17. Bölüm ÖZLEMEK...

539 39 18
                                    

Yarım kalan sözleri Deniz tamamladı.

-Kırgınım kendime...üşüyorum gölgende...
Henüz bilmesende...belki birgün gideceğim... diye fısıldadı.

Yusuf başını kaldırıp Deniz'in gözlerinde ne demek istediğine dair bir cevap aradı. Yüzünden bir anlam çıkarmaya çalıştı.
Deniz gülümseyince dudaklarını uzattı öpmesi için. Öpücüğüne karşılık bulunca yanına uzandı. Kolunu Deniz'in saçlarının altından geçirdi ve göğsüne çekti.

- Ben yarımdım ama şimdi seninle tam oldum dedi.

Deniz'in birşeyler söylemesini istiyordu. Bir süre sessizlikten sonra çenesini tutup gözlerini yukarı kaldı.

-Pişman mısın?

Deniz ne cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Az önce yaşadığı duygular pişman olunmayacak kadar güzeldi. Olsa olsa kendine kızgın olurdu ruhunu ele geçiren bu hisler yüzünden.

-Pişman değilim dedi utançla başını Yusuf'un göğsüne gizledi.

-Ohhh benim güzelim... Yaşadığımız hiçbir şeyden utanmanı istemiyorum. Sana sözüm olsun. Senin istemediğin hiçbirşeyi yapmayacağım. Seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Gün aydınlanmak üzere hadi biraz uyu.

Deniz çok fazla düşünmeden uyudu. Yusuf'un ise gözüne uyku girmiyordu. Az önce yaşadıklarının gerçek olup olmadığını kontrol ediyordu zihninde sürekli. Birşeylerin düzeldiğine dair umutluydu ve aşk sarhoşuydu. Ama Deniz'in yaralarının bu kadar kolay iyileşmeyeceğinede emindi. Kaybetmekten korkarcasına sımsıkı sarıldı sevdiği kadının kokusunu ciğerlerine çekerek O'da uykuya daldı.

Sabah uyandığında hala Yusuf'un omzundaydı başı Deniz'in. Birbirinden çok zıt duygular hissetti. Hissettiği şey aşk değilse neydi? Bir insan hem başını taşlara vurmak isteyip hemde bu omuzda mışıl mışıl uyur muydu her gece? Kalbinde hissettiği garip hezeyanı bir yana bırakıp kalkmaya çalıştı. Tam kalkacakken Yusuf bileğinden tutup yatağa geri çekti.

-Nereye gidiyorsun bakalım küçük hanım?

Deniz muzipçe gülümsedi.

-Tüüh! Eşyalarımı toplayıp kaçacaktım yakalandım dedi.

-Yaaa demek beni bırakıp gidecektin.

-Evet ama şanssız günümdeyim ki yakalandım.

Bir anda Deniz'i altına aldı.

-Demek şanssız günündesin. Hazır halada çıplakken birde ben deneyeyim şansımı o zaman deyip boynunun altından öpmeye başladı.

Yusuf'un niyeti bozduğunu anlayan Deniz:

- Çok açım. Acıktım ben.

-Bende sana çok açım. Hemde hiç doymuyorum dedi Deniz'in bacakları arasından sinsice sızarken.

İkiside nefes nefese yanyana yastığa düştüler bir süre sonra.

-Hadi gel seni yıkayayım dedi Yusuf.

Deniz yorganı boğazına kadar çekti.

-Daha neler?

Ayak ucundaki sabahlığı alıp koşar adım banyoya girdi. Ne olur ne olmaz diyede kapıyı kilitledi.

Aynada dağılan saçlarına, al al olan yanaklarına baktı. Duş alıp çıktıktan sonra kapıyı açar açmaz Yusuf'u karşısında görünce korktu.

-Birdahaki sefere seni ben yıkayacağım gör bak dedi Yusuf.

-Avcunu yalarsın dedi yine muzipçe gülümseyerek.

BİR GARİP ÇALIKUŞUWhere stories live. Discover now