28.Bölüm

1.7K 52 2
                                    

Onu sessizce izliyordum son izleyişim olduğunu bile bile bu acıtıyordu birdaha onun sesini gülüşünü bakışını göremeyecek duyamayacak olmak gerçekten çok acıtıyordu ama bunu yapmak zorundaydım gitmek zorundaydım bunun onun için daha iyi olacağını biliyordum canımı ne kadar yaksada biliyordum benim yaşayamadığım şeyi onun elinden almayacaktım bunu yapmayacaktım son kez saçını okşadım son kez onun yüzünü seyrettim ve yavaşça ayağa kalktım sandalyeye oturup gidiş mektubumu son kez okudum

Bu mektubu okuduğunda hayatından tamamen çıkmış olacağım hiçbirşey bırakmadan nasıl geldiysem öyle belki bunun için bana çok kızacaksın çok öfkeleneceksin ama hakta vereceksin sevgilim biliyorsun benim bir ailem yok hiçte olmadı birtek babam vardı oda babalık yapmadı hep benden nefret etti aile duygusunu bilmiyorum bir ailenin içinde yaşamayı bilmiyorum aile ne demek onu bile bilmiyorum hayatım boyunca hep tek oldum Yiğit herzaman
yanımdaydı ama tektim işte kimsem yoktu anne sevgisi görmedim aynı şekilde baba sevgiside görmedim hiç kardeşim olmadı ama sende bunların hepsi var ve çok mutlusunuz huzurlusunuz bunlardan benim için vazgeçmene izin veremem annen o senin ona karşı gelemezsin onu üzersen sen daha çok üzülürsün bizim evlenmemizi istemiyor nedenini tahmin edebiliyorum ve hakta veriyorum evlendiğimizde ne kadar sorun çıkacağınıda biliyorum babamın sana zarar vereceğinide ailenden uzaklaşacağınıda bunu benim için yapma çünkü değmez ben buna değmem ailesiz büyümüşken senden aileni alamam bu mektubu okuduğunda peşimden gelmek isteyeceksin ama gelme böylesi daha iyi beni unut sanki hiç olmamışım gibi davran sanki hayatında hiç yokmuşum hiç var olmamışım gibi ardımda hiçbirşey bırakmıycam bu mektup ve yüzükten başka benimle alakalı hiçbirşeyi hatırlamayacaksın bana verdiğin yüzüğüde bırakıyorum eminim benden daha çok hak edenler vardır seni çok seviyorum komutanım görüşmemek üzere

Makyaj güzelin

Mektubu zarfa koyup zorlada olsa yüzüğü parmağımdan çıkarabilmiştim emine teyze gilden çıktığımızdan beri düşünüyordum belkide onun için yanlış kişiydim onun mutluluğunu bozamazdım onu üzemezdim çok düşünceli olduğu için uyumadığımı anlamamıştı ve benim kendimi çok iyi tuttuğumdan dolayı bu ülkeyi terk edecektim Demir'iride içinde bırakıp iki parça eşyam vardı onlar sessizce çantaya koyduğumdahiçbir iz kalmamıştı şeydaya mesajı çoktan atmıştım o evde kalan eşyalarımı toplayacak ve gitçeğim ülkeye gönderecekti ve hangi ülkeye gitçeğimi bilmiyordum bir telefonumla zaten şuan kalkan istediğim uçağa binerdim yada istediğim uçağı buraya geri döndürürdüm mektubu yavaşça yastığın üstüne bıraktım ve elimde bir çantayla herşeyimi burda bırakarak evden çıktım yiğite mesaj atıp engellemiştim çok fazla soru soracaktı vazgeçirmeye çalışacaktı ama değil onunla aynı şehirde onunla aynı ülkede bile bulunamazdım beni bulurdu ve bulursa birdaha onu bırakamazdım saat 4'dü geçiyordu uçuşlarımda kullandığım uçağın numarasını aradığımda iki saat sonra Fransa'ya kalkacağını öğrenmiştim olurdu Fransa güzeldi hangi ülkeye gitsemde mutlu olamayacağımı biliyordum o yüzden fark etmezdi en azından iki saat daha onunla aynı şehirde olacaktım arabaya bindiğimde çoktan gözlerim dolmuştu kaza yapmadan gidersem ne mutlu bana telefonu uçak moduna alıp koltuğa fırlatmıştım varınca bu hattı ve telefonu kırıp kendime yenisini alırdım
Yarım saat sonra havalimanındaydım ve kontrolden geçiyordum bilete ihtiyacım yoktu karaman olmak bazen işe yarıyordu kendimi koltuğa bıraktığımda istediğim kadar ağlayabilirdim burdaki insanları birdaha görmeyecektim herbiri başka ülkeye gidecekti ardında birilerini bırakıp dizlerimi kendime çekip beklemeye başlamıştım onunla aynı şehirde olan son saatlerimdi

DEMİR'DEN

Sikecektim böyle işi yanımdaki telefon çalıp duruyordu gözlerimi aralayıp sinirle telefonu aldım Yiğit arıyordu gecenin bu saatinde gözlerimi odada gezdirdiğimde Balım yoktu su içmeye kalmıştı herhalde gözlerim yastığı bulduğunda ordaki zarf dikkatimi çekmişti umursamadan telefonu açtım Yiğit konuşmamı beklemeden ardı ardına konuşmaya başladı
"Demir balım yok balım gitti"
"Ne saçmalıyorsun sen Balım burda"
Histarik bir kahkaha atıp
"Balımın yanında olduğuna emin misin"
"Su içmeye kalkmıştır ne diyorsun sen"
"Gerizekalı gitti balım gitti herkesi terk edip gitti bıraktı bizi"
"Lan düzgün anlat şunu delirtme beni"
"Balım bana mesaj attı özür diledi gitmek zorunda olduğunu söyledi birşeyler yap onu yine kaybedemem Demir onu bul lütfen bul"
"Siktir gerçekten siktir"
"Gerçek mi bunlar"
"Fazlasıyla"
"Hangi havaalanını kullanıyor"
"Bilmiyorum bilmiyorum onu bul"
"Hatırlamaya çalış daha öncede gitti dedin"
"Bilmiyorum bilmiyorum"
"Ne biliyorsunki"
"Tamam tamam *******havaalanı"
Birşey demeden yüzüne kapatmıştım gözlerim zarfı bulduğunda Balım lütfen bunu yapmış olma zarfı açtığımda içinden kağıt ve yüzük çıkmıştı kağıdı çıkarıp yazdıklarını okumaya başladım her satırı okuduğumda içimi pişmanlık duygusu kaplıyordu nasıl böyle bir hata yapmıştım anneme tek söylemeliydim şimdi kim bilir napıyordu sikerlerdi beni terk edemezdi kendine bağladıkdan sonra gidemezdi üzerime elime gelen ilk şeyleri geçirip arabaya bindim gitmemiş ol makyaj güzeli beni kendine bu kadar bağladıktan sonra gitmemiş ol
Otogara varınca arabanın nerde olduğunu umursamdan içeri girmiştim yoktu girişte yoktu siktir şuan beynimin durma zamanı değildi alan alan bekleme alanları oraya doğru koşmaya başladım birine çarpmamla ben sendelemiştim kadın yere düşmüştü ayağa kalkıp bağırmaya başladığında kafa işaretiyle özür dileyip koşmaya devam ettim şuan uğraşamazdım alana varmıştım telaşlıca etrafa bakmaya başladım yoktu gitmiş olamazdı beni bırakmış olamazdı  onu görmemle derin bir nefes çekmiştim şimdi burdaydı gitmemişti ona doğru yürümeye başladığımda ağladığını gördüm bu sendelememe sebep olmuştu kendimi toparlayıp sessizce onun yan koltuğuna oturmuştum beni fark etmemişti dalgındı ağlayarak telefonuna bakıyordu telefonuna baktığımda bizim fotoğraflarımıza baktığını anladım sonra benim tek olan fotoğrafımda durdu ve ağlaması şiddetlendi kulağına eğilip
"Gerçeği varken fotoğraflaramı bakıyorsun"
Kızarmış gözleri büyüyüp hızla bana döndü
"Demir"
"Efendim makyaj güzeli"
"Ne işin var senin burda"
"Duydumki kaçak bir makyaj güzeli varmış buralarda"
"Demir"
"Efendim yavrum"
"Ciddi ol biraz lütfen ya"
"Ciddi mi olayım"
Gergince kafa salladığımda sinirle ayağa kalkmıştım sakin olmaya çalışsamda olmuyordu
"Sen ne yaptığınım farkındamısın sana bağırıp çağırmak yerine ortamı germemeye çalışıyorum ve sen ciddi ol diyorsun"
"Demir"
"Ne Demir ne ya sen beni ardında kısacık bir mektupla terk ettin terk"
Ona bağırmaya başlamamla gözleri dolmaya başlamıştı ve yaşlar süzülmeye kafamı ellerimin arasına alıp sinirle inledim sakinleşmeye çalışmaya çalıştım ama olmuyordu herşey yeni yeni kafama oturuyordu beni terk etmişti ona baktığımda bana ürkekçe bakıyordu yanına oturduğumda bana dönüp
"Özür dilerim"
"Özür dileme benden
"Ama yapmak zorundaydım"
"Neyi yapmak zorundaydım"
"Seni bırak-"
"Beni terk etmek zorundaydın değil mi Balım bana kısacık bir mektup bırakıp başka bir ülkeye gitmek zorundaydın değil mi kim zorladı seni kim tehtidmi ettiler naptılar sana"
"Bana Balım deme"
Hıçkırarak ağlıyordu niye ağlıyordu ağlamasındı
"Siktir ağlama"
"Sen beni ağlatıyorsun a-"
Tekrar hıçkırdığında kafamı sertçe duvara vurmuştum bana yaklaşıp sarıldı ona karşılık vermemek için zor duruyordum iyice kucağıma yerleşmeye çalıştığında duyuru yapılmaya başlanmıştı duyuruyu duyduğunda aniden ayağa kalkıp
"Benim gitmem lazım"
"Ne saçmalıyorsun sen"
"Demir gitmem lazım ailenle aranı bozamam"
Ağzımdan histarik bir kahkaha çıktı beni delirtmek istiyordu falza hayal kuruyordu kayliba onu bulduğumda gitmesine izin vereceğimimi sanıyordu
"Makyaj güzeli beni çıldırtma"
"Demir gitmek zorundayım eğer burda kalırsam ailenden uzaklaşacaksın buna izin veremem"
"Makyaj güzeli sana söz veriyorum ailemle aram bozulmayacak hiçbir sorun çıkmayacak kimseyle küsmeyeceğiz kimse zarar görmeyecek sende hiçhiryere gitmeyeceksin"
Hayır anlamında kafa salladığında
"Her seferinde bunu yapmaya zorluyorsun"
Hızla eğilip onu sırtıma attığımda çığlık atmıştı

___________________________________________

(Arkadaşlar bölüm geç geldiği için çok üzgünüm hem şehir dışında olmam hemde yazma hevesimin olmaması  bölümleri geciktirdi ama bundan sonra tüm hızla bölümlere devam edicez beklemede kalın)

1114 kelime

___________________________________________

KOMUTANIM Where stories live. Discover now