505|Hwang Hyunjin

5

"Hyunjin, Hyunjin!"

Diye bağırdım aylarca beyaz kıyafetleri içinde gördüğüm Hyunjin'e.

"Efendim Hei?"

Her zamanki buruk ve korku dolu tebessümünü sundu yüzüme istemese de.

"Ihm.. ya da boşver. Her nereye gidiyorsan, güle güle tamam mı?"

"Hm, hm.. tamam"

Anne de ikimize gülümserken Hyunjin'e sarıldım ve evden çıkıp gitti.

Bu günlerde morali çok bozuktu. Hem tableti kırılmıştı, hem de bana söylediğine göre yaptıkları deneyleri değiştirdikleri için daha çok canı yanıyormuş.

Onu böyle görmek üzüyordu..

Kek yapacaktım onun için. Keki sevdiğini biliyordum, özellikle kakaolu olan o yüzden yapacaktım.

İlk başta zaman geçirmek için bir kaç şeyle ilgilendim hatta darttan nefret etmeme rağmen gittim ve Hyunjin'in odasındaki dart ile oynadım! Bu benim için inanılmaz derecede imkansız bir şeydi.

Resim çizdim, televizyon izledim, dart oynadım, dans ettim, kitap okudum ancak sadece 4 saat geçirebilirdim.

SADECE 4 SAAT!

Şuan saat 10 ve henüz Yeji, Ryujin, Lia falan hâlâ uyuyor..

Minho, Chan, Changbin ise Hyunjin gibi sabah saat 6'da evden alınıyor.

Sıkıldım~ bence artık tek yapabilirim diye düşünüyorum

Mutfağa girdiğimde annenin çoğu şeyin yerini değiştirdiğini anlamıştım çünkü biliyordu ki son zamanlarda yemek yapmaya pek meraklıydım. Bir şeyleri kırıp dökmeyeyim diye yapmış herhalde..

Hemen zorlanarak da olsa gerekli malzemeleri çıkartıp kakaolu kek hamuru(?) yaptım ve tepsiye döküp yaydım. Sonra fırını açıp içine attıktan sonra son olarak kabarmasını beklemek kalmıştı.

E bana kek yapmak zor denmişti? Hiç zor değil bi kere-

"AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞ YANACAK YANACAK"

Ehe yani tek derecesi sıkıntı- onu da bilmeyerek ayarladığım için oldu hıh!

------

Saat yeni yeni 6'ya geliyordu ve son 4 saati kalmıştı gelmesinin.

Bu sefer içimde kötü bir his vardı neden bilmiyorum ama sanki üzücü bir haber alacakmışım gibi geliyordu bana.

Zihnimi bir şeyle meşgul edip bu hissiyattan kurtulmak istiyordum ama malum, tablet kırık..

O yüzden televizyonu açıp kanallarda gezindim.

"Saniye mi izlesem, Murat Soner mi izlesemm.. aa ama Hugola, Adal, Porçay, Can Foster, Nurdi uppam falan da var..."

İşte Youtube'de bu yüzden gereğinden fazla takılıyordum çünkü izleyecek çoook kanal ve video vardı.

İlk Saniye açıp diğerlerini de sıra sıra izlemiştim bu süreçte.

---------

Son pozisyonumun koltukta ters bir şekilde olduğunu umursamayarak videoya odaklanmıştım. (Tabii yargı dağıtan kraliçe Nurdi'de sıra)

Aniden kapı çalma sesiyle irkilip koşa koşa yüzümdeki tebessümle kapıyı açtım. Tabii koşarken ayağıma milyon tane şey battığı için hoş bi gülümsemeyle karşılanmamıştı anne.

"Hyunjin nerede anne?"

Hayallerim yıkıldı ;)

"Ha o.. biraz geç gelecek papatya tamam mı?"