13.Bölüm

2.4K 57 1
                                    

Dolabı dizmeye başlamıştık ama Demir herşeye kulp buluyordu yok bu senin nereni kapatıyor bunun içine nasıl giriyorsun bunu benim bebek yiğenim giyiyor niye böyle bir kıyafet üretildi bir saatte dolabın çeyreğini bile düzememiştik Demir elindeki eteği garip bir nesneye bakarmışçasına bakıyordu
"El bezini niye dolabına koyuyorsun"
"Demirrr"
"Ne"
"Etek o etek"
"Bumu etek sen bunu kolunamı giyiyorsun"
"Geyet normal bir etek"
"Bumu normal"
Kafa salladığımda
"Ben bunu anneme götürüyom el bezi olarak kullanır'
"Demir ver eteğimi"
"Vermiyom"
"Demir etekle beraber git"
"Beni kovuyormusun yani"
"Evet Demir sensiz temizlemeye kalksaydım üç kere baştan aşşağı temizlerdim"
"Ben gayette yardımcı oldum sana"
"Az önce elbisemi camdan aşşağı atmaya çalışıyordun zor tuttum"
Sinirle kaşlarını çatıp
"Ona elbise denmez elbise üç karış gidiyorum ben"
Kafa salladığımda
"İnsan birazdaha kal der"
"Demir saat 12 ve ben daha kıyafetlerimi yerleştiricem birde üstüüne bakım malzemelerimi yerleştiricem seni kovmasam sabaha biter işim"
"Taman tamam haklısın gidiyorum"
Eteği bırakmadan kapıya ilerlemeye başladı bende peşinden gittim ondan önce dış kapıyı açtığımda oda ayakkabısını giymeye başladı dikleşip
"El bezini aldım"
"Etek etek"
"Benim için el bezi"
Ofladığımda kolumdan tutup kendine çekip sarıldı boynuma öpücük kondurup geri çekildi kapıya yaslanıp el salladım
"Görüşürüz"
"Görüşücez"
Diyip arkasını dönüp gitti kapıyı kapatıp geri odaya döndüm uykum geliyordu ve yarın işe gitmem gerekti yatağa uzandım

                                   •••
Yine alarmı ertelediğimde artık kalkmam gerektiğini biliyordum off biz niye sabahın köründe işe gidiyorduk 11 gibi başlasa ne kadar güzel olurdu ama saat 7'ydi saat 7'ydi ben böyle işin yarım saatim vardı hızla yataktan kalkmaya çalışyığımda yere yapışmıştım bedenime sarılmış yorgandan kurtulmaya çalışırken içeri biri girdi kafamı çevirdiğimde debelenerek elime ne geçerse atmaya başlamıştım insana benzer birşey vardı odada sehpadan uzandığım lambayı atacakken
"Balım napıyon kafamımı kıracan zaten koluma bardak fırlattın acıyo"
"Şeyda sen misin"
"Mal tabiki benim"
Derin nefes aldığımda
"İnsan yeni uyanmış birinin odasına bu maskeyle girermi"
"Ha sen ondan korktun"
"Ondan korktum öcü zannettim"
"Şeyda bu arada beni çözsene geç kalıcam yoksa"
Hemen yanıma gelip beni yorgandan kurtardı hızla ayağa kalkıp banyoya koştum beni kovsalar yeriydi banyoya geçtiğimde saç düzleştiricisini fişe takmıştım ben makyaj yapana kadar o ısınırdı  yüzümü yıkayıp makyaj yapmaya başladım fondöteni yüzüme dağıtırken odadan çıkıp dolaba yöneldim üsütüme siyah yarım atlet onun üsüne gri iç gösteren bir tül altıma vücüdumu saran siyah slim şort aldım onları yatağa bırakıp banyoya koştum göz altlarıma  kapatıcı sürüp bu sefer rimele geçtim elmacık kemiklerime allık sürdüğümde bu sefer odaya geri gittim kıyafetleri hemen giyip banyoya geri girdim dudaklarımı nude ruj sürmüştüm göz kapaklarıma nude tonlarında bir far sürdüm son olarak eyeliner çektim  vaktim olmadığı için düzgün makyaj yapamamıştım bu kadar vakte bu kadar oluyordu elimi düzleştiriciye atmamla geri çekmem bir oldu yanmıştı hızlıca suya tutup devam ettim üstten üstten düzleştirmeye başladım iyice düz olunca hızla odaya geri geçip ayakkabılarımın olduğu rafa geçip siyah stilettolarımı  aldım onları ayağıma geçirip bugün inceleyeceğim dosyalarıda yanıma aldım son olarak çantamı aldığımda hazırdım saate baktığımda 15 dakika geç kalmıştım yiğit bu sefer beni bitirecekti  en fazla beş dakika içinda orda olmam lazımdı hızla odadan çıktım dış kapıya yöneldiğimde Şeyda arkamdan ıslık çalmıştı
"Bu ne güzellik istersen evlenebiliriz"
Gülümsemiştim hemen kapıyı açıp asansöre doğru ilerlemeye başladım hızlı hızlı yürüyordum koşmayı düşünsemda bu ayakkabılarla olmazdı asansörü bekliyordum ama artık kim hangi kata çıkıyorsa gelmiyordu bunu bekleyemezdim hızla merdivenlere doğru ilerlemeye başladım hızla inmeye çalışırken ayağım bükülüyordu ben bu asansöre binenin sonunda düşe kalka inmiştim binanın kapısını açıp hemen arabama doğru ilerlemeye başladım kilidini açıp kendimi attım kimse kusura bakmasın artık hız yapacaktım saata baktığımda 20 dakika geç kalmıştım hızla  gaza basıp herkesi sollamaya başlamıştım bir kaç tane küfür duydum ama çokta umursamadım açıkçası on dakikalık yolu beş dakikada gelmiştim hızla şirkete geçtiğimda Yiğit kapıda bekliyordu karşı karşıya gelince
"Eğer beş dakika daha geç kalsaydın toplantıya geç kalıyorduk yürü sonra konuşucaz"
O ilerlemeye başlayınca bende peşine takıldım
"Noldu biliyormusun benim telefonum bozul ben 10 dakika kala uyandım bide yolda trafik  olmasınmı benim hiçmi hiç suçum yok"
"Ben bunu biryerden hatırlıyorum sanki sen ve 10 dakikada hazırlanmak"
"Gerçekten öyle oldu ya sen bana inanmıyormusun"
"Ne haddime sana inanmamak haşa"
"Ben hiç yalan söylermiyim"
"Hiç söylermisin"
Toplantı salonuna girdiğimizde çok geçmeden adamlar gelmişti adamlar fransızdı 7 dil biliyordum bunlardan biride fransızcaydı markamız yurtdışındada ün yapmıştı birçok ülkede şirketimiz vardı bu adamlar ile ortak olacaktık
"Bienvenue, par ici"
(Hoşgeldiniz buyrun şöyle geçin)"
"Merci"
(Hoşbulduk)
Adamlar geçince bende elimdeki düğmeye basıp bu şirket için kar ve zararlarla ilgili şeyleri detaylıca anlatıp sözleşmeyi hepsinin önüne koymuştum onlar imzaladıktan sonra Yiğit konuşmaya başladı
"Cette entreprise fera des bénéfices pour nous et pour vous, si vous le souhaitez, montrons les conceptions préliminaires de ce projet, je suis curieux de connaître vos commentaires"
(bu şirket hem bize hem size kar sağlayacaktır isterseniz size bu proje için ön tasarımları gösterelim yorumlarınızı merak ediyorum)
"Sujet à"
(Tabi)
Adımı duyduğunda düğmeye bastım her tasarımı detaylıca anlatmam bittiğinde sıra en sonuncuya gelmişti onu tanıtırken
"Qui a fait ce dessin ?"
(Bu tasarımı kim yaptı)
"Pourquoi as-tu demandé?"
(Niye sordunuz)
"C'est une très bonne qualité qui va battre des records de ventes"
(Bu çok güzel satış rekorları kıracak nitelikte)
"Ce n'est pas une créatrice qui l'a fait, c'est mon assistante Honey qui l'a fait, en fait elle ne voulait pas le mettre ici, mais elle a accepté quand j'ai insisté"
(Onu bir tasarımcı yapmadı asistanım Balım yaptı aslında buraya koymak istememişti ama ben ısrar edince kabul etti)
Adam cebindeki kartı bana uzatıp
""Voici l'adresse et le numéro de téléphone de notre société en Turquie, si vous souhaitez nous rejoindre, notre porte vous est toujours ouverte"
(Bu Türkiyedeki şirketimizin adresi ve telefon numarası eğer bize katılmak istersiniz size kapımız herzaman açık)
"Malheureusement, je suis satisfait de mon travail et je n'en veux pas plus"
(Malesef işimden memnunum ve fazlasını istemiyorum)
Kartı geri uzattığımda şaşırmıştı
"Tu peux être très célèbre dans des pays, tu peux gagner beaucoup d'argent, je serai ta référence, détrompe-toi si tu veux"
(Ülkelerce çok ünlenebilirsin çok paralar kazanırsın sana referans olurum bir daha düşünün isterseniz)
"Comme je l'ai dit, je suis heureux de ma vie ici"
(Dediğim gibi buradaki hayatımdan memnunum)
"D'accord, mais ma carte dépend de toi, peut-être que tu changeras d'avis"
(Peki ama kartım size kalsın belki fikriniz değişir)
"Je ne pense pas, mais d'accord"
(Sanmıyorum ama peki)
Şirket hakkında bir kaç detay daha konuştuğumuzda gitmiştiler
Yiğitle yalnız kaldığımızda
"İyi iş çıkardık"
"Bencede"
Elini belime atıp yönlendirince artık eskisi gibi rahat olamıyordum aklıma Demir geliyordu bi kaç gün sonra geçerdi herhalde odama geçtiğimde telefonum çalmıştı baktığımda babamdı ilk açmamayı düşünsemde fikrim değişmişti açtığımda
"Balım sen evimi terk ettin"
"Evet baba"
"Hemen eve dönüyorsun"
"Hayır baba kararımdan dönmeyecem"
"Şu asker bozuntusu yüzünden değil mi"
"Onun hakkında böyle konuşamazsın"
"O zaman eve gelde sana bu adamın gerçek yüzünü göstereyim"
"Buda mı oyunlarından biri baba"
"Oyun filan yok sadece o adamın gerçek yüzünü göstericem sana çok pişman olacaksın canım kızım"
" Pişman olmayacağımı biliyorum ama yinede gelicem
___________________________________________1134 kelime
___________________________________________

KOMUTANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin