2. bölüm YABANCI BIR ŞEHIR

803 48 40
                                    

Oda bende aynı anda aaaa sizzz?? deyince masadakiler gülüştü.

Istemsizce bende gülme gereği hissettim.

Elini uzatıp :

- Merhaba ben Yusuf Berzan dedi.

Elimi uzatıp elini sıktım tam bende ismimi söyleyecektim ki söze Zelal Hanım girdi:

-Oğlum sen öğretmen kızımızı nerden tanıyorsun?

Yusuf:

- sabah otogarda tanıştık yade dedi. Öğretmen hanıma çarptım sabah elinde çay vardı döküldü oda bende az biraz yandık dedi .

Sonra elimi hala sıktığını hatırlamış olacak ki eliniz nasıl dedi ?

Bir yanda elimin sızısı bir yanda hiç tanımadığım bir adamın elimi birkac dakikadır avcunun içinde tutmasının utancıyla titreyerek boğuk bir sesle memnun oldum benim adım Deniz deyip elimi hızla çektim.

Buyrun oturalım tekrar hoşgeldiniz dedi . Hepbirlikte oturup kahvaltıya başladık. Yabancı bir evde yabancı insanların arasında olmanın gerginliği ile bişey yemek istemiyordu canım. Masadakilerde farketmiş olacak ki Zelal Hanım:

-Kızım yemiyorsun? Varsa istediğin birşey hazırlatayım dedi.

-Teşekkür ederim. Olur mu öyle şey sadece biraz yorgunum diyebildim ve birşeyler yemeğe çalıştım. Yusuf :

-Eliniz nasıl öğretmen hanım dedi tekrar.

-Daha iyi dedim. Masadan kafamı kaldırmadan. Yine gözlerini bana dikmiş bakıyordu hissediyordum.

Sonra otogardan aldığı kız kardeşi Dilan tatilinin nasıl geçtiğini anlatmaya başladı. Cıvıl cıvıl bir kızdı bir solukta bir sürü şey anlattı. Zelal Hanım:

-Eee tamam anladık çok eğlenmişsin halanla İstanbul'da yeter artık daha başımızı şişirme dedi.

Sonra masadakilerin bana soruları başladı.

-Nerelisin?

-Karadenizliyim.Memleketim Samsun.

-Kaç yaşındasın?

-22

-Ilk mi öğretmenliğin?

-Evet yeni atandım.

Sonra Yusuf girdi araya.

- Yeter bunaltmayın öğretmeni dedi. Kahvaltınızı tamamladıysanız biraz konuşalım avluda kahve içerken öğretmen hanım dedi.

Olur anlamında başımı salladım. Zelal hanima ellerinize sağlık teşekkür ederim deyip kalktım. Yusuf buyrun deyince o önde ben arkada en üst terasa çıktık.

Burdan manzara ne kadarda güzel ve eşsizdi. Yusuf ne kadar güzel bir şehir değil mi dedi. Evet dedim başımla onaylayarak güzel bir şehir daha önce gördüklerimden çok farklı... Kahvenizi nasıl içersiniz diye sordu. Kahveyi çok severim ama içmesem olur mu dedim? Olur tabi dedi sonra Ayşe'ye kahve diye seslendi.
Lojman ve okul hakkında konuşmaya başladık.
Lojman yıllardır kullanılmadı. Diğer öğretmen Ibrahim bey ailesiyle bizim bağ evlerinden birinde kalıyor dilerseniz sizide uygun bir eve yerleştirebiliriz dedi.

Eğer mümkünse lojmanda kalmak istediğimi başka birinin evinde rahat ve güvende hissedemeyeceğimi dile getirdim. Sanki buna bozulur gibi yüzü düştü biraz.

Sonra tamam dedi siz birkaç gün misafirimiz olun o arada lojmanla alakalı tüm eksikler tamamlanır dedi. Başka bir isteğim olup olmadığını sorup işe gitmesi gerektiğini söyleyip ayaklandı.

BİR GARİP ÇALIKUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin