18. Bölüm BİR İHTİMAL...

683 42 124
                                    

Deniz Yusuf'tan bir tepki gelmeyince masanın yanına kadar yürüdü.

-Sana diyorum Azrail. Sen kimi öldürüyorsun? Şimdi yüzüme söyle diyerek ellerini masaya vurdu.

Yusuf ellerini cebinden çıkarmadan ve istifini hiç bozmadan Deniz'e döndü. Yüzünde en ufak bir duygu yoktu. Oda sessizliğe büründü. Sadece Yusuf'un ayak sesleri...

Yusuf masanın etrafından dolandı. Gözlerini kırpmadan Deniz'e bakarak burnunun dibine kadar geldi. Fazla yaklaşınca Deniz geri adımladı. Yusuf yine yaklaştı burnunun dibine kadar. Kaçacak yer kalmadı.En son kapıyla Yusuf arasında sıkıştı Deniz'in bedeni. Yusuf'un nefesinin sıcaklığı yüzüne vuruyordu. Başını dimdik kaldırdı yukarı doğru. Korkmadığını ispat etmek istercesine Yusuf'un gözlerine dikti okyanus mavisi gözlerini.

-Senden korkmuyorum dedi.

Yusuf cevap vermedi. Ellerini cebinden çıkardı. Arkasını çevirip biranda bileklerini tutup arkada ters kelepçe yapar gibi birleştirdi. Diğer eliyle iki omzunun arasından kapıya bastırdı Deniz'i.

Deniz direndikçe daha çok sıkıştırdı.

-Şşşşt... Sakin ol... diye fısıldadı kulağına.

-Bırak çabuk beni. Yüzüme söyle ne söyleyeceksen diye bağırıp çırpındı Deniz.

-Sakin ol dedim. Demek korkmuyorsun benden.

-Korkmuyorum. Sen kimsin ki ben senden korkayım? dedi Deniz tüm dik başlılığı ile.

Yusuf ellerini bıraktı fakat omzunun ortasından daha sıkı bastırdı. Saçlarını bir tarafa toplayıp boynunun kenarından derin bir nefes çekip öpmeye başladı. Yusuf'un bir anlık gardının düşmesinden faydalanıp kurtuldu Deniz kapı ile Yusuf arasında sıkışmaktan.

-Bu sefer değil ağa bozuntusu bu sefer değil diye tekrarladı nefes nefese.

-Sen baya doldurup gelmişsin kendini buraya dedi Yusuf tek kaşını kaldırarak.

Deniz'e doğru adımladı.

-Yüzüme söyleyeceksin şimdi. Sen kimi öldürmekle tehdit ettin?

Yusuf Deniz'e doğru birkaç adım daha attı.

-Peki sen kimi o pislik herife gitmekle tehdit ettin? Ben sana onun ismini senin ağzından duymayacağım demedim mi?

-Yaklaşma Yusuf.

Yusuf birkaç adım daha ilerledi.

-Sana ben görüşmeni istemediğim insanlarla görüşmeyeceksin demedim mi?

-Sen kimsin? Kimsin? Benim kiminle görüşüp görüşmeyeceğime karar veriyorsun? diye avaz avaz bağırdı Deniz.

Deniz'in elleri masaya dayandı. Yusuf yine burnunun dibine kadar geldi. Nefesindeki ateş sanki Deniz'in yüzüne yakıyordu.

-Ben kimim öyle mi? Ben senin kocanım...

Deniz'in masanın üzerindeki ellerini yakaladı tekrar. Deniz dirensede dudaklarını yakalayıp özlemle öptü. Artık direnmeyeceğini düşündüğü bir an ellerini bıraktı. Masanın üzerindekilere eliyle vurup büyük bir gürültüyle yere saçıp Deniz için yer açtı. Belinden tutup tek hamlede masanın üzerine oturttu.

-Seni çok özledim dedi nefes nefese üzerindeki ceketi çıkarıp fırlattı.

-Konuşmamız gerek. Hiç zamanı değil. Bu sefer bu kadar kolay olmayacak dedi Deniz tekrar. Masadan inmek istedi.

-Tam zamanı. Hatta şuandan daha iyi bir zaman düşünemiyorum dedi Deniz'in bacak arasına girip elbisesini yukarı sıyırmaya çalışırken.

Deniz'le cebelleşirken masanın üzerindeki laptapda yere düştü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR GARİP ÇALIKUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin