KOMUTANIM

9.Bölüm

Demirlere doğru gittiğimizde
"Napıyorsunuz sakin"
Bade bi anda Demir'i çekip sarıldı
"Demir'im benim için abimle kavga etmene gerek yok abim zaten beni verir sana"
"Demir bade için mi kavga ettin"
Badeyi abisine doğru itip
"Hayır"
"Demir'im ben anladım sen abimi bize karşı çıkmasın diye dövmüşsün ama abim zaten karşı çıkmazdı boşuna kendini yormuşsun"
Nazlı
"Yuh artık ben böyle yüzsüzlük görmedim hayatımda"
"Nazlı insan görümcesiyle böyle konuşurmu"
Sinirle arkamı dönüp tepeden aşşağı doğru inmeye başladım arkamdan adım sesleri duyuyordum ama umrumda değildi Demir'le arkadaş değildik bu açıkça belliydi Demir net olamıyordu bi anda kendimi birinin sırtında bulduğumda çırpınmaya çalıştım ama kurtulamadım
"Yavrum bi rahat dur bir yerine bişey olacak"
Demir olduğunu anladığımda çırpınmayı bıraktım
"Ya benim ayağım var yürüyebiliyorum niye sırtına atıp gidiyorsun"
"Gel desem gelcekmiydin"
"Hayır gelmeyecektim hem bırak beni git Bade'nin yanına abiside zaten verir sana"
"Hayla Bade diyor"
"Bak sen diyorsun Bade bade anladım ben seni indir beni"
"Tövbe Allah'ım tövbe"
"Tövbe etçeğine indirsene beni"
Tekme atmaya çalıştığımda tek eliyle iki ayak bileğimi tutup sabitlediğinde beline vurmaya başladığımda
"Canımı acıtmıyorsun boşuna kendini yorma"
Sinirle çırpınmaya çalıştığımda
"Az kaldı sabret"
"Ya tepetaklak oldum valla şuraya beynim akacak indir beni"
Samanlığın oraya gelince indirdiğinde kaçmaya çalıştım ama belimden tutup durdurdu
"Beş dakika rahat dur Allah aşkına"
Samanlığın kapısını açıp içeri ittirdiğinde
"Bırak beni gidicem ben"
"İlk önce konuşalım sonra bakarız"
"Ne konuşucaz sen arkadaşlarınla samanlıktamı konuşuyorsun"
"Sen benim arkadaşım filan değilsin"
"Neyinim"
Üzerime doğru gelmeye başlayınca bende geri geri gittiğimde sırtım duvara yaslanmıştı iyice dibime girip burnunu burnuma sürttü
"Sevdiğim kadınsın"
"Öyle miyim"
"Öylesin"
"O zaman Bade'ye niye birşey demiyorsun"
"Kaç kere konuştum sen benim kardeşim yerindesin olmaz diye ama dinletemedim artık saldım kendi kendine gelin güvey oluyor benim için önemli olan tek şey sensin"
"Olamaz gelin güvey hiçbir şey olamaz"
"Tamam olmasın"
Hayla burnunu burnuma sürtüyordu
"Biz şimdi neyiz"
Gözlerini dudaklarımdan ayırıp
"Sevgiliyiz sen benim sevdiğim kadınsın hepte öyle kalacaksın"
Ellerimi ensesinde birleştirip kulağına
"Acaba bana sordun mu belki ben istemiyorum"
"İstemiyormusun"
"Bilemiyorum artık acaba ikinci bade vakası yaşanırmı"
"Yaşanmaz"
"Badeyle büyük ihtimalle çocukluktan beri tanışıyorsunuz belki değer veriyorsundur bilemiyorum"
"Hayatımda bir kadın varken başka bir kadın olmaz olamaz"
"Ama bade böyle düşünmüyor seninle ilgili hayalleri var"
"Ama benim hayallerim seninle"
"Neymiş o hayaller"
"Söylemesem daha iyi nasıl olsa istemiyorsun beni"
"Kim demiş onu o Bade'mi gayette istiyorum"
Kafasını arkaya atıp gülünce istemsizce bende gülümsedim
"Şimdi seni şu duvarı yaslayıp öpsem"
"Hıhım"
"Beni itermisin"
"Bilemiyorum"
"Deneyelim bence"
"Bencede"
Gözlerini dudaklarıma dikip yavaşça yaklaştığında Nazlı'nın sesini duyduk
"Anne ineklerin arpası bitniş samanlıktan alıp geliyorum"
"Bekle sen tek kaldıramazsın"
Hızla Demir'e baktığımda sinirle kapıya bakıyordu
"Gelecek zamanı buldu bu iki oldu üçüncüsünde kim gelirse gelsin bırakmam seni"
"Sence tek sorun bu mu hadi saklan bir yere ya"
Adım sesleri duyduğumda Demir'i samanların arkasına ittim kolumdan çekince geri çekilemeden kapı açılmıştı dib dibeydik on tane üst üste dizilen balyalar vardı görünmemizi engelliyordu ama duvarla arasında az mesafe olduğu için Demir'le duvarın arasındaydım Demir belimden tutup iyice kendine çektiğinde burun burunaydık emine teyzenin konuşma sesi duyduğumda kafamı geri çektim
"Nazlı"
"Efendim anne"
"Balım nasıl sence"
"Niye soruyorsun"
"Hiç"
"Anne"
"Ya ben aslında Demir'le balım olur diyordum sürekli yan yanalardı ama tık yok bende artık oğlumun mürvetini görmek istiyorum zaten Bade'nin Demir'de gönlü var hem bildiğimiz kız"
"Saçmalama anne birincisi o kız çok gıcık ve yüzsüz bana ne yaptığını unuttun herhalde ikincisi abim ona hayatta bakmaz kardeşi olarak görüyor hem balım varken bade mi"
"Görücez bakalım ama böyle devam etmez oğlan geldi 30 yaşına bende anneyim oğlumun mürvetini görmek istiyorum balım olamazsa Bade'yle  yapmaya çalışacam"
Sinirle hareket etmeye çalıştığımda Demir beni iyice duvara yasladı ne badeymiş arkadaş konuşacakken ağzımı kapattı bir kaç dakika sonra çıktıklarında
"Bak annen ne güzel gelin bulmuş sana işe benden ne istiyorsun hem bırak beni"
İtmeye çalıştığımda daha çok yaklaştı
"Bırakmıyorum seni bak bu konuşmayı son kez yapıyorum bade benin kardeşimdir başka hiçbir gözle ona bakmam bakamam sadece badede değil sen hayatımda olduğun sürece ben kimseyle ilgilenmem tamam mı bunu o güzel kafana şok"
"Ama"
"Aması yok"
Kafa sallayınca kendimi duvarla Demir'in arasından çıktım oda arkamdan kalktığında kapıya doğru yaklaşıp etrafı kontrol ettim kimsenin olmadığını görünce dışarı çıktım oda peşimden geldi biri gelse bitmiştik çok ayıp olurdu eve doğru konuşmadan ilerlemeye başladık merdivenlerden çıkıp kapıyı çaldığımda Demir tam arkamdaydı yanımda uzun kalıyordu ve ben 1.68'tim ve bence gayet uzundum kapıyı Yiğit açmıştı arkamda Demir'i görünce kolumdan tutup yanına çekti
"Nerden geliyorsunuz ve siz berabermiydiniz"
Demir bişey söyliycekken ben konuştum
"Yok kapıda karşılaştık hem ne bu sorgu hadi içeri geçelim"
Demir Yiğit'e kötü kötü bakıyordu Yiğit'te karşılık veriyordu burda ben yokken ne yaşanmıştı elimi ikisi arasında ileri geri yaptığımda bişey değişmemişti Yiğit'e dönüp
"Yiğit hadi sen içeri geç biz birazdan geliriz"
"Yok hepberaber gidelim"
Kolumdan tutunca Demir'de tuttu ikisindende kurtulup
"Ne yapıyorsunuz siz hadi yiğit içeri birazdan geliyoruz biz"
Sinirle kafa sallayıp içeri geçti
"Noluyor Demir"
"Bunun sana tavırları hiç arkadaşça değil"
Gülmeye başladım karnım ağrımıştı
"İyi şaka"
"Ben ciddiyim"
"Abartma hep böyleydi seni kıskanmıştır"
"Öyle olsun bakalım"
"Hadi içeri geçelim daha fazla beklemesinler"
Hayla sinirli görünüyordu hızlıca yanağına öpücük kondurup içeri gittim arkamdan adım sesleri duyuyordum arkama baktığımda gülümseyerek geliyordu salona girdiğimizde emine teyze
"Ha bunlarda geldiğine göre söyleyeyim"
"Neyi"
"Akşama doğru yola çıkıyoruz ona göre hazırlanın"
Moralim bozulmuştu Demir kulağıma eğilip
"Bozma moralini makyaj güzeli sonrada geliriz"
"Gelir miyiz"
"Geliriz"
Yinede üzgündüm burayı sevmiştim bir haftada olsa şehirden uzaklaşmak iyi gelmişti burası bana iyi gelmişti Nazlı enerjik bir şekilde konuşmaya başladı
"Balım hadi ilk kıyafetlerimi toplayalım sonra seni abilerimle yaptığımız ağaç eve götüreyim"
"Ağaç ev mi yaptınız"
"Evet o zaman babamla beraber yapmıştık"
İçeri bir anda sessizleşmişti
"Merak ettim şimdi senden çok bir şey beklemiyorum doğrusu"
"Aşk olsun Balım alındım gücendim"
Yanıma gelip koluma girmişti Demir'e dönüp
"Sizde gelecekmisiniz"
Hayır anlamında kafa sallayınca biraz moralim bozulmuştu ama belki işi vardı hep benimle ilgilenecek değildi ki yukarı odaya girdiğimizde Nazlının kıyafetleri yataktaydı küçük bir valize hepsini düzensiz bir şekilde tıkıyordu hemen durdurup tüm kıyafetleri katlayıp yerleştirmiştim bunuda bana kitlenmişti hepsini dizince
"Pantolonu sana yıkayıp veririm"
"Gerek yok senin olsun yakıştı sana"
"Teşekkürler ama gerek yok"
"Alttarafı pantolon bişey olmaz"
Kafa salladığımda odadan çıktık merdivende Demir duruyordu Nazlı'ya dönüp
"Nazlı sen aşağıda bekle geliyoruz biz"
"Yok gitmem ben siz tek kalınca mercimeği fırına veriyorsunuz"
"Nazlıı"
"Neee"
"Hadi abicim hadi"
Nazlı aşşağı indiğinde Demir'le tek kalmıştık belimi duvara yasladığımda bana birazdaha yaklaştı
"Makyaj güzeli orası orman telefonun yanında olsun en ufak şeyde hemen bizi arayın"
"En fazla ne olabilir ki"
"Bilmiyorum işim olmasa bende gelirdim sizinle"
"Bişey olmaz"
Kafa salladığında aşşağı inmeye başladık kapıda nazlı bekliyordu
"Ağaç oldum ağaç"
Ben bu topuklularla nasıl ormanda yürüyecektim başka yanımda ayakkabıda yoktu ki
___________________________________________

1092 kelime
___________________________________________