15. Bölüm BİNPARÇA

516 38 44
                                    

Yusuf'un gözünden düşen yaşlar Deniz'in boynuna düşüyordu. Yusuf'un kalbindeki yangın Deniz'in ağzından dökülenlerle tüm Mardin'i yakacak kadar büyüdü.

-Lütfen Allah'ım evet ben kötülük ettim ama sen beni karımın ve bebeğimin canı ile sınama diye hıçkırdı Yusuf.

Hastaneye vardıklarında Deniz hala kendinde değildi ve kanaması devam ediyordu. Doktorlar ve hemşireler müdahale ederken Yusuf'u  içeri almadılar. Bir ara aklını yitirecek gibi oldu. Bir yandan dua ediyor bir yandan Deniz'in söyledikleri beyninde yankılanıyordu.

Yarım saat sonra kadın doğum uzmanı dışarıya çıktı.

-Deniz Berzan'ın yakını siz misiniz?

-Kocasıyım. Gözünüzü seveyim doktor bebeğim ve karım iyi mi?

-Kanamayı çok zor durdurduk. Eşiniz iyi durumda fakat bebeğini kaybetti.

Bütün hastane Yusuf'un etrafında döndü. Sesler uğultuya döndü. Duymuyor görmüyordu.

-İyi misiniz dedi kolundan tutup sarsan ses.

Hızlı ve sık nefes almaya başladı. Kalbini sanki bir güç sıkıp bin parçaya bölüyordu. Derin bir nefes alıp sordu:

-Neden? Bebeğim neden öldü? Bir sebebi var mı?

-Anne karnında gelişememiş sanırım. Bozulmaya başlamıştı. Bebeğin kalbi duralı epey bir süre geçmişe benziyor.

O sıra Deniz yarı baygın sedyeyle çıkarıldı.

-Deniz gözlüm iyi misin? Dedi elini tutup.

Deniz sanki görmüyor gibiydi. Sadece gözlerinden yaşlar geliyordu.

-Doktor nereye götürüyorlar karımı?

-Eşinizi küretaj için ameliyathaneye götürüyoruz. Merak etmeyin.

Ameliyathanenin kapısından içeri girerken elleri ayrıldı. Ellerindeki kanla beyaz tişörtündeki yavrusunun kanına baktı.  Hıçkırıklara boğuldu. Sırtını duvara verip cebinden telefonunu çıkardı.Sonrada dizlerindeki bütün derman çekildi, yere çöktü. Birini arayıp telefonu kulağına götürdü.

-Dizdaaaar diye iç çekti.

-Aga hayırdır? O nasıl ses? Birşey mi oldu?

-Oldu ya Dizdar. Ben dokunduğum herşeyi mahvediyorum yine mahvettim.

- Yusuf ne diyorsun oğlum sen?

-Bebegimizi kaybettik. Hastanedeyiz.

Telefonu kapatır kapatmaz Dizdar Yusuf'un  yanına koştu. Bu bebeği ne kadar çok istediğini biliyordu.

Sımsıkı sarıldılar ameliyathanenin önünde. Dizdar ne dese kifayetsiz kalacak biliyordu. Sadece susup dostunun omzuna elini koyup onunla birlikte bekledi.

Deniz gözlerini odada açtı. Küretaj sırasında kan kaybına bağlı olarak bilincini kaybetmişti. Hastanede ARh+ kan bulunamayınca Dizdar ona kan vermişti. Bekir konaktan Deniz ve Yusuf için temiz kıyafetler getirmişti.

Gözlerini aralar aralamaz Yusuf'u gördü. Sağ elini avucunun içine almış yanağınıda Deniz'in elinin üzerine koymuştu.

- Yusuf diye seslendi kısık sesle Deniz.

Yusuf başını kaldırdı.

-Şükürler olsun deniz gözlüm uyandın. İyi misin? Ağrın sızın var mı?

Elininin Yusuf'un  gözünden dökülen yaşlarla ıslanmış olduğunu farketti. Göz pınarlarıda hala ıslaktı .

Elini kaldırıp Yusuf'un gözünden akan yaşa dokundu.

BİR GARİP ÇALIKUŞUWhere stories live. Discover now