Av

393 10 1
                                    



🎀

"Ya yeter! Gökçe hemen onu bana geri ver!" Hırçın bir şekilde en yakın arkadaşımın üstüne doğru yürüdüm. Telefonumu almış üst komşumuza mesaj atıyordu! Delilik!

"Alya lütfen bak hayat memat meselesi!" İyice gözü dönmüş şekilde ona bakarken katil olma yolunda ilerliyordum. "Hayat memat meselesi dediğin şey üst komşumuz?"

"Hii deme öyle. Hem yakışıklı hem kaslı hem sempatik hemde.." sesini gizli bir bilgi verirmiş gibi kısarak devam etti ".. polis!" Elime geçen yastığı alıp kafasına fırlattım. "BAŞLARIM ŞİMDİ SANA DA POLİSE DE!" yastıktan kafasını eğerek kurtulmuş bana ayıplayan bakışlar atıyordu.

"Ya git kendi telefonundan yaz neden benden yazıyorsun?" kur yapar şekilde yaklaşıp üzüntülü ses tonuyla cevapladı. "Çünkü numarasını sana verdi bana değil." Ona bakarken ciddi olup olmadığını kontrol ediyordum.

"Adam sanki benimle flört olmak istemiş gibi davranma! Hırsız olayından sonra polis olduğu için numarasını verdi. Evde sen olsaydın sana verirdi. Yani bana özel bir şey değil!" iki gün önce evimize girmeye çalışan hırsızdan bizi kurtarmıştı. Adı neydi... He hatırladım İlker. İlker komiser.

"Deme öyle. Hem ben önceden de fark etmiştim onun sende gözü olduğunu. Zaten kim bana neden baksın ki!" isyan dolu sesine göz devirerek kendimi toparlama çalıştım.

"Güzelim, ben adamı hayatım boyunca ilk defa o gün gördüm. Hep sen anlatmıyor muydun onunla konuştuğunu, karşılaştığınızı hatırlasana!" üzgün bakışları telefonuma değerken içli bir şekilde nefes alıp verdi. "Artık çok geç. Mesaj attım ve cevap vermiş. Demek ki bunca zaman yaşadıklarımız bir hiçmiş!"

Gözlerim kocaman olmuş şekilde ona bakarken elinden telefonu alıp ekrana baktım. Siktir, koca bi siktir!

İlker komiser (üst komşu)


Merhaba, ben alt komşunuz Alya. İnşallah rahatsız etmiyorumdur.
¹⁶'¹²


Yani müsait sayılırım bir şey mi olmuştu?
¹⁶'¹²


Adam hala da Çevrim içiydi. Mesaja görüldü attığımız için endişelenmiş olsa gerek tekrardan yazmıştı.


Alya orda mısın? Bir sorun mu var?
¹⁶'¹⁵


Ne yapacağımı bilmez şekilde ekrana bön bön bakıyordum. Biranda telefonun titremesi ile ekranda İlker komiserin çağrısı düşmüştü. Dehşetle gözlerim aralarınca Gökçe sevinçle telefona uzandı.

"Ver ben konuşurum." Elimle onu itekleyip aramayı cevapladım. "Alya orda mısın?" Onun görmediğini bildiğim halde kafamı sallayıp cevapladım. "E-evet şey kusura bakmayın." Sesim titrek çıkınca kendime en güzelinden küfür ettim.

"Sesin kötü geliyor bir şey mi oldu?" Sesinde ki endişe yüzünden Gökçe'ye bir sürü küfür savurdum. "Hayır, şey sizi rahatsız ettim kusura bakmayın. Önemli bir durum yok teşekkürler." Heyecanla kurduğum cümle olduğum durumu iyice komik düşürüyordu.

"Yanında biri var diye mi böyle konuşuyorsun? On dakikaya ordayım." Kapatmasına izin vermeden korkuyla bağırdım. "HAYIR! Yani hayır şey durum biraz karışık ama cidden önemli bir şey yok. İşinizden alıkoymayayım."

Şanlı Komutan Where stories live. Discover now