23.Bölüm

1.9K 48 0
                                    

Evden çıkacakken serpil abla beni durdurmuştu
"Nereye"
"İşim bitti burda"
"Hayatta bırakmam seni"
"Serpil abla"
"Hem bak senin en sevdiğin yaprak sarmasındanda yaptım"
Arada kalmıştım babam olmasa kesin kalır ve hepsini yerdim yemeye çalışırdım ama lokmalarımı boğazıma dizerdi
"Serpil abla babam evde biliyorsun"
"Benimi kıracaksın"
"Ama işe gitmem lazım"
"Peki ama bekle ben kaba koyayım evde yersin olmazmı oralarda aç kalma"
"Sen birtanesin"
Gittikten sonra çok geçmeden elinde üç kapla geri gelmişti elimi yanaklarına atıp sıkıştırmaya başlamıştım elime vurup çekmeye çalıştığında bırakmıştım
"Oyuncak ettin beni iyice "
"Kızma hemen"
Kaplara bakıp
"Hepsi bunu"
Kafa salladığında
"Bir tane bile bırakmadın demi"
"Bırakmadım bırakmadım"
Kapları bana verdikten sonra çıkmıştım  üstüme baktığımda şirket için uygundu eve uğramadan direk geçerdim
Şirketten içeri girdiğimde herkes garip bir şekilde gülüyordu asansöre binip yukarı çıktığımda karşımda Yiğit'i bulmuştum
"Noluyor"
"İyim sen nasılsın"
"Pardon"
"Yüzünü gören cennetlik eskiden işin olmasada şirketten çıkmazdın şimdi işini eve bırakıp çıkıyorsun"
"Öyle olması gerekti"
"Çok özledim seni hiç vakit geçiremiyoruz konuşmıycam seninle artık"
Kolunun altına girip ağzını yüzünü sıkmaya başlamıştım
"Oy sen benimi özledin yerim seni ben"
"Balım bırak beni çocukmu seviyon"
"Sen benimle konuşmıycakmısın"
Elimden kurlutup uzaklaşıp parmağını sallamıştı
"Benim bir karizmam var ve şuan içinde ettin"
Gözüme kadar soktuğu parmağına bakıp bi anda ısırmıştım parmağını hızla çektikten sonra bir parmağına bir bana baktıktan sonra
"Vahşi"
Demişti ona masumca bakınca kollarını açmıştı
"Gel buraya"
Hızla kolları arasına girdiğimde bana sıkıca sarılmıştı saçlarımı karıştırınca eline sertçe vurmuştum
"Noldu bugün herkesin suratında güller açıyor"
"Çok büyük bir iş aldık burayı büyütmeye ve yurt dışına açılmamıza yardımcı olacak"
Anılar aklıma gelince gülümsemem büyüyordu bu şirketi kurmak için çok çabalamıştık iki gün uyumadan aralıksız bir elbise tasarımının üstünde çalışmışlığımız bile vardı babam yüzünden benim adım geçmesede aylık kazancın yarısı istemesemde kredi kartıma geliyordu göz göze geldiğimizde onunda aklına anılar gelmişti gözlerim dolunca
"Hemen ağlama sulu göz"
Diyip beni kolunun altına çekmişti ilerlerken konuşmaya başladı
"Bugün akşam kutlama yapıcaz sadece şirket çalışanlarıyla"
"İyi olur ve motive olurlar"
"Bende öyle düşündüm"
"Nerde olacak"
"Burda girişte olacak birazdan bir ekip gelecek herşeyi hazırlayacaklar"
"Ay süper"
"Sevineceğini biliyordum"
"Ama bir yanım üzgün ve kendimi kötü hissediyorum"
"Niye noldu"
"Demir göreve gitti ve o canıyla savaşırken benim burda eğlenmem yanlış gibi geliyor"
Yüzü asılmış ve sinirli bir şekilde konuşmaya başladı
"Saçmalama Balım bu görevi o seçti o görevde diye sende böyle üzgün duramazsın senlik birşey yok burda"
"Bilmiyorum"
"Bilmiyorum milmiyorum yok geleceksin o kadar"
"Tamam tamam kızma hemen"
Hayla suratının asık olduğunu görünce
"Bil bakalım bende ne var
"Ne var"
"Serpil ablanın yaprak sarmaları hemde sıcacık"
"Sen ciddimisin nerde"
"Bende"
"Bana bırakmadan hepsini yemiş olamazsın bunu yapmamış ol"
"Bilemiyorum"
"Ciddimisin"
Hayır anlamında salladığımda yüzü aydınlanmıştı çantamdan araba anahtarımı çıkarıp salladığımda gözlerini ona dikmişti elimden almaya çalışacağını biliyordum hemen arkamı dönüp koşmaya başlamıştım az buz birşey değildi serpil ablanın yaprak sarmalarıydı ayağındaki topuklular bana engel oluyordu yarı yoldu ikisinide farklı yerlere atmıştım herkes bize garip garip bakıyordu şuan umrumda değildi
"Balım gel buraya"
"Geleyimde anahtarı al demi"
"İlla o yaprak sarmaları senden alıcam"
"Rüyanda alırsın hep böyle yapıyorsun zaten"
"Balım valla bir kaç tane alıcam"
"Ben biliyorum senin bir kaç taneni bize geldiğinde bir kaç tane ayağına tencereyi kucaklayıp ardına bakmadan eve koşmuştun"
"Sen onu nerden hatırlıyorsun"
"Aklımda kaldı içim acımıştı bir tane bile yiyememiştim"
"Sonra serpil ablaya iki katını yaptırmadın mı"
"O başka bu başka"
"Balım ver şu anahtarı ben sana sarma alırım sonra"
"Pışık serpil ablanın yaptığıyla diğerlerinin yaptığı bir olur mu"
Nefes nefese kalmıştım merdivenleri bittiğinde terastaydım Yiğit bana sinsice bakıp üzerime üzerime geliyordu ben geri geri gitmeye başlamıştım bir adım daha atsam düşecektim Yiğit dibime gelmiş elini uzatıyordun"
"Katil uzak dur benden"
"Hadi Balım bak o kadar koşturdun bizi"
"Atlarım bak"
"Sıkıyorsa atla"
Aşşağı doğru baktığımda başım dönüyordu yaşama ihtimalim çok azdı yenilgiyle omuzlarımı düşürdüğümde anahtarı kaptığı gibi aşşağı inmeye başlamıştı belki bir kabı kurtarırım umuduyla peşinden gitmeye başlamıştım arabamın kilidini açıp kutuları eline almıştı
"Bari birini ver ya"
"Malesef eğer beni koşturmasaydın belki bir kaç tane verebilirdim"
"Bak vallahi oturup ağlarım"
"Yemezler Balım yemezler"
Arkasını dönüp gidecekken
"Bekle"
"Noldu"
"Serpil ablayı arıycaz o karar verecek"
"Saçmalama"
"Noldu korktunmu"
"Ne korkçam be Serpil ablam beni senden daha çok seviyor"
Hemen telefonumdan serpil ablayı aradığımda
'alo serpil abla'
'efendim kızım'
'senin bu hain oğlun varya tüm sarmaları aldı banada bir tane vermiyor'
Yiğit hemen telefonu alıp konuşmaya başlamıştı
'Senin oğlun aç mı kalsın'
'Kızın mı aç kalsın'
'Ben şirket yönetiyorum'
'Ne alaka bende çalışıyorum'
Biz tartışmaya devam edecekken
'Sizin tartışmanıza girceğime şurdan atlarım daha iyi kendi aranızda anlaşırsanız siz'
'Sende hain çıktın demek Serpil abla'
'Hadi kuzularım daha işim var'
Diyip kapatmıştı Yiğit'e bakmaya başladığımda halime acımış olmalı ki bir kabı bana vermişti sonunda zafer gözlerim ayaklarıma kaydığında hayla çıplaktı ve kirlenmişti sinirle Yiğit'e baktığımda
"Ben birşey yapmadım kendin topuklu zımpırtısını çıkardın"
"Kovaladığın için çıkardım"
"Birşey olmaz olmaz"
"Yürü yiğit yürü yoksa kafanı kırcam"

İşten çıkmış yatakta uzanıyordum kutlamaya Yiğit ne kadar ısrar etsede katılmamıştım sadece selam verip çıkmıştım aklım Demir'deyken istesemde eğlenemezdim şuan canı tehlikedeydi ben niye gidemiyordumki sesim çıkmazdı saate baktığımda on iki ye geliyordu yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu

Aynadan baktığımda hazırdım falza özenmemiştim asıl hazırlık orda olacaktı kim bilir kaç tane kuaför ve makyöz gelecekti içeri geçtiğimde Şeyda elindeki çikolatayı yiyordu arkadan yaklaşıp yanağına öpücük kondurmuştum bana dönünce
"Hadi ben çıktım geç saatte dönerim"
"Nereye"
"Babamın bir davetini"
"İyi görüşürüz"
Birşey demeyip evden çıkmıştım eve vardığımda serpil abla beni bahçe kapısında bekliyordu hemen arabadan inip yanına gittiğimde
"Serpil abla sen niye içerde değilsin"
"Kuzumu kapıda karşılamak istemiş olamaz mıyım"
"Tamam tamam birşey demedim"
Koluna girip içeri geçtiğimizde bir kadın yanıma gelip
"Balım hanım sizi yukarı alalım"
"Tabi"
Kadınla yukarı çıktığımızda beni direk sandalye almışlardı önüme siyah bir elbise koymuşlardı derin göğüs dekoltelisi vardı sırtı komple açıktı ama ipler geçiyordu elbise uzundu sade ama şıktı kalıbı bedenime göreydi çok beğenmiştim
"Özel tasarım"
Kafa salladığımda
"İsterseniz başlayalım"
"Tamam"
İşimizin uzun süreceği belliydi önemli bir davetti kibirli adamlar güç gösterisi yapacaktı ve çoğu kişinin kariyeri bitecekti magazin orda olacaktı ve herkesin beni çekeceğine emindim ve bu strese sokuyordu yanlış birşey yaparsam sonuçları çok kötü olurdu

Herşey bitmişti aynadan baktığım güzel bir kadın görüyordum işlerinde iyiydiler saate baktığımda yedi buçuktu anca herşey hallolmuştu elime çantamı alıp salona indiğimde babamı görmüştüm beni beğeniyle süzüyordu
"Güzel olmuşsun"
"Çıkalım mı artık"
"Sen ne dersen o güzel kızım"
Elini belime atacakken geri çekilmiştim sinirlensede sesini çıkarmamıştı arabaya binip arkamızdaki iki arabayla ilerlemeye başlamışık yol boyunca konuşmamıştım oda sesini çıkarmamıştı araba durunca bana bakıp konuşmaya başladı
"Şimdi bu arabadan çıkıcaz koluma girip gülümseyeceksin ve bir kere bile suratını asık üzgün görmiycem seni magazine konuşma ve bizi rezil etme unutma sevgilinin hayatı benim elimde"
"Tamam sözünden çıkmıycam ama Demir'e hiçbirşey yapmayacaksın"
"Sözümü tutarım ben bilirsin"
Birşey demediğimde şöför inip ikimizinde kapısını açmıştı babamın koluna girdiğimde direk üstümüze hücüm etmeye çalışmış olsalarda korumalar engel olmuştu içeri girdiğimizde gözlerim etrafı tarıyordu babam gözleriyle masayı işaret edince oraya bakmıştım gördüğüm şeyle gözlerim şokla büyümüştü lütfen o olmasın lütfen tek istediğim bu

___________________________________________

1146 kelime
___________________________________________

KOMUTANIM Where stories live. Discover now