1

860 38 26
                                    

Topraklı bir düzlükte yürüyordu Hei. Bir kaç saat önce şeker alma bahanesiyle evden anca çıkartabilmişti annesi onu.

"Anne... neden bu kadar uzun sürdü..?"

"Bizim oradaki markette şeker kalmamış kuzucum. Azıcık daha dayan"

Hei'nin ne kadar yürüdüğü umurunda değildi sadece maddi durumları çok kötü olduğu için hiç bir zaman şeker yiyemezdi. Şimdi neden durduk yere çıkmıştı ki bu şeker alma şeyi?

Hei yaşına göre oldukça zeki bir kızdı hatta sınavlara bile girmişti ancak babası yüzünden sınavdan bir gelir elde edememişti.

Bir kaç saat yürüdükten sonra annesi Hei'yi kucağına alıp sanki onu ömür boyu bir daha göremeyecekmiş gibi kokladı, öptü.

"Şimdi miniğim.. burada seni bir abla alacak tamam mı? Ağlamak yok. Seni gelip sonra alacağım."

"Ama anne ben sensiz korkarım!"

"Şşht tatlım. Burada daha iyi yaşayacaksın emin ol"

"Hmph"

Hei arkasını döndüğünde kızıl saçlı, piercingli bir kadın ile karşılaştı. Büyük ihtimalle annesinin bahsettiği abla buydu.

"Demek o hanımefendinin bahsettiği Hei bu.. peki."

"Ücretimi isterim"

"Bay Hwang'a anlat o şeyleri ben bilmem. Bana sadece çocuğu almam gerektiği söylendi."

"Off! Neyse Hei.. ablaları üzme ve uslu dur kızım tamam mı..?"

"Tamam anne"

Hei'nn annesi yavaş yavaş bir odaya doğru ilerlerken kızıl saçlı kadın Hei'nin elini sertçe tuttu ve lüks bir yere soktu.

"Abla şekerim nerede?"

"Şeker?"

"Annem bana buraya şeker almak için geldiğimizi söylemişti."

Kadın yumuşayıp Hei'nin önüne eğildi.

"Bak tatlım.. burada doya doya şeker yiyeceksin ama sonra."

"Ama ben annemi istiyorum şeker değil!"

Anne huh..?

"Onu boşver sen sadece eğlenmene bak"

"..."

İçeri giren bir kadın sessizliği bozmuştu.

"Merhaba Soon Dok"

"Merhaba efendim."

"Bu mu çocuk?"

"Evet efendim."

"Kadın nerede?"

"Bay Hwang'dan parasını almaya gitti sizinle alakalı bir şeyi yok"

"Teşekkürler tatlım."

"Her zaman"

Yaşlı kadın gülümseyip odadan Soon Dok denen kadını çıkarttı. Bir kaç dakika sessizliğin ardından koşarak odaya Hei'nin yaşında bir çocuk girmişti. Bir elinde tablet, diğer elinde şekeriyle şaşkınlıkla Hei'ye bakıyordu.

Kadın onun gelmesini bekliyormuş gibi çocuğun elindeki ayıcığı alıp elini tuttu ve Hei'nin önüne götürdü.

Hei'nin diğer çocuklarla yaşadığı şeyler aklına gelince korkuyla geri çekildi ve gözleri dolu bir şekilde dudağı titredi.

"Tatlım neden ağlıyorsun? Ondan korkmana gerek yok"

Yaşlı kadın nazik sesiyle diğer çocuğun ayıcığını verdi ve eğilip masum gözyaşlarını sildi.

505|Hwang HyunjinWhere stories live. Discover now