sarıldığında Alfa "Ne haber güzellik?" diye sormuştu hemen.

Noemí JikookWhere stories live. Discover now