26.Bölüm

1.9K 54 3
                                    

Ona gülümseyerek bakıyordum elimi sakallarına atıp
"Seni çok özledim senin evinde senin yatağında tek başımaydım biliyormusun"
Konuşmasına fırsat vermeden çenesinden tutup kendime çekmiştim ilk başta afallasada hemen karşılık vermeye başlamıştı dişleriyle alt dudağımı yakaladı ve çekti dudaklarımı açtığımda dili ağzımın içine girmişti
Ellerimi ensesine koyup tırnaklarımı derisine geçirdiğimde ellerini saçlarımda hissettim dudaklarımdan ayrıldığında ona anlamamış gibi bakıyordum
"Balım emin misin"
"Hiç olmadığım kadar"
"Seni bekleyebileceğimi biliyorsun"
"Ama ben bekleyemem"
Tekrar dudaklarına yapıştığımda bu sefer ellerini belime koyup kucağına otturmuştu tekrar ayrıldığında
"Demir seni çok istiyorum endişelenmeyi bırak artık böyle yapmaya devam edersen beni istemiyor olduğunu düşünmeye başlıycam"
"Öyle birşeyin imkanı var mı sence"
"O zaman lütfen beni artık sik-"
Cümlemi tamamlayamadan dudaklarıma yapışmıştı sırtım koltukla buluştuğunda ona alttan masumca bakıyordum
"Arsız kızım benim"

Onun kollarındaydım yavaş yavaş saçlarımı okşuyordu
"Hayla inanamıyorum biliyormusun kimsenin bana değer verip sevebileceğini düşünmüyordum ama şuan senin yüzüğünü taşıyorum ve evlenmeyi düşünüyoruz"
Yüzük olan elimi elinin içine alıp
"Buraya annemin ısrarıyla bir haftalığına gelmiştim kaç ay geçti tahinimi buraya aldırdım geri buraya temelli döndüm eskiden bana bunları bir kadın için yapacağımı söyleseler gülerdim"
"O kadın seni zorla tutmuyor"
"O kadın beni kendisine öyle bir bağladıki bundan sonra istesemde gidemem"
"Ama artık o kadınında hayatına sizsiz devam edemeyeceğini bilmeniz gerekiyor"
"O kadını ölene kadar bırakmayı düşünmüyorum"
"Siz ölürseniz o kadınında peşinizden geleceğini unutmayın"
"Söyle o kadına öyle birşey asla yapmayacak"
"Kadının sizi dinlemeyeceği tek nokta bu olabilir"
Cevap vermemişti üstümden kalkıp alt kısmına havlu sardığında ona bakıyordum
"Banyo yapmamız lazım istersen ilk sen gir sonra ben girerim"
Müzipçe sırıtıp
"Beraber girelim ne dersin"
"Yorulmadın mı hayla"
"Yoruldumda sadece duş alıcaz"
Sesimdeki imayı çoktan anlamıştı
"Duşa beraber girersek akşama anca çıkarız "
"Sen bilirsin şansını kaybettin"
"Arsız"
"Ben mi arsızım sen asıl sen çok namuslusun"
Dediğime kahkaha atmıştı arkasını dönüp yukarı çıkmaya başladığında gözlerim götünü buldu Allah affetsin götü güzeldi önüme döndüğümde gözlerim yüzüğüme takılmıştı kötü düşünceler aklıma akın etmeye çoktan başlamıştı erken değil miydi evliliğin sorumluluğunu alabilirmiydim hiçbirini bilmiyordum herhalde ertesi gün evlenmeyecektik bir beş seneye yayardık herhalde evlensek bile babam çok karşı çıkacaktı ve elinden geleni ardına koymayacaktı isteme yapmak isteyeceklerdi ve isteyecekleri kimse yoktu nişana ve düğüne katılacak akrabam bile yoktu olsada o tanımıyordum Demir'in ailesi köklü bir aileydi bu belliydi kimsesiz bir kızı kabul edeceklermiydi herşey birşekilde halloldu diyelim ilerde Demir çocuk isteyecekti bunu biliyordum ama benim anneliği öğretecek bir annem olmamıştıki bir çocuğun sorumluluğunu alabilirmiydim ben daha kendim çocukluğumu yaşayamamışken bir çocuğa bakabilirmiydim bilmiyordum koluma dokunan elle irkilmiştim Demir gelmişti saçlarından damla damla sular akıyordu altında sadece eşofman vardı üstü çıplaktı
"Derin derin ne düşünüyorsun"
"Birşey yok"
"Anlat"
"Demir sen bana evlenme teklifi ettin ve bende kabul ettim ama ailenin beni isteyeceğini sanmam benim kan bağım olan sadece babam var ve durumu ikimizde çok iyi biliyoruz siz çok köklü bir ailesiniz beni kabul etmezler baksana isteme olsa isteyecekleri biri bile yok"
Elini çeneme atıp kendine çekmişti
"Kimin kimsen olmadığı umrumda bile değil istememi diyorsun annem çok karşı çıkar ama sen istemezsen yapmayız aynı şekilde nişan düğünde yarın seninle kimsenin haberi olmadan evlenirim kimin ne dediği ne yaptığı umrumda olmaz "
Gözlerim dolu dolu olmuştu alnını alnıma dayayıp
"Ağlamanı istemiyorum eğer sen tüm bunlar için kendini üzdüysen yarın seninle evlenirim"
Kafamı hızlıca hayır anlamında salladım
"Tek sorun o değilki senin bir süre sonra bebek isteyeceğini biliyorum ama benim bir annem olmadı ben anneliği bilmiyorum anne kelimesinin anlamını bile öğrenmedim ya ona bakamazsam onu incitir-"
"Şşşş saçmalama sen dünyanın en güzel annesi olursun bu düşüncen bile bunun kanıtı eğer bir bebeğimiz olursa çok şanslı olacak çünkü senin gibi bir annesi olacak beraber öğreniriz ben baba olmayı sen anne olmayı hayla istemiyorum dersen bebeğimiz olmaz seni asla bunun için zorlamam"
Ben elimi çenesine atıp okşamaya başladım
"Ben seni hak edecek naptım ben"
"Asıl o soruyu benim sormam lazımdı"
"Babamı biliyorsun"
"Biliyorum"
"Babam çok karşı çıkacak yapmadığını bırakmayacak ya bu evlilik meselesini öğrenip sana birşey yapmaya kalkarsa şuan sakin durmasının sebebi kimsenin bilmiyor olduğu cemiyetten biri ilişkimizi öğrenirse sana zarar verebilir"
"Bana ne olduğu umrumda bile değil sen günün sonunda benim kollarım arasında olacaksan gerisinin önemi kalmaz"
"Başka bir problem var mı varsa şimdi söyle"
"Hayır yok"
"O zaman birdaha bir sorun olursa kendi içini kemirmeği bırakıp bana derdini anlat"
Kafa sallamıştım erken olup olmaması umrumda değildi onunla hergün aynı evde durmak aynı yatakta uyumak düşüncesi bile içimi kıpır kıpır edebiliyordu Demir bana yardım edecekti zaten
"Makyaj güzeli"
"Efendim"
"Kalk annemlere gidiyoruz"
"Ne Niye"
"Evleneceğimizi söylemeye"
"Saçmalama"
"Saçmalamıyorum"
"Sen ciddisin"
"Çok ciddiyim hızlı duş almaya çalış sonra hemen çıkalım"
"Demir hayatta olmaz"
"Olur olur çok güzel olur"
"Demir erken"
"Koltukta yaşananlardan sonra sence senin başka bir yerde kalmana izin verirmiyim zaten aynı evde kalcağımıza göre evlenmekta bir problem göremiyorum"
"Demir kadının yüreğine iner"
"Hiçbirşey olmaz"
"Bak daha erken ilk önce bir sindirelim"
"Ya şimdi kendin kalkıp banyoya girersin yada çıplaklığını umursamayıp ben sırtıma atıp götürürüm"
Hayır anlamında kafa salladığımda eğilip beni alacakken
"Tamam tamam gidiyorum öyle birşey yapmaya kalkma"
Üstümü örten örtüyü sıkıca tutup kalkmıştımki kasıklarıma giren ağrıyla iki büklüm olmuştum Demir direk belimden tutup otutturmuştu
"Siktir noldu iyi misin"
"Yok birşey iyiyim"
"Nasıl iyisin"
"İyiyim"
"Benim yüzümden oldu kendimi frenlemeliydim"
"Önemli değil geçer birazdan zaten"
"Hap filan getireyim mi"
"Gerek yok"
Dediğim gibi olmuştu beş dakika geçtikten sonra ağrı geçmişti ayağa kalkacakken Demir beni kucağına alıp banyonun içine kadar bırakmıştı çıkarken de
"Kapının önündeyim en ufak birşeyde söyle"
Demişti banyo yaptıktan sonra gözlerim aynayla buluştuğunda şokla bakıyordum banyodayken fark etmemiştim ama vücudum morluklarla doluydu gözlerim göğüslerimi bulduğunda hayvan diye içimden geçirdim hadi diyelim vücudumu kapattım kapatıcının boynumu kapatacağından emin değildim Demir'de keçi inadı vardı iki saatir banyodaydım usanmamış beklemişti gece 1 olsada beni götüreceği kesindi zorundalıkla banyodan çıktığımda kafası yatak başlığına dayalı ve gözleri kapalı bir adet Demir vardı
"Daha bekletirsin sanıyordum"
"Demir zaten sana sinirliyim ben nasıl kapatıcam bunları"
"Kapatma benim eserim ne güzel"
Sinirle ayağımı yere vurduğumda gülmesine neden olmuştu
"Boynuna şu sürdüğünüz şeyle halledersin vücuduna gelirsek benim işime gelir kapalı giyinirsin ne güzel"
"Demir gerçekten hayvansın ya"
"Hadi üstünü giyinde gidelim ne kadar geç olursa olsun gidicez"
"Demir gitmeyelim geç oldu"
"Gidicez"
"Of Demir of"
"Sen benimle evlenmek istemiyormusun"
"İstiyorumda"
"Dası ması yok en kısa sürede evleniyoruz"
"En sonunda seni geberticem görürsün"
"İstediğini yap gıkım çıkmaz"
"Yumuşatma beni Demir kadına çok ayıp olacak"
"Olmaz olmaz ama sen biraz daha oyalanırsan belki olabilir"
Ona cevap vermeden dolaba gitmiştim ne giyceğim belliydi üstüme siyah vatkalı style tişört altımada gri bol bir kot paltolon alıp banyoya gitmiştim sesini çıkarmamıştı Şeyda'dan getirmesini istediğim malzemelerle sade bir makyaj yapmıştım boynumu kapatıcı kapatamayınca fular takmak zorunda kalmıştım saçlarımı üstten sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra hazırdım kapıyı açtığımda hazırlanmış banyonun kapısında bekliyordu
"Alttarafı evlenceğimizi söyleyip geri geleceğiz"
"Aaa ne kadar basit birşey ben niye bu kadar abarttım acaba Demir vallahi seni öldürüm"
"Öldürürsün öldürürde hadi gidelim sonra öldürürsün"
"Hayla gitmeme şansımız var saat 11 olmuş"
"Ben mi o kadar saat hazırlan dedim"
"Of Demir ya çok ayıp olacak"
"Oflama oflama"

Şuan kapının önünde zili çalıyorduk ama açmıyorlardı
"Bak açmıyorlar uyumuşlardır"
"Kalkarlar kalkarlar birşey olmaz"
Birşey söylecekken Emine teyze kapıyı açmıştı Demir hayla elimi tutuyordu elimi çekmeye çalıştığımda daha sıkı tutmuştu Emine Teyzenin arkasından Sezer belirdi Nazlı'da gelince tam olmuştu Demir beklemeden
"Anne Balım'la evleniyoruz"

___________________________________________

1187 kelime
___________________________________________

KOMUTANIM Where stories live. Discover now