30.Bölüm

1.7K 47 0
                                    

Beni bir anda kucağına aldığın ağzımdan çığlık kaçmıştı
"Demir napıyorsun"
"Seni kucağıma alıyorum"
"Ya senin derdin ne aradığımda benimle konuşmak istemeyip askerle konuşturuyorsun eve geldiğindede beni kucağına alıp yemek yemeye götürüyorsun"
"Yemek yemen lazım"
"Demir beni delirtme"
Merdivenlerden inmeye başladık
"Yemek filan yemiyorum ben sana hazırlamıştım yeseydin"
Salona geldiğimizde beni sandalyenin üstüne bırakıp bana tehdit edercesine bakmıştı
"Kalkmıyorsun ordan"
Bana bi tabak hazırlayıp önüme koydu  karşıma oturduğunda ona heyecanımı belli etmemeye çalışıyordum beğenecekmiydi acaba beğenirdi o kadar uğraşmıştım çatalını batırıp sarmayı ağzına attığında ifadesizce yemeye devam etti bende hemen bir tane alıp ağzıma atmamla çöpe doğru koşup çıkarmam bir olmuştu çok kötüydü bunu nasıl yemişti asıl ben böyle birşeyi yapmayı nasıl becermiştim ona doğru döndüğümde hayla yediğini fark ettim hemen önünden alıp çöpe boşalttım
"Sen bunu nasıl yedin zehirlenmekmi istiyorsun"
Bana cevap vermeyip masadan kalkmıştı hızla masanın etrafından dolanıp kolunu tuttum bana dönünce yutkunup
"Böyle yapamazsın"
"Nasıl yapamam"
"Ya biz seninle evlenicez evlenicez sen yüzüme bile bakmıyorsun"
"Neden bakmıyorum bunu kendine sordunmu ilk önce"
"Annenle aran bozulacaktı buna izin vermezdim benim hiç annem olmamışken senin annenle aranı bozamazdım seni üzemezdim"
"Ben senden bu kadar fedakâr olmanı istemedim senden istediğim tek birşey vardı oda yanımda olmandı sen naptın arkanda saçma salak bir muktup bırakıp gittin"
"Zorundaydım"
"Hiçbirşeye zorunda değildin yanımda olmayı tercih etseydin annemlede sorunları çözerdik sorun olarak gördüğün herşeyinde üstündende geçebilirdik"
"Hayla geçebiliriz"
"O kadar kolay değil ben bugün evlenme daireisine gittim ama giremedim içeri ya Balım yine beni terk ederse ya bu sefer evli olursak diye korktum bundan korktum"
"Demir yapma"
"Neyi yapmayayım neyi"
Çoktan ağlamaya başlamıştım bile
"Özür dilerim özür dilerim çok özür dilerim gitme kararında kafam yerinde değildi naptığımı bile bilmiyordum çok özür dilerim"
"Ama o sikik mektubu yazarken kafan yerdindeydi arayıp uçak bileti alırken kafan yerindeydi Şeyda'ya arkasından eşyaları gönder derken kafan yerindeydi Yiğit'e mesaj atmarken kafan yerindeydi ya Yiğit bana haber vermese sen şuan benden gitmiştin gitmiş yanımda yöremde olmayacaktın en çokta bu koyuyor insana"
Hızla ona doğru gidip kollarımı boynuna dolamıştım sıkı sıkı bedenlerimizi birleştirdim onu bırakmama rağmen oda kollarını bana dolamıştı göz yaşlarım boynuna duğru akıyordy
"Çeşke yapmasaydın be makyaj güzeli"
Fısılrayarak
"Özür dilerim"
Sözleriyle kollarımı ona daha sıkı doladım benden ayrılmadan beni hızlıca kucağına aldı başımı göğsüne yaslayıp düşüncelerden uzaklaşmaya çalıştım buna Demir'in kokusu çok falzaca yardımcı oluyordu merdivenlerden çıkmaya başlayınca odamıza gitttiğimizi anladım kapıyı açıp beni yatağa yerleştirdi arkasını dönünce elinden tutup
"Gitme lütfen bu gece yanımda kal bari"
Gözlerindeki kararsızlık okunuyordu
"Lütfen buna ihtiyacım var"
Başını salladığında gülümsemiştim öbür taraftan dolanıp yatağa girmişti ama çok uzaktı olmazdı böyle hızlıca yanına yaklaşıp göğsüne sokuldum gözlerimi kapattığımda gülme sesini duymuştum elini belime atıp beni iyice kendisine yapıştırdı
"İyi geceler makyaj güzeli"
"İyi geceler komutanım"

Gözlerimi açtığımda hayla Demir uyanmamıştı sesizce onu uyandırmadan kalkıp odadan çıktım ona kahvaltı hazırlıyacaktım yani inşallah sekerek mutfağa doğru gidip dolabı açtığımda kahvaltı için doğru düzgün birşey bulamamıştım markete gitmem lazımdı üstümü kontrol ettiğimde idare ederdi cüzdanımı ve anahtarı alıp çıktım şimdi ben buralarda marketi nasıl bulacaktım dümdüz ilerlersem herhalde bir tane bulurdum yolda yürümeye devam ettim ama bir kaç metre ötemdeki adamı hissediyordum evden çıktığımdan beri beni takip ediyordu sola döndüğümde oda dönmüştü bir kaç metre ilerideki merketi görmemle adımlarımı hızlandırdım hızlıca markete girdikten kısa bir süre sonra adamda markete girmişti insanların olduğu tarafta gittiğimde beni izliyordu elim titresede hızla Demir'i aradım adam birşey farkettiğimi anlarsa yanımda duran insanlara zarar verirdi Demir çok geçmeden açtığında o konuşmadan hızlıca konuşmaya başladım
"Hayatım ben markete geldim evde hiçbirşey kalmamıştı biliyormusun sana kahvaltı hazırlamak istedim acaba burda kırmızı şarap varmıdır"
"Makyaj güzeli noluyor nerdesin"
"Sakin ol hayatım buraları çok bilmiyorum şuan bir marketteyim evde hiçbirşey kalmamış birşeyler alıp dönücem burasının adı herhalde yardım merkettir adı güzelmiş"
Konuşurken elmalara bakıyordum adamın insanların uzaklaşmasını beklediği belliydi
"Hayatım kırmızı yardım Makyaj güzeli şuan tehlikedeysen bir kere öksür"
Boğazıma birşey takılmış gibi öksürdüm gülümsemeye çalışıyordum ama çok zordu heran ağlamaya başlayabilirdim
"Siktir tamam bak şimdi ben çıkıyorum o markete nasıl gittiğini anlat bana"
Yumurtaların olduğu yere yönelip sanki yumurta ismiymiş gibi
"Dümdüz tavuk yumurtasını alıyorum"
"Tamam anladım iki tane market var dümdüz ilerledikten sonra sağa gittiysen bir kere öksür sola gittiysen iki kere"
İki kere öksürdüğümde Demir'in koşma sesleri gelmişti telefondan bende vazoların olduğu tarafa doğru dönüp elime büyük bir vazo aldım eğer yaklaşırsa bunu kafasında kıracaktım başka çare yoktu vazoya bakar gibi yaparken Demir telefondan
"Geldim yavrum geldim eline ne olur ne olmaz kesici birşey al"
Gülümseyerek
"Aldım zaten sevgilim salondaki boş sehpa varya ora için çok güzel bir vazo buldum biliyormusum ben beğendim olur mu oraya acaba"
"Tamam sana dokunmaya çalışırsa vazoyu kafasına geçireceksin oralarda bıcak gibi birşey varmı"
"Hıhım evet var ama pek beğenmedim"
"Sivri ve büyük değilse boşuna dikkat çekme geldim güzelim geldim"
Kapı sesi geldiğinde ikimizde o tarafa dönmüştük adamla ama sen bittin kaçsan iyi edersin adam ne yaptığımı anlayınca hızla bana doğru gelip beni sürüklemeye çalışınca vazoyu kafasına geçirmiştim yapmıştım ben yapmıştım vazo paramparça olurken adamda ensesine geçirdiğim için yere düşmüştü Demir hızla bana doğru gelince hemen ona sarılmıştım nefesim kalbimde atıyordu
"Demir başardım bak onu etkisiz hale getirdim ben yaptım"
"Başardın güzelim başardın"
Bana kollarını daha sıkı dolamıştı adamın hareket ettiğini görünce benden ayrılıp adamın başına geçti sırt üstü çevrince
"Oruspu çocuğu"
Diye mırıldandı
"Demir o kim niye bize zarar vermeye çalıştı"
"Sakin ol şimdi birini arıycam bunu burdan alacaklar ben sonra onunla özel olarak ilgilenicem birdaha sana on metre bile yaklaşamıycak"
Hemen telefonu alıp birini aradı o açınca anlamadığım birşeyler konuştular adam yine kıpırdayınca Demir ayağıyla kafasını geri bastırdı ona korkuyla baktığımı görünce
"Korkma birşey olmayacak"
"O teroristmiydi"
Kafa salladığında adama doğru ilerleyip karnına bir tekme atmaya çalıştım tabi bu acıyla inlememe sebep olmuştu
"Demir ben tekme attım yine benim canım acıdı"
Gülerek
"Yanlış attığın için olmasın o"
Adam Demir'in ayağından kurtulmaya çalışıyordu
"Bende burdayım farkındaysanız"
Diye mırıldanınca Demir ayağını çekip hızlıca kafasına tekmeyi geçirince adam acıyla inledi bizi izleyen insanlara bakışlarımı çevirdim çoğu kaçmıştı bile ama bir kaç mareklı insan kalmıştı adamın ya silahı olsaydı o zaman napacaklardı aptallıktı
marketin kapısının açılma sesi geldi ve iki tane iri yarı asker bize doğru gelmeye başladı Demir'e asker selamı verip biri kafasıyla adamı işaret edip
"Bumu komutanım"
Demir kafa sallayınca ikiside aynı anda oruspu çocuğu demişti onlardan biri adamı sürüklemeye başladı diğeride onun peşinden
"Şey teşekkür ederiz"
İkiside bana dönünce tırmıştım birazcık Demir'e doğru yaklaştım adamlar kaç katımdı Demir'e bakıp onay aldıktan sonra
"Bizim işimiz bu yenge"
"Bu arada adlarınız neydi ben Balım"
Esmer olan Mert dedi kumral olanda Burak
"Memnun oldum Mert ve Burak"
İkiside kora şeklinde
"Bizde"
Diyip adamıda alıp gitmişlerdi Demir'e doğru dönüp
"Niye bu kadar soğuklar"
"Ben olduğum için çekinmişlerdir yavşaklad normalde samimilerdir"
"Peki ama artık gerçektende birşeyler alabilirmiyiz"
"Alabiliriz alabiliriz"
Elini belime atıp yürümeye başladığında umutla
"Affettim mi beni"
Diye sordum
"Bunları sonra konuşuruz şuan çok açım"

___________________________________________

1123 kelime
(Lütfen oy atmayı unutmayın)
___________________________________________

KOMUTANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin