|25.Bölüm|

78.7K 4.6K 4.7K
                                    

Öyle bir gel ki vazgeçmek mümkün olmasın...
-Orhan Veli Kanık.

"İspanya Yolcusu Kalmasın"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"İspanya Yolcusu Kalmasın"

Türkiye'ye gelişimin üzerinden 2 gün geçti.
Bu 2 günde psikolojik olarak kendimi berbat hissettim. Hiçbir şey yapasım yoktu. Öyle ki üniversiteme bile zor gittim.

Tek yaptığım şey hiçbir şey yapmamaktı.

İyi değildim.

İyi olmadığımı biliyordum çünkü içimde ki yaşam enerjisi sönmüş gibi hissediyodum.

Üçüncü günün sabahında annemin odama dalmasıyla irkilerek uyandım. Bana kahvaltının hazır olduğunu söyledi.
Gece çok geç uyuduğum için fazlasıyla uykusuzdum bu yüzden yataktan sürünerek çıktım.

Uykulu uykulu sofraya oturduğum zaman özlediğim aile ortamı vardı. Annem tam bir Türk kahvaltısı hazırlamıştı ve insanın ne kadar çok bakarsa o kadar çok iştahı açılıyordu. Ama buna rağmen yemek yemek için bir istek duymadım. Kahvaltı bile edesim yoktu.

Annem tabağıma menemen koyunca birkaç saniye tabakla bakıştım.
Ona hiç menemen yedirememiştim. Hatırası bir anda gözlerimin önüne düşünce elim refleks ile çay bardağına çarptı ve masaya devirdim. Herkes ayağa fırlarken bende kalktım. Kerem kılını bile kıpırdatmadan olanlara baktı.

"Pardon! "

Dedim. "Bir yerine gelen var mı? "

Dedi babam. Sadece masaya dökülmüştü.

"Sorun değil kızım.."

Dedi annem. Elinde ki bezle çay olan yerleri sildi.
Masaya tekrar oturduk ve kahvaltımızı yapmaya devam ettik. Babam bugün bir yere gidip gitmeyeceğimi sordu.
Ona bilmediğimi söyledim. Aslında üniversiteye tekrar bir uğramam gerekiyordu ama bugün hiç keyfim yoktu. Bütün gün elimde telefonla uzanmak istiyordum.
Üzerimde ağır bir yorgunluk vardı.

Kahvaltıdan sonra düşündüğüm şeyi yapmak için kendimi yatağa attım.
Yakşalık 2 saat kadar vaktimi sosyal medyada takılarak ve yatarak geçirdim.
Sonra annem odama girdi.

"Çabuk bırak telefonu!"

Dedi. Yattığım yerden ona baktım.

"Ne oldu anne?"

Dedim.

"Deniz aradı. 'Aslı'nın işi yoksa buluşalım bir kahve içmeye gidelim' diyor. "

"İşi varmış de.. "

Dedim ve kıçımı dönüp telefona bakmaya devam ettim. Annem kıçıma bir tane geçirdi. Acıyla inleyerek ona baktım.

" 'İşi yok.. Hemen hazırlanıp çıkar' dedim. "

Söyle Bana DemonioWhere stories live. Discover now