17. Bölüm: Kanlı Son

80.8K 5.2K 2.2K
                                    

İyi bayramlar canlarım 🌼

Medya: Mirza

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayalım ♥️

İnstagram : Pembikhayallerr

İnstagram : Pembikhayallerr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

17 Bölüm: Kanlı Son

Karşımdaki kızın yaptığına inanamazken o hiç bir şey olmamış gibi kollarını göğsünde bağladı.

"Demek bunun ablasısın. Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Bu okulun sahibinin kızıyım ben." dedi gülerek.

"Onun bir adı var, Baran. Ayrıca kim olduğun bizi ilgilendirmiyor, sonuçta sen de burada öğrencisin."

Arkama dönüp baranı yanıma çektim ve sakince "Neden söylediklerini yapıyorsun?" diye sordum.

O daha cevap veremeden kız "Yapmak zorunda." dediğinde sinirden ellerim titredi.

"Seninle konuşmuyorum ben, sıra sana da gelecek. Sıranı bekler misin?"

Tekrar Barana dönüp "Okuldan atmakla mı tehdit ediyor ne yapıyor?" diye sordum elimi yavaşça omzuna koyarak.

Omzundaki elime bakıp bana döndü ve "%50 bursluyum.. Bursu mu yakmakla tehdit ediyor." dedi sessizce.

Sarışın kıza dönerek "Okulun sahibi olan babanın bu yaptıklarından haberi var mı?" diye sorduğumda kız hiç gerginlik belirtisi göstermeden "Var tabi ki." dedi.

Arkadaşları da arkasında gülüyordu.

Ben de hafifçe güldüm ve "Öyle mi?" dedim.

Arkasında duran arkadaşının elindeki kahvesini aldım ve Barana kahve döken kızın üzerine elimdeki kahveyi boşalttım.

Kız çığlık atarken "Bunu da sorun etmez o zaman baban." dedim gülümseyerek.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?! Kardeşinin son günü bu okulda!" diye bağırırken insanlar etrafımızda toplanmıştı.

Etraftan gülme sesleri geliyordu fakat ben bu durumla eğlenmiyordum. Aslında böyle davranmak istemezdim ama başka dilden anlayacak gibi değillerdi.

"Baran'ın son günü değil. Ama ben istersem senin son günün olabilir." dediğimde sesli gülmeye başladı.

"Gel Baran." deyip kolundan tuttum ve okulun içine doğru yürümeye başladım.

Bahçedeki öğrenciler alkışlayıp "Helal be abla, büyüksün." gibi şeyler derken hafifçe gülümsedim.

"Beni o kızın babasının yanına götürür müsün?" dediğimde Baran tedirgince "Gerek yok, gerçekten." dedi.

RUNELYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin