un

482 21 11
                                    

"Lalisa, umarım şu anda hazırlanıyorsundur!"

Annemin odama doğru bağırmasıyla aniden uyandım. Telefonumu elime aldığımda saatin 10 olduğunu gördüm. Bu gün ailecek tatile gidiyorduk ve... görünüşe göre çıkmak için biraz geç kalmıştık.

Hızlıca hazırlandım ve odamın kapısının önündeki valizimi alıp aşağı indim. Üzerimdeki kıyafetler gayet rahattı, bu yüzden rahat bir yolculuk geçireceğime emindim. Bir süre annemlerin hazırlanmasını bekledim ve evden çıktık. Valizleri de bagaja yerleştirdikten sonra arabaya bindik ve yola koyulduk.

Kulaklıklarımı taktım ve güzel bir tatil geçirme umuduyla yolu izlemeye başladım.

Uzun süren bir yolculuktan sonra tatil köyümüze vardık. Burası çok güzel bir yerdi, insanlar küçük bungalovlarda kalıyorlardı. Sahili, insanların vakit geçirdiği ve yemek yediği küçük bir kafesi ve barı vardı.

Ailemle beraber Kore'ye taşındığımızden beri tatile buraya geliyorduk, o yüzden buraya artık alışkındım, her yeri biliyordum.

Giriş vesaire işlemlerini hallettikten sonra bungalovumuza geçtik. Oradaki odama yerleşmeye başladım. Ufak bir balkonum vardı ve denize bakıyordu.

Burayı çok seviyordum. Tüm sene boyunca yaşadığım stresin, yorgunluğun tamamını burada atıyordum ve rahatlıyordum. Burası çok huzurlu bir yerdi benim için.

Buraları özlediğim için dışarı çıkıp biraz dolaşmayı düşündüm. Sahile bakmak istiyordum.

Valizimi yerleştirmeyi bitirdikten sonra salona, annemlerin yanına geçtim. Yol yorgunu oldukları için günün geri kalanını dinlenerek geçirmek istiyorlardı. Zaten saat geç olmuştu, güneş batacaktı. Onlarla biraz sohbet ettikten sonra birazcık dışarı çıkıp dolaşmak istediğimi söyledim.

"Tamam ama çok geç olmadan geri gel, yemek yiyeceğiz. "

"Tamam anne."

Üstümde kot bir şort ve salaş bir tişört vardı, parmak arası terliklerimi giydim ve dışarı çıktım. Yavaş yavaş sahile doğru yürümeye başladım.

Sahile vardım. Güneş batmaya başlamıştı gökyüzü çok güzeldi.

Biraz yürüdükten sonra yere oturdum ve manzarayı izlemeye daldım.

~

"Merhaba."

Bir anda duyduğum bu ses, beni ürkütmüştü. Sesin kimden geldiğini öğrenmek için başımı sağa çevirdim ve bana doğru gülümseyen bir kız gördüm.

Çok güzel gülüyordu... Sapsarı saçları güneş ışığında parlıyor, kahverengi gözleri gülerek bakıyordu. Çok güzel bir kızdı.

"Gün batımı çok güzel gözüküyor, değil mi?"

Gözlerimi ondan alıp cevap verebilmeyi zar zor başarabilmiştim.

"Evet."

"Ben buraya yeni geldim, pek bir şey bilmiyorum. Sen buraları biliyorsan beni gezdirebilir misin? Bu güzel yerde daha neler var görmek istiyorum."

"Tabii ki. Seni gezdireyim. Burası gerçekten de çok güzel bir yerdir."

Ayağa kalktı ve bana elini uzattı. Güneş ışığı gözlerine yansırken göz bebeklerinde kendimi gördüm. Ona bir süre baktım, o da bana baktı. Sonra elini tuttum ve ayağa kalktım.

Yavaş yavaş yürüyerek sahilden çıktık. Gezmeye başladık. Ağaçlık alanın, kafenin ve bungalovların yanından geçtik. Bana ablası ile birlikte kaldığı bungalovu gösterdi.

"Bir akşam bize gel. Ablamla beraber kalıyorum, birlikte çok eğleniriz."

"Gelmek isterim. Ne kadar kalacaksınız burada?"

"İki hafta."

"Anladım."

Yürümeye devam ettik ve sonra denize bakan, kamelya şeklinde yapılmış ve üzeri peri ışıklarıyla kaplanmış olan bara geldik. Güneş battığı için renkli ışıklar yakmışlardı.

Masalardan birine oturduk. Buranın hissiyatı çok hoştu. Ve o... o da çok hoştu.

O ortamı incelerken ben de onu inceledim. Çok çekici bir fiziğe, insanı kendine çeken bir auraya sahipti. Benimle aynı yaşlarda gözüküyordu. Üzerinde sarı askılı bir bluz ve salaş bir pantolon vardı. Ona çok yakışmıştı.

Bu kızı ilk gördüğüm andan itibaren içimde bir şeyler oluyordu sanki. Anlayamadığım bir şeyler...

reflections - chaelisaWhere stories live. Discover now