22.Bölüm

1.9K 56 3
                                    

Atıştırmalıkları yedikten sonra uykum gelmeye başlamıştı bu gün yorulmuştum mayışmış bir şekilde gözlerimi kapattım

Şeyda'dan
Kapının çalmasıyla hızla yerimden kalktım elbisenin gögüs dekoltesini sıkılaştırıp eteğimi daha yukarı çektim gelen büyük ihtimalle Demir'di onun için bu kadar hazırlanmıştım kapıya gidip açtığımda üstünde asker formasıyla Demir vardı bu hali kalp atışlarımı hızlandırmıştı
"Hoşgeldin gel"
Ayakkabısını çıkarıp salona girdiğinde
"Hoşbuldumda Balım nerde"
"Balım odasında uyuyor"
"Tamam ben onun yanına gideyim"
Koridora doğru ilerleyecekken hemen kolunu tuttuğumda bakışlarını koluma indirince hemen çekmiştim
"Gitme sen odaya Balım'ın uykusu hafiftir kızcağız uykusundan olmasın"
Kafa salladığında
"Sen geç içeri ben sana kahve yapayım"
"Peki
Mutfağa girip kahveyi pişirmeye başladım hayla Balım diyordu gözünün önündeki beni görmüyordu Balım'la tamamen farklılardı ve bu yüzden ayrılacaklardı o sırada ben Demir'le daha yakın olup kendime aşık edecektim Balım'a ne olacağı umrumda değildi bu hayatta istediği herşey olmuştu salak evi terk etmişti prenses gibiydi ama bu sefer istediği olmayacaktı Demir benim olacaktı kahve kaynadığında fincanlara boşaltıp yanınada iki tane çikolata koymuştum içeri girdiğimde biriyle mesajlaşıyordu yanına oturacakken Balım gelmişti gelecek zamanı bulmuştu
"Aa sevgilim hoşgeldin"
Diyip Demir'e sarılmıştı sevgilimmiş ayrılınca görcem ben sizi bana döndüğünde
"Beni uyandırmayıp Demir'le kendin ilgilenmişsin saol"
"Önemli değil"
"Sen o kahveleri bana ver biryere gideceksin kayliba daha fazla geç kalma"
"Yo bir yere gitmiyorum günlük halim"
"Senin bu günlük halin"
Diyip gülmüştü
"Bu gün böyle olmak istedim ve ben bu kahveyi Demir'le bana yaptım"
"Anlamadım teşekkürler ben uyurken ilgilenmişsinde Demir'le niye tek başına kahve içesinki"
Birşey diyememiştim şuan ayrılmadıkları için birşey diyemiyordum eğer ayrı olsalardı bak ben napardım laflara bak ya elimdeki kahveyi Balım'a uzatıp
"Ben arkadaşlarımla buluşucam rahat olabilirsiniz"
Balım kafa salladığında sadece telefonumu alıp çıkmıştım Allah kahretsindi yalnız kalacaklardı

BALIM'DAN

Kahveleri geri mutfağa götürdüğümde arkamdan seslendi
"Niye götürüyorsun"
"Sen kahve sevmezsin"
Kahveleri boşaltıp iki tane kadeh çıkardım dolaptan kırmızı şarap alıp içeri geçmiştim elimdekileri masaya koyduğumda Demir doldurmuştu bana az koyduğunda kaşlarım çatılmıştı
"Bana niye az koydun"
"Sarhoş bir makyaj güzeli hiç bulaşmayalım"
"Banane bende istiyorum"
"Sadece önündekini içme hakkın var"
"Ama"
"Aması yok"
Eğilip şarap şişesini aldım elimi tutçakken bir dakika işareti yapıp kudağına çıktım ata biner gibi oturunca belimden tutup iyice kendine çekmişti

(+18 lütfen etkilenecekler okumasın!!!)

"Balım napıyorsun"
"Şişeden içki içermisin"
"Niye"
"Lütfen"
Elimdeki şişeyi alıp ağzına koyduğunda yutmasını beklemeden dudağına yapışmıştım ağzındaki içki benim ağzıma geçerken kendimi ona bastırıyordum elimi ensesine atıp okşadığımda dişlerini alt dudağıma bastırmıştı inleyip tırnaklarımı en sesine batırınca beni altına çekmişti kendisi üstümdeydi baskın olmayı seviyordu alt kısımlarımız birbirine değiyordu dudaklarını ilk dudaklarıma bastırdı iştahlı bir kaç dakika öptükten sonra çeneme inmişti dilini sürterek göğüs oluğuma kadar gelmişti dekolte orda bitince dişleriyle sol göğsümdeki kumaşı çekiştirdi askı kayıp düşünce sol göğsüm açıkta kalmıştı  içimde sütyen yoktu dişleriyle ucunu ağzına alıp çekiştirdiğinde çığlık atmıştım göğüs ucumun bu kadar hassas bilmiyordum emrek tüm göğsümü ağızının içine almıştı inleyerek saçlarını çekiştirdiğimde sertçe ısırmıştı diğer eliyle üstümü sertçe bir kaç kere çekiştirince sağ göğsümde açılmıştı bu sefer sağ göğsümü emmeye başlamıştı iki göğsümüde emmesi bitince dili karnıma gelmişti eline şarapı alıp boynuma göğüslerime ve karnıma dökmüştü
"Tüh döküldü temizlemek lazım şimdi"
Birşey söylememe fırsat vermeden dilini karnıma değdirmişti ordaki şarabı yalayarak temizlemeye başladığında bacaklarımı beline dolamıştım dili yavaşça göğüslerime tekrardan gelince ızdırap verircesine yavaş yavaş yalıyordu kızlığımı sertçe erkekliğine sürttüğümde daha sert emmeye başlamıştı göğüslerimden boynuma gelince boynumu emmeye başlamıştı oraların moraracağına emindim tekrar kızlığımı erkekkiğine sürtüğümde elini kızlığıma atmış okşuyordu elinin altında kıvranıyordum bi anda telefon çalınca hiç duymadığım bir küfür edip eline almıştı ekrana bakıp
"Açmam lazım"
Kafa salladığımda açmıştı konuşurken üstümden kalkmamıştı elimi erkekliğine attığımda garip bir ses çıkardı

...

İyiyim

Okşamaya başladığımda gözleri yapma diyordu bir elimi göğsüme atıp sıktığımda inlememi tutup dudağımı ısırmıştım

...

Ben geliyorum

Telofonu kapattıktan sonra
"Beni bu halde bırakıp gidecekmisin"
"Gitmek zorundayım olmasam seni altımda inletmek için herşeyi yapardım"
"Sen bilirsin ellerimde iş görür"
"Delirtme beni bak beni soktuğun hale"
Gözlerim orasına kaydığında dik ve şişkin bir şekilde duruyordu
"İstersen senin için onu boşaltabilirim"
"Kolay gelmem ve sadece içinde sadece boşalırım"
"Sen bilirsin böyle gideceksin artık"
"Beni delirtiyorsun biliyorsun demi"
Kafa salladığımda üstümden zorluklada olsa kalkmıştı

(+18 bitmiştir)

Bende üstümü düzeltip kapıya gittiğimizde kollarımı boynuna dolamıştım
"Önemli birşey olursa direk haber ver tamam mı"
Mırıldanıp boynuma öpücük kondurmuştu
"Gitmen gerek"
"Biliyorum ama gitmek istemiyorum"
Ondan ayrılıp
"Git hadi"
Kapıyı açtığımda ayakkabısını giyip asansöre ilerlemişti gittiğinde bende sırtımı kapıya yaslamıştım endişelenmeme gerek yoktu ama içimde bir his vardı kötü şeyler olacaktı umursamayıp kendimi odama atmıştım uyumak önemliydi gözlerimi kapattığımda kapı sesi duymuştum Şeyda'ydı herhalde
Gözlerimi zorlukla araladığımda elime telofonumu almaya çalıştım şurda biryerdeydi yatakta döndüğümde kendimi yerde bulmuştum hepsi göz bandının suçuydu sinirle çıkarıp kapıya fırlattığımda Şeyda'ya gelmişti
"Pardon"
Yorgan üstüme dolanmışti debelenerek çıkmaya çalıştığımda daha çok dolanmıştım Şeyda'nın kahkaha sesiyle sinirle ona dönmüştüm
"İnsan yardım eder"
"İzlemek daha keyifli"
İkili çekmecemin üzerine uzanıp elime gelen sahte çiçeği fırlatmıştım son anda kaçınca sinirle gülmüştüm
"Telefonum nerde benim"
"Yatağın hemen üstünde"
Sinirle yatağa tekme atınca kendi ayağım acımıştı ama yorgandan kurtulmuştum elime telefonu aldığımda üç saattir deliksiz uyuduğumu görmüştüm canım uykum Demir'den gelen mesajla hemen ayağa kalkmıştım acil bir durum için göreve gittiğini ve beni çok sevdiğini unutmamamı yazıyordu hemen aradığımda direk kapanmıştı telefonları kapatmışlardı Allah kahretsindi niye bu kadar uyumuştumki Şeyda'nında gülüşü solup
"Noldu"
Demişti
"Demir mesaj atmış acil bir göreve gitmişler"
"Ciddimisin"
Kafa sallayıp
"Keşke uyumasaydım"
"Çeşke"
Gözlerindeki üzüntüyü görüyordum  kayliba benim için üzülüyordu telefonumdan arama kısmından çıkarken babamdan beş cevapsız arama vardı yine noluyordu geri dönmemeyi düşünsemde bir bit yeniği vardı bu işte adının üstüne basıp beklemeye başlamıştım çok geçmeden açmıştı
"Niye bu kadar aradın"
"Önemli bir konu var eve gel"
"Niye sana güveneyim"
"Birşey yapmak istesem çoktan yapardım şimdi eve gel"
Biraz düşünüp
"Tamam geliyorum"
Üstümü değiştirip hafif bir makyaj yapmıştım saçlarımın doğal hali düzdü yinede üstünden geçmiştim bakkala bile gidecek olsam pasaklı gidemezdim arabanın anahtarını alıp çıkmıştım
Arabayı evin önüne durdurup olabildiğince yavaş olmaya çalışmıştım en son geldiğimde pek iyi şeyler yaşanmamıştı evin kapısını çaldığımda beni Serpil abla karşılamıştı hemen ona sarıldığımda oda kollarını dolamıştı ayrılınca salona geçmiştik babam herzamanki yerinde oturmuş kahvesini içiyordu tahmin ettiğim gibi yokluğum onda hiçbirşey değiştirmemişti boğazımı temizleyip
"Niye çağırdın"
"İnsan bir babacığına nasılsın diye sorar"
"Daha fazla uzatmayalım ne istediğini söyle"
"Peki öyle olsun yarın akşam benimle bir davete geleceksin"
"Bunu niye yapayım"
"Sevgilinin başına birşey gelmesini istemezsin bence"
Sinirle gülüp,
"Niye benimle gitmek istiyorsun"
"Herkes eşi veya kızıyla gelecek bir tek sen varsın heryerde bizi çeken kameralar olacak orda düzgün davranacaksın suratını asık görmiycem"
"Kısaca mutlu aile tablosu"
"Aynen öyle"
"Nerde bu davet ve saat kaçta"
"Bu çok önemli bir davet hiçbirşey getirmene gerek yok kıyafetin hazır makyaj ve saç içinde birileri gelecek yarın saat dörtte burda ol sekizde çıkıcaz unutma bu itibarımız için çok önemli haketmesende sen benim kızımsın"
"Merak etme babasına aşık kızı oynarım"
Hızla arkamı döndüm gözlerimin dolduğunu görmemesi için güçlü olmak zorundaydım

___________________________________________

1116 kelime
___________________________________________

KOMUTANIM Where stories live. Discover now