Gülümseme

161 9 0
                                    


🗝

"Hadi ama Barlas abartma!" İlker'e göz devirip yola odaklandım. "O kızı görmek istemiyorum. Kesin ve net kararım. Eğer zorluk çıkaracaksınız baştan söyleyin." Sinirle söylendim.

Bir hafta sonra davet vardı. Davete gelen kişiler arasında beni aldatan biricik eski sevgilimde olacaktı. Sinirle direksiyonu sıktım. O davete gitmek istemiyordum. Elbet karşıma çıkar ve sinirlerimi bozacak her şeyi yapardı.

Beril... 2 yıl birlikteliğimiz vardı. Beni emniyetten biriyle aldatmıştı. Askeriyede olduğum için çok beraber olamıyorduk ama bu onu fırsata çeviriyormuş. Bilemezdim. Beni öptüğü dudaklarla başka birini öptüğü bilemezdim. Ben daha ona dokunmaya kıyamazken o başka kişilerin yatağına girmeye can atıyordu. Tek üzüldüğüm şey aldatılmam değildi. Beni, aldattığı kişi onun videolarını çekmişti. Bir kız için çok ağırdı. Ama videoda çok mutluydu. Adama olan yalvarışları, o ses tonu, yalvaran bakışları, inleme sesleri... mutluydu, ama videoya çekildiğinden bir haberdi.

Daha kötüsü halen daha haberi yok. Adam demeye utandığım o şerefsiz bu görüntüleri daha kimlere attı bilmiyordum. Onu öldüresiye dövmüş olabilirdim. Burnundan getirmiş yüzünü tanınmayacak kadar benzetmiş olabilirdim. Ama yine de içim rahat değildi.

"İstersen davete yanında bir kızla git. Belki o zaman yüzsüz gibi dibine sokulmaz." Belki de bilemeyiz. "Sana güvenim sonsuz eğer için rahat edecekse Özlem'le git." Yolda olan bakışlarımı ona döndürüp sinirle soludum. Özlem kardeşim gibiydi onu bir kız yüzünden kullanamazdım. Hem Beril'in sağı solu belli olmaz. Özlem'in adını bile çıkarabilir.

"Saçma sapan konuşma. Özlem'i bu işe bulaştırma." Bana kafa sallayıp önüne döndü. Yola odaklanmaya çalıştığım esnada İlker'in telefonu titremeye başladı. "Sevgilin mi yazıyor?" kinayeyle konuştuğumda bana burun kıvırıp telefona baktı.

"Alya yazmış?" yabancı gelen isimle kaşlarımı çatmıştım. "Alt komşumuz. Geçen gece evlerine hırsız girmeye çalışmıştı anlatmıştım hani." Onaylar şekilde kafa salladım. "Niye yazmış ?" omuz silkip ekrana odaklandı. "Görüldü attı. Bir şey olmuş olabilir mi?"

Sorgulayan ifadesine bakılırsa endişelenmiş gibiydi.

"Alya orda mısın?" şaşkınca ona baktım. Kızı mı aramıştı?

"Sesin kötü geliyor bir şey mi oldu?"

"Yanında biri var diye mi böyle konuşuyorsun? 10 dakikaya ordayım." Evet yoldaydık ama gelme süremiz on dakika olur mu bilemem. Belki daha yavaş kullanmam lazımdı. Şaka!

"Anlamadım ama tamam." Durgunlaşmış sesine dikkat kesilirken dalga geçmem gerektiğini aklımın bir köşesine not ettim.

"Sorun değil. Size de iyi günler Alya." Aramayı sonlandırıp telefonu sıkıntıyla çevirmeye başladı. "Bir şey var! Ne diye yazıp sonra bir şey yok diyordu?" şüphelenmeye başlayan ifadesine bakıp güldüm. "Sakin ol asker!" Bana dönüp kızgın bakışlar yollamıştı.

"Sen o kızdan etkilenmiş olabilir misin?" bir yola bir ona bakarken bakışlarını çözemedim. "Saçmalama Barlas! Esmerler ilgimi çekmiyor."

"Belli. Az daha zorlasan kızın evine ekip yollayacaktın?" Göz bebeği büyürken az önce ki hareketlerin farkında olmadığı anladım. "Ondan etkilendim... mi bilmiyorum yani sanmıyorum. Evet güzel kız kabul ama hayatımda sadece bir kere gördüm. Nasıl hemen etkilenmiş olabilirim?" Sanırım bu zamana kadar İlker'le kız kavgasına girmemiş olmamız büyük şanstı. İkimizde sarışınları daha güzel bulurduk. Hatta beni Beril'le tanıştıran İlker'di.

Şanlı Komutan Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum