XIII🌼

1.1K 177 92
                                    

Papatyalarıma iyi okumalar;)
















Yazardan~

"Taehyung nerede?"

Kendisiyle konuşan kişinin Kral olması nöbetçi genç Beta'yı heyecanlandırırken "Yaz bahçesinde Majesteleri" demek bile en zor iş gibi gelmişti ona.

"Teşekkürler. Oldukça yorgun görünüyorsun. Diğer nöbetçiyle yer değiştir. Sonra senin onun yerine fazladan beklersin"

Genç Beta minnetle gülümsediğinde Kral omzunu pat patlayıp Jimin ile yaz bahçesine adımlamaya başlamıştı. Elinde sıkıca tuttuğu hediyelerle kendini affettirmeyi düşünüyordu sarı saçlı. Taehyung ona trip atıyor, bunu yaparken de 'Benimle ilgilenmen gerek, tripliyim' demeyi es geçmiyordu.

"Tanrı'm! Çok güzelsiniz!"

Bahçeye girdikleri an Omega'nın kıkırtıları kulaklarına ulaşmıştı. Oturacak yerleri boş verip boylu boyuna çimenler üzerine uzanan kavruk tenli üzerinde uçuşan kelebeklere parmak uçlarıyla dokunuyordu.

Sanki mucizevi bir şeymiş gibi kelebeklere büyüttüğü gözleriyle bakıyor, dudaklarının hayranca aralanmasına izin veriyordu. Onun bu mutluluğu ikisine de bulaşırken yanına varmış, bu zaman burun ucuna konan kelebekle yerinden zıplamıştı Taehyung.

"Jungkook! Gördün mü?! Gördün mü?! Burnuma kondu!"

Yerinde tepinerek Jungkook'un boynuna sarıldığında bu enerjisi sarı saçlıyı gülümsetmişti. Düşündüğünde büyük bir şey sayılmazdı. Küçük, renkli kelebek burnuna konmuştu.

Ama bu esmer tenli için dünyalardı. Mutlu olmak için yeterliydi. Bazen insanlar mutluluğu büyük şeylerde aradığı için ulaşamazdı ona. Gel gör ki, küçük şeyler bile yeterdi mutlu olmak için. Taehyung'un yaşıyor olma sebebi bu olsa gerek.

"Kelebekler çiçeklere konar. Sen de bir çiçeksin bebeğim"

Alfa dağılmış saçları güzelce tarayıp yeşil gözlüye gülümsediğinde utangaç tavırla bu iltifatına teşekkür etmişti Taehyung. Kendini bildi bileli Jungkook onu en güzel iltifatlarıyla şımartıyordu. Can yakıcı hayatta tutunduğu tek daldı siyah saçlı.

"Teşekkürler, yakışıklı Alfa"

Bu kez ona farklı bakan Omega'yı fark ettiğinde dudaklarını büzüp gözlerini süzmüştü. Kendisinden hem hoşlanıp, hem nefret ettiğini itiraf eden Jimin'e trip atma şekliydi.

O günden bu yana beyaz tenliye sarılmıyor, eskisi gibi konuşmuyordu. Peşinde pervane olmasına sebep olmuştu. İkide bir gerçek anlamda ondan nefret etmediğini, anlamadığı şekilde bazen ona gıcık olduğunu dile getiren Omega'ya sağır olmuş, ilgisiyle onu şımartmasını istiyordu. Verilen bu ilgiden oldukça memnundu.

Dudakları büzülmüşken Jimin'in boğazını temizlemesiyle ona bakmış, uzattığı desenli kutularla "Taehyung, bunu senin için aldık. Bu benim hediyem, bu da Jungkook'un" diyen hevesli beden onun dikkatini çekebilmişti.

Gözleri parlayan Omega uzun olanın kollarından ayrılıp iki kutuyu eline aldığında küçük kutuyu tutması için Alfa'ya uzatmış, hevesle daha büyük olanını açmıştı.

"Bu çok güzel! Yeşil renk! En sevdiğim! Jimin! Teşekkürler, teşekkürler!"

Sesinin tüm bahçeyi sarmasını umursamadan bağıran kişiyle iki eş kıkırdamıştı. Bileziği hemen çıkarıp koluna taktığında ise aniden durmuş, "Ama bu sana tripli olduğum gerçeğini değiştirmiyor. Tamam mı?" diye tatlı tatlı konuştuğunda sarı saçlı Omega oflamıştı. Tüm umutları yerle bir olmuştu. Alfa ise onun için şirin olan manzarayla mest oluyordu. Hayatında canını vereceği iki kişi tüm güzelliği, tatlılığıyla karşısındaydı. Başka ne isteyebilirdi ki?

Noemí JikookWhere stories live. Discover now