|7.Bölüm|

98.1K 5K 2.8K
                                    

"Bizi şimdi kim kurtarır bu çıkmazdan? "

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bizi şimdi kim kurtarır bu çıkmazdan? "

Sabah uyandığım zaman kendimi iyi hissetmiyordum. Bilmiyorum sanırım bir amaçsızlığın içine düştüğüm için her şey boş gelmeye başlamıştı. Rutin bir şekilde sürüp giden hayatımdan sökülüp alınmıştım ve tek yaptığım şey saray gibi bir evde günlerimi heba etmekti. Buna izin vermemek için savaşmalıydım kavga etmeliydim ama o kadar yorgun ve yılmış hissediyordum ki sanki yolun başına bile gelmeden tükenmiştim.

Yataktan kalktım.
Yıkandım.
Altıma bir şort, üstüne bana bir kaç beden büyük gelen kısa kollu düz siyah bir tişört giydim.

Ve odadan çıkıp direkt mutfağa girdim.

Demonio'nun evde olduğunu düşünmüyordum. O yüzden bugün ki kendimi oyalama planım kahvaltı edip ardından çalışma odasından Demonio'ya ait olduğunu düşündüğüm boya kalemlerini ve defterini çalmaktı. Belki gün içerisinde kaçış planımı da yapardım.

Şuan aklımda ki en basit şey arabalarından birini çalıp kara yoluyla direkt Fransa'ya kaçmaktı. Çünkü İspanya ile sınırdı ve en güvenli orası gibi geliyordu. Gerçi gitmenin en hızlı yolı hızlı trendi ama bunun planı beni biraz zorlardı. Çünkü bilet almalıydım. Bilet alma işini nasıl halledebilirdim acaba?

Ortaya Türklere özgü bir kahvaltı çıkarmaya çalışırken düşündüğüm şey buydu. Tavadaki domates sosuna yumurta dökerken biri mutfağa girdi.


Demonio olduğunu görünce şok içinde ona baktım.

"Evde olmanı beklemiyordum... "

Dedim. İfadesiz bir şekilde yaptıklarıma göz attı.

"Sanırım bir süre evde olacağım.. "

Dedi kısaca. Güzel. Gitmem için onunla konuşabilirdim.

"Benimle kahvaltı yapar mısın? "

Diye sordum.

Bana cevap vermeden kendine de bir tabak çıkarınca cevabımı almış oldum.

Altında siyah bir eşofman üstünde ise eşofmanın takımı olduğunu düşündüğüm siyah fermuarlı, kapüşonlu bir hırka vardı. Teni çıplaktı yani gövdesinde ki sargılar göz önündeydi.

"Pansuman yapmamız lazım sana... "

Dedim ve önüne kahve koydum. İspanyollar kahvaltı da kahve seviyorlardı. Ben hiç sevmememe rağmen buraya gelince alışmıştım.

Söyle Bana DemonioWhere stories live. Discover now