Yusuf derin bir off çekti. Denizin fısıltısı bitince...
Biranda omuzlarından tutup Deniz'i ters çevirdi tekrar. Yüz üstü duvara yasladı.
-Beni kışkırtma. Benimle oynama... Senide benide yakarım diye fısıldadı Deniz'in kulağına nefes nefese...
Sonra saçlarını yana çekip boynundaki kuş dövmesinin tam üzerine bir öpücük kondurdu. Deniz kaçmaya çalışsa da bırakmadı.
"Rahat dur bir saniye" deyip cebinden telefonu çıkarıp dövmenin resmini çekti.
Banyoya doğru yürüdü. Giderken ;
-Kahvaltını et. Geri geldiğimde birşey yememiş olursan açtığım yaraları düğünden önce öpmeye başlarım dedi.
Deniz sinirle ayaklarını yere vurdu. Yatağın üzerindeki yastığı alıp peşinden fırlattı.
-İnsallah çıkamazsın o banyodan..!
Canı birşeyler yemek istemesede Yusuf'tan çekindiği için biraz atıştırdı. Direnecek karşı koyacak savaşacak enerjisi yoktu.
Giyinme odasına geçip pijamalarını giymek istedi. Son zamanlarda üzerinde hep bir halsizlik ve uyuma hali vardı. Belki annesi gelene kadar dinlenmek iyi gelir diye düşündü. Giyinirken Yusuf belinde havlu içeriye girdi.
-Yuuh. Gerçekten yuuuh. Bilerek yapıyorsun. Özel hayata biraz saygı deyip aceleyle pembe pijama üstünü kafasından geçirdi.
Yusuf sadece güldü cevap vermedi.
Deniz'i Yusuf'un bu keyifli halleri deli ediyordu.
Odaya geçip pikeyi kaldırdı. Yatağa girip girmemekte tereddüt etti. Yusuf anlaşma filan yok artık demişti.Ya düğünden sonra bu yatakta beraber uyumak hatta fazlasını yapmak isterse diye düşündü. Kalbi sıkışarak bedenini yatağa bırakıp arkasını döndü. Bu kabustan belki uyanır kurtulurum ümidiyle uyumak istiyordu.
Giyinme odasından çıkan Yusuf'un ayak seslerini duyunca kalbi hızlandı, gözlerini sıkıca kapattı.
-Bu kadar çabuk uyumuş olamazsın değil mi? dedi Yusuf.
Sonra pikeyi Deniz'in yanına uzanmak için kaldırdı.
Deniz şimşek hızıyla yataktan sıçrayıp kalktı.
-Yanıma yatmayı düşünüyor olamazsın değil mi?
Yusuf yine o alaycı gülümsemesiyle:
- Evet düşünüyorum. Hatta uzandım bile deyip Deniz'i elinden tutup yatağa çekti.
-Bıraksana beni. Söz vermiştin. Birlikte uyumayacaktık.
Deniz çırpındıkça dahada sarıldı Yusuf. Kıpırdayacak yer bırakmadı.
- Sen sözünü tuttun mu? Anlaşma bozuldu inatçı çalıkuşu. Şimdi uslu dur biraz uyuyalım.
-Ben bu şekilde uyuyamam. Nolur yalvarıyorum sen misafir odasına git yada bırak ben gideyim. Hem ayıp annenler ne düşünür?
Yusuf gülerek boynuna yaklaştı Deniz'in derin bir nefes çekti kokusundan.
- Ne düşünürlermiş bakayım banada söyle.
Deniz utandı cevap vermedi.
-Ben söyleyeyim o zaman. Odaya kapandı. Karısını öpüp kokluyor mu derler mesela?
-Sus terbiyesiz deyip karnını sıktı Yusuf'un.
Yusuf kaşlarını kaldırıp dudaklarını aşağıya büzdü.
आप पढ़ रहे हैं
BİR GARİP ÇALIKUŞU
कथेतर साहित्यBu hikâye tek başına hayat mücadelesi veren bir kadının(bir köy öğretmeninin ) istemediği bir aşiret ağası ile zorla evlenmesi aşktan ve bu takıntılı adamdan kurtulmaya çalışmasının hikayesidir. Kim bilir belki gerçek bir hayat hikayesi yada tamame...
